Gastronomi muharriri Vedat Milor, kimi lokantalarda müşteriye zirveden bakıldığını söylediği bugünkü yazısında bir anısını paylaştı.
Hürriyet gazetesinde yer alan, “Kendini Picasso sanan aşçılar her yerde var” başlıklı bugünkü yazısında, birine ‘tepeden bakma’, onu ‘himaye etme’ şeklinde açıkladığı “patronizing” sözünden bahseden Milor, “Yaşamda durum genelde bu lakin gastronomide ‘patronizing’ olma nedense kabul görüyor. Bilhassa de yurtdışında ve gastronomik addedilen birçok lokantada durum bu” dedi. “Bu tip lokantaların pek birçoklarında inanılmaz bir müşteriye zirveden bakma olayı var” diyen Milor, başından geçen olayı şöyle aktardı:
“Bunu en son New York’taki ünlü restoran Blue Hill’de yaşadım. Garson uzun uzun dâhi şefin birçok atalık tohumu nasıl tekrar keşfettiğini, lokantanın nasıl bir misyon yüklenip biyoçeşitliliğe katkıda bulunduğunu anlatmaya başladı. ‘Hem sohbetimizi mahvediyorsun hem de yemek soğudu’ dedim. Bunun üzerine ünlü şef Dan Barber beni görmeye geldi. Çıkıntılık yaptığımı düşündüğü aşikardı ve egosu incinmişti. Güya müşteri orada yemek yemek için tonla para dökmüyor, kendisi bizlere büyük bir lütuf yapıyordu. Öte yandan rasyonel biri olduğu için tartışmayı bıraktı ve en azından yemeğimin ikinci yarısı rahat geçti. Artık düşünüyorum. Kendini Picasso sanan aşçılar her yerde var. Lakin onları bu kadar şımartan bizleriz”
Yazının tamamını okumak için .
