
Türk Lirası’nın daima bedel kaybetmesi ülke iktisadını önemli manada zora soktu. Son vakitlerde daha da azalan alım gücü, vatandaşları tasaya sürüklüyor desek yeridir. Yüksek enflasyonun tesiriyle maliyetlerdeki artış, iç turizmde de yüzde 100’ü aşkın artırımlara yol açtı. Yaz aylarında deniz, kum ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler, karşılaştıkları yüksek fiyatlar karşısında adeta şaşkına döndü.
Yaz geldi, havalar ısındı. Sıcakların tesirini güzelden düzgüne göstermeye başladığında hepimizin aklına gelen şey ise elbet ki tatil yapmak oluyor.
Tüm yılın yorgunluğunu, gerilimini atmak için büyük bir heyecanla tatil devrinin gelmesini bekliyoruz. Özel bölümde çalışanlar ise uzun resmi tatillere odaklanmış durumda.
9 günlük Kurban Bayramı tatili, milyonlarca vatandaşın denize girebilmesi için bir fırsat yarattı. Tatil planı yapmak için araştırmalarına başlayanlar ise karşılaştıkları sayılar karşısında küçük lisanını yuttu.
Yükselen enflasyon karşısında fiyatları arttıkça artanlar ortasında elbet yaz turizmi var. Geçtiğimiz yıl iki kişilik bir haftalık tatilin ortalama maliyeti 15-20 bin TL’idi. Yaşanan artırımların akabinde birebir koşullardaki bu fiyatlar 35 bin TL’ye fırladı.Türk Lirası’nın her dakika paha kaybetmesi, ülke iktisadını de epeyce makus etkiledi bildiğiniz üzere. Son yıllarda daha da düşen alım gücü vatandaşları kara kara düşünmeye itiyor. Havalar ısındığında deniz-kum-güneşe doymak isteyenler karşılaştıkları fiyatlar karşısında küçük lisanını yuttu desek yanlış olmaz.
Yüzde 100’ü aşan artırımlar yüzünden bu yıl da yerli turistlerin büyük bir bölümü için deniz sefası sürmek hayal oldu.
Yabancı turistlerle dolup taşan tatil beldelerindeki fahiş fiyatları görenlerin isyan dolu paylaşımları ise toplumsal medyada büyük ses getirdi.
Sizin bu tatil fiyatları karşısındaki fikirlerinizi de bir oldukça merak ediyoruz…
Hadi yorumlarda buluşalım…