Mehmet Şimşek’in vazifeye gelmesiyle iktisat siyasetlerinde yaşanan değişim, Merkez Bankası lideri ile devam etti. Hafize Gaye Erkan’ın TCMB Başkanlığını Şahap Kavcıoğlu’ndan devralması, gözleri 22 Haziran’daki PPK toplantısına çevirdi. Faiz artırımı gelir mi, gelmez mi bilinmezken, yabancı yatırım kurumları beklentilerini ya da iddialarını senaryolara dökmeye devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vazifesi Nureddin Nebati’de teslim alırken, “rasyonel” olacağını argüman etmişti.
Hafize Gaye Erkan’ın TCMB Başkanlığını Şahap Kavcıoğlu’ndan devralmasıyla değişim devam etti.
Tüm bu gelişmeler ve değişimler sonrasında Merkez Bankası’nın 22 Haziran’da yapacağı PPK toplantısı merakla bekleniyor. Bu merakın ana nedenleri olarak, Kavcıoğlu’nun BDDK lideri olarak kulvarın dışına çıkmamış olması ve TCMB’de lider yardımcılarının değişmemiş olması bulunuyor.
Ünlü İngiliz stratejist Timothy Ash, 22 Haziran PPK toplantısı için anket paylaştı. 3 binden fazla oy aldığı ankette son dakikalara yakın faiz artırımı açık orta evvel gidiyordu.
JPMorgan, TCMB’nin faizi yüzde 25’e yükselteceği beklentisini tekrarlarken, resesyon öngördü.
JPMorgan ekonomistleri, TCMB’nin siyaset faizini 22 Haziran’da yapılacak Para Siyaseti Komitesi toplantısında yüzde 25’e yükselteceği istikametinde 6 Haziran’da ortaya koydukları beklentiyi tekrarladılar.
Ekonomistler, TCMB’nin yeni Lideri Hafize Gaye Erkan’ın katılacağı bu birinci PPK’da faizin 1650 puan birden artırılarak yüzde 8,50’den yüzde 25’e çıkarılacağını öngördüler.
JPMorgan ekonomisti Nicolaie Alexandru-Chirescius yayınladığı raporda, ‘Yukarı istikametli riskler olmakla birlikte yıl sonu siyaset faizi iddiamızı yüzde 30 olarak devam ettiriyoruz. Kredilerde sıkılaşma ile birlikte 2023’ün ikinci yarısında resesyon kestirim ediyoruz’ dedi.
Goldman Sachs, faizlerin yüzde 40’a çıkacağını düşünüyor.
Para ve maliye siyasetinde değişikliğin kabul gördüğü formda kıymetlendirme yapan Goldman Sachs, raporunda kestirimlerini güncelledi.
‘Bize nazaran, ortodoks bir karar vericinin faiz oranlarını mevcut mevduat faiz düzeyi olan yüzde 40’a çıkaracağını gösteriyor’ derken dolarda önden yüklemeli bir artış beklendiklerini belirtti. Dolar/TL ve enflasyon beklentilerinin istikrara kavuştuğunda faizlerin de süratle düşürülebileceğini, yıl sonuna kadar yüzde 25’e indirilebileceği eklendi.
Deutsche Bank ise Şimşek ve Erkan’ın “daha ortodoks siyasete dönüş beklentilerini artırdığını” belirtirken, Bloomberg HT’nin aktardığı raporda, iki senaryo yer aldı.
Enflasyonun en büyük zorluk olmasında yola çıkarak, ekonomistler, sarsıntı, minimum fiyat artışları, TL’deki bedel kaybı tesirlerinin, değerlendirmesinin sıkıntı olduğunu lakin ‘ilk anda büyük bir faiz artırımı’ gerektiğini belirtti. Öteki yandan da kredi büyümesinde çöküş olmaması için ‘dengeye’ muhtaçlık duyuluyor.
Senaryolardan birincisi, faizin birinci seferde yüzde 25’e yükseltilmesi ya da Haziran ve Temmuz aylarında üst üste faiz artırımı yapılması oldu.
İkinci senaryoda 22 Haziran’da faizin yüzde 18-20, 20 Temmuz’da da yüzde 25’e çıkması oldu. Lakin sonuçlarının izlenerek artışın devamına karar verilecek ve faizin yüzde 30’un üzerine çıkması ihtimali de şerh düşüldü.
Faiz, ateşten bir top üzere iktisat idaresinin elinde duruyor. Kime atacaklar, ne kadar sert vuracaklar, hava atışı mı yapılacak? İzliyoruz.
