Türkiye’nin en önemli cazibe merkezleri arasında yer alan Salda Gölü’ndeki çekilmeye geçen günlerde yağan yağmur ve kar da yeterli olmadı. Göl kıyısında önceden insanların suya girdiği bölümlerde adacıklar ortaya çıktı. Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, “Salda Gölü maalesef bölgemizdeki diğer göllerin çektiği sıkıntıyı çekmektedir. Kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Salda Gölü’nü etkileyen birçok sebep var” dedi.
Su seviyesi 20-30 metre çekildi
Salda Gölü’nün Beyaz Adalar ve Halk Plajı bölümünde suların 20-30 metre çekilmesinin ardından küçük adacıklar ortaya çıktı. Geçen günlerdeki yağmur ve kar yağışı da Salda Gölü’ne çare olmadı. Gölün Beyaz Adalar ve Halk Plajı kısmındaki çekilme görenlerin içini burktu. Yaz aylarında vatandaşların serinlemek için suya girdiği bölümlerde oluşan adacıklar şimdi yürünebilecek hale geldi.
‘Birçok etken Salda Gölü’ne zarar veriyor’
Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, Salda Gölü’nün de Burdur Gölü’nün akıbetine uğrayabileceğini söyledi.
Salda Gölü’nün tektonik hareketlerle bugünkü şeklini alan bir göl olduğunu söyleyen Cevni, “Salda Gölü maalesef bölgemizdeki diğer göllerin çektiği sıkıntıyı çekmektedir. Kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Salda Gölü’nü etkileyen birçok sebep var. Bununla ilgili geçen haziran ayında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir rapor oluşturdu. Bu rapora ben de katkı sundum. Raporda da belirtildiği gibi gölü besleyen su kaynaklarına yapılmış ve yapılacak olan insan etkisi, tarımsal faaliyetler ve su kullanımları, yapılaşma ve turizm faaliyetleri gibi birçok etken Salda Gölü’ne zarar vermekte.” dedi.
‘Yağışlarda muazzam düşüklük söz konusu’
‘Yapabileceğimiz en önemli şey kirletmemek’
Salda Gölü ile ilgili olumlu şeyler de olduğunu da söyleyen Cevni, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Net bir çalışma ortaya konulamıyor’
Dünya çapında bir problem olarak küresel ısınmanın söz konusu olduğunu kaydeden Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, “Sıcaklıkların ülkemizin genelinde arttığı, ne kışımızın kış, ne yazımızın yaz olduğu bir durum söz konusu. Buharlaşma da doğal olarak artıyor. Ama bu konuyla ilgili buharlaşmayla ilgili net bir çalışma ortaya konulamıyor. Bu çalışmaların yoğunlaştırılması, tehlikenin daha somut hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
‘Olumlu bir gidişat yok’
Göller yöresindeki bütün göllerin kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Cevni, “Bazıları hali hazırda kurudu, bitti. Biraz daha fazla beslenen, biraz daha iyi korunan biraz daha yavaş süreci takip ediyor ama şu an itibarıyla hiçbir gölümüzde olumlu bir gidişat yok maalesef” diye konuştu.