1991-1995 ortasında yaşanan ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla sonuçlanan iç savaşın en büyük mağdurlarından birisi Boşnaklardı. Srebrenitsa Katliamı ise bu sürecin en yabanî ve kanlı sayfasını oluşturuyor. 11 Temmuz 1995’te Bosna Hersek’in doğusunda Sırp Ordusu ve milisleri tarafından başlatılan katliam sonucu, 8373 Boşnak öldürülüp toplu mezarlara gömüldü.
Boşnak halkının en büyük ulusal acısı olarak kabul edilen ve 28 yıldır dinmeyen bu yırtıcı katliam, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da yaşanmış en büyük kıyımlardan birisi.
Katledilen Boşnakları hürmetle anarken, sürecin detaylarını birlikte anımsayalım.
Srebrenitsa Katliamı, 28 yıl geçmesine karşın tüm Boşnak milletinin en derin yarası olmaya devam ediyor. Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da Temmuz 1995’te yapılan katliamda kimlik tespitleri yeni yapılabilen 30 kadar katliam kurbanının toprağa verilmesi bekleniyor.
Sırpların, Hırvatların, Boşnakların, Arnavutların ve daha pek çok halkın birlikte yaşadığı Yugoslavya, 1990’ların başından itibaren dağılma sürecine girdi.
Sırp Cumhuriyeti Ordusu, Temmuz 1995’de bugünkü Bosna Hersek hudutlarında ilerlemeye ve kapsamlı bir askeri harekata başladı.
Birleşmiş Milletler, Srebrenitsa’yı savaş dışı bölge ilan etmişti. Bundan ötürü başta Boşnak Müslümanlar olmak üzere çok sayıda Sivil, inançlı bir noktada kalabilmek için kente geliyordu.
Bosna Kasabı olarak da isimlendirilen Sırp Kumandan Ratko Mladiç, buyruğundaki askerlere katliam buyruğunu verdi.
Boşnak Müslümanları önderi Bilge Kral lakaplı Aliya İzzetbegoviç, Srebrenitsa’da yaşananların İkinci Dünya Savaşı sonrası gerçekleşmiş en büyük katliam olarak nitelendirdi.
Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi, Srebrenitsa Katliamından ötürü çok sayıda üst seviye Sırp yetkiliyi mahkum etti.