Antalya'da hakkında uzaklaştırma kararı olan G.S. adlı erkek, boşanma aşamasında olduğu E.S'nin evine zorla girip bıçakla yaraladı ancak yine de serbest bırakıldı. Genç kadın “İçeri almak için benim ölmemi mi bekliyorlar?” dedi. G. S. ise iftiraya uğradığını öne sürdü.
Antalya'da yaşayan E.S., 2013 yılında G.S. ile evlendi. 2, 5 ve 7 yaşlarında 3 çocuğu olan genç kadın, evliliğinin 6'ncı ayından itibaren eşinden şiddet görmeye başladı. G. S. yaşadıkları evi satınca E. S.'nin annesi S. O.'nun yaşadığı dairenin alt katına taşındılar.
Çift arasında yaşanan kavgaların ardından G. S. evden ayrıldı ancak bir süre sonra cep telefonundan eşine tehdit mesajları göndermeye başladı.
Uzaklaştırma karına rağmen eve girip bıçakladı, serbest kaldı
E.S.'nin şikayeti üzerine G.S. hakkında 1 aylık uzaklaştırma kararı verildi. 30 Haziran Perşembe günü E.S.'nin temizlik yaptığı eve gelen G.S., penceredeki teli yırtıp, içeri girdi. 3 çocuğunun gözleri önünde, E.S.'ye bıçakla saldırdı. G.S.'nin bıçağı kalbine doğru savurduğunu gören E.S., can havliyle kaçmak isteyince bıçak sol koluna girdi..
Hastanedeki tedavisinin ardından E.S., eşinden şikayetçi oldu. Gözaltına alınan G.S., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
“Evi satıp parayı kumarda harcadı”
Evliliğinin 6'ncı ayından itibaren şiddet gördüğünü söyleyen E.S., “Kavgalar sırasında evdeki eşyaları fırlatıyor, kırıyordu. Evimizi satıp, kumarda parayı harcadı. Babasının verdiği parayı ve bankadaki parayı da harcadı. Parayı neden harcadığını sorduğumda, şiddet uyguluyordu. Annemlere zarar verecek, diye susuyordum” dedi.
Birlikte olmak istemediğini söyleyince tehdit mesajları almaya başladığını söyleyen E.S., “Annemin evinin altına taşındık. Babamın kredi kartından haber vermeden yüklü miktarda para ve emekli maaşını çekmiş. Birlikte olmak istemediğimi söyledim, evden ayrıldı. Ardından bana 'Benimle geleceksin ya da öleceksin, seni bırakmam' şeklinde tehdit mesajları atmaya başladı. İstemiyorum dememe rağmen mesaj atmaya devam etti” diye konuştu.
“Can güvenliğim yok, korkuyorum”
E.S., olay günü yaşananları ise şöyle anlattı:
“Geçen perşembe günü, evde temizlik yapıyordum. Pencereden eve girmiş. Kapıda bir karartı fark ettim, hemen üstüme atladı. Elindeki bıçağı görmedim. Bıçağı bana doğru savurdu, kolumu çekmemle kalbime, doğru gelen bıçak koluma saplandı. Bıçak, 10 santimetre derine girmiş. Kan içinde kalmama rağmen beni bırakmadı. Yatağa oturtup, 'Benimle barışacaksın' demeye başladı. Bıçağı elime verdi ve 'Ben yaptım diyeceksin' dedi. Barışacağımı söyleyince, bıraktı. Yoksa öldürecekti. Önce hastaneye gittim ardından şikayetçi oldum. Ama onu hemen serbest bırakmışlar. Benim can güvenliğim yok, korkuyorum, çocuklarım var ne yapacağımı bilemiyorum. Benim ölmemi mi bekliyorlar onu içeriye almak için? Evden dışarı zor çıkıyorum” diye konuştu.
“Nerede bu adalet!”
E.S.'nin annesi S.O. ise “Camdan girip kızımı bıçakladı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devlet büyüklerine sesleniyorum, bize yardım etsinler. Benim çocuğum öldüğünde mi sahip çıkacaklar? Biz ecelimizi bekliyoruz. Ben pazarda olduğum sırada eve gelip çocuğumu bıçaklayıp, bıçağı da eline tutturmuş. Eve geldim, üç çocuk bana sarılarak ağlamaya başladı, 'Anneanne babam annemi bıçakladı' dediler. Kan kokusundan evin içine giremiyorum. Nerede bu adalet? Biz bu kişinin yargılanmasını istiyoruz. Korkumuzdan uyuyamıyoruz, sokağa çıkamıyoruz” dedi.
“Bana iftira attılar”
G.S ise eşine bıçakla saldırmadığını, iftiraya uğradığını öne sürdü. G.S. “Ya benimsin, ya kara toprağın' şeklinde mesajları attım, ancak tehdit amaçlı değildi. Olayın yaşandığı saatten çok önce ben eve çocuklarımı görmeye gittim. Kendisini görmedim, eve girmedim çocuklarımı kapıda gördüm. Bir süre sonra polisler beni aradı ve karakola gittim. Olayı sordular, bıçağı ve kendisini görmediğimi, babasını gördüğümü söyledim. Gerçekten şiddete maruz kalan kadınlarımız, bunun gibi insanlar yüzünden yanlış anlaşılıyor. Para için yuvasını yıktı, bu kadın anneliği hak etmiyor” dedi.