İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, nitelikli yağma gibi 9 ayrı suçlamayla yargılanan Selda Karataş’a 30 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Anayasayı ihlalden beraat, örgüt üyeliğinden ceza…
İstanbul Gazi Mahallesi’nde M.Ş. ve R.Ş. isimli şahısların dövülmesi olayı nedeniyle de suçlanan Selda Karataş, mağdurların ifadeleri göz önünde bulundurularak bu suçlamadan beraat etti.
Yine Gazi Mahallesi’nde bir arabanın içinde molotof kokteyllerinin bulunması nedeniyle yargılanan Karataş, bu suçlamadan ise olay tarihinde 1 Mayıs eylemlerine katıldığı ve gözaltına alındığı anlaşılınca beraat etti.
Hakkındaki suçlamaların en ağırı olan anayasayı ihlal suçundan da beraat eden Karataş’a, silahlı terör örgütüne üyelik suçunu işlediği gerekçesiyle verilen cezanın yanı sıra, üvey kızına istismarda bulunduğu için dövülen ve şu anda istismar suçundan hüküm giyerek cezaevine konulan K.K. isimli şahsın ifadeleri gerekçe gösterilerek de ceza verildi.
Oysa, üvey kızına istismarda bulunduğu belirtilen K.K.’nin eşi S.K., ifadesinde Karataş’ın olay yerinde olmadığını söyledi.
2016 yılından bu yana tutuklu bulunan Selda Karataş, 1 Mart’ta İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada toplamda 30 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, hükümle birlikte Karataş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Avukat Topalkara: ‘İstismarcının ifadesiyle olay TMK kapsamına sokuldu.’
Selda Karataş’ın avukatı Oğuzhan Topalkara, Karataş’ın aleyhindeki tek delilin çocuk istismarı suçu nedeniyle cezaevinde olan K.K.’nin beyanları olduğunu belirtti.
Topalkara, “istismarcı” olarak nitelendirdiği K.K.’nin müvekkiliyle birlikte kendi eşini de örgüt üyeliğiyle suçladığını ifade etti.
K.K.’nin ifadesinin ardından aslında adli vaka olması gereken dosyanın “Terörle Mücadele Kanunu” kapsamına sokulduğunu aktaran Topalkara, müvekkiline alt sınırdan uzaklaşarak ceza verildiğini belirtti.
Avukat Topalkara ayrıca, olayların yaşandığı yerin Gazi Mahallesi olmasının da dosyanın Terörle Mücadele Kanunu kapsamına sokulmasına gerekçe olduğunu ileri sürdü.