Akademisyen Umut Özkırımlı, meslektaşı Pınar Dinç‘le yaşadığı ve İsveç’te soruşturma/dava konusu olan “ısrarlı takip, taciz” tartışmasıyla ilgili olarak yazar Sema Kaygusuz‘un “Sessizleştirme Harekâtı-5: Öfkenin akı, öfkenin karası” başlıklı yazısına yanı verdi.
Özkırımlı’nın Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:
“Sn Sema Kaygusuz senaryo yazmayı, @t24comtr sitesi de bu temelsiz tezleri yayınlayarak hem devam eden hukuk sürecini baltalamayı, hem de özel hayatın kapalılığını ihlal etmeyi sürdürdüğü için yeniden karşılık hakkı doğdu. @KaygusuzSema @DOGANAKINT24 1/
Her yazıda doküman ve mahkeme tanıklıklarıyla çoktan çürütülmüş sayısız maddi hata/çarpıtma var. 1,5 sene boyunca “sessizleştirildiğim” için 6 Ağustos 2020’de paylaşılan evraklardan de pek çok kişi haberdar değil. Bu nedenle yalnızca tartışma yaratan birkaç ayrıntıya karşılık veriyorum. 2/
Kaygusuz idari/hukuki bedeli olmayan, usulsüzlükler nedeniyle tekraren reddettiğim, polis raporuyla çürütülen tezlere dayanan bir evraktan MAHKEME KARARINI DA TANIMAYARAK kabahat çıkarmaya çalışıyor. Kendisine tavsiyem İsveç’e gelip temyizde davalı lehine tanıklık yapmasıdır. 3/
Bu formda hem üniversite, polis ve IT firmalarını atlatarak nasıl bir hacker tuttuğumu, kurulduğu 2017 yılından beri şahsî bloğum olarak tanıttığım, 62 takipçili thevoid.blog’un nasıl anonim olduğunu, orada hangi bayanlardan bahsettiğimi anlatabilir. 4/
Ayrıyeten davalının yazışmalarımızda kendisinin lisana getirdiği proje fikrinin bana ilişkin olduğu sözünü düzeltebilir, projeden çekildiğimde 2 kişi benimle bağlantıya geçip projeye danışmanlık yapmak istediği halde neden davalının danışman bulmakta zorlandığını açıklayabilir. 5/
Böylece 21 Mart 2018’de, yani DAHA FAKÜLTEYE ŞİKAYET YAPILMADAN Marie Curie projesine yeni danışman bulunduğu, aşağıdaki emailden de anlaşılabileceği üzere davalının “arkasından bir şeyler çevirmek, yoluna taş koymak” bir yana kendisine yardımcı olduğum da anlaşılır. 6/
Sn @KaygusuzSema, Sn @DOGANAKINT24 ve @t24comtr’nin bu süper performansını izleyen akl-ı selim herkes kimsenin adalet ve hukuku umursamadığını görecektir. Uğraş edilmesi gereken yalnızca sağ iktidar değil, bu çıkar iştirakleri ve şahsî hırslardır. SON”
