Salgının ilk gününden bu yana sağlık çalışanlarının gösterdiği insan üstü mücadele, bu kez bir sağlık çalışanının gözünden fotoğraf sergisine dönüştü.
“Her karenin ayrı bir hikayesi var”
Yaklaşık 14 ay boyunca binlerce fotoğraf karesi çektiğini anlatan ve her bir karenin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyen Aksoy, kendisinin en çok etkilendiği karelerin ise özellikle yoğun bakımdaki sağlık çalışanlarının orada sevdiklerinden uzak hayata tutunmaya çalışan hastalarla büyük bir şefkatle ilgilendiği ve onlara kendilerini yalnız hissettirmedikleri anlardan olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı:
“İnsanların en doğal, gerçekten en zorlandığı anları çekmeye çalıştım. Yoğun bakımdaki arkadaşlarımın, özellikle hastalarla olan ilişkilerinde hastalarının yalnız hissettiği anlarda onların yanlarında olması beni en çok etkileyen anlar oldu.”
“Yaşadıklarımıza şahit olsunlar istedik”
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak binlerce Kovid hastasının tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayarak
“Bu hastalarımızın tedavi sürecinde sağlık çalışanlarımız ve hastalarımızla ilgili binlerce hikayeye konu olabilecek fotoğraf kareleri oluştu. Bu sergideki amacımız ise çalışanlarımızın fedakarlıklarını belgelemek ve hastalarımıza ve toplumumuza, bu hastalığın ciddiyetini yansıtabilmekti. Sergi, hem hastalarımızdan hem de çalışanlarımızdan ilgi görüyor. Bu alanda sergilememizin amacı da hem çalışanlarımızın, hem de hastalarımızın bu koridordan geçiyor olması. Poliklinikler ve servislere giden hasta ve yakınları, bu koridoru kullanıyor mecburen. Dolayısıyla gelip geçerken, akışı da bozmayacak şekilde bu hikayeleri görsünler, baştan beridir yaşadığımız bu tabloya şahit olsunlar istedik” dedi.
Alın teri çizmesine doldu
Fotoğraf sergisindeki en çarpıcı karelerden birinin kahramanı olan Yoğun Bakım Hemşiresi Birkan Karakoyun, o karenin çekildiği anı şöyle anlattı:
“Pandeminin başlarıydı. Yoğun bakımda 3 saatlik bir nöbetim sonrası çekilen bir fotoğraftı. Alandan 3 saat sonra çıktığım zaman, sırılsıklam ter içerisindeydim. Çizmelerimin içi dahi suyla dolmuştu. Öyle bir anda Ayşegül’e denk geldim ve o da deklanşöre basınca bu kareler ortaya çıktı.”
Değişim yapmadan süren 6 saatlik ameliyatta bitkin düştü
Sergideki fotoğraf karelerinden birinde yorgunluktan bitap düşmüş bir halde sandalyede görüntülenen Simge Coşkun ise 6 yıldır Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde anestezi teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek o anı şu şekilde anlattı:
“O gün bir yüksekten düşme vakası gelmişti. Vertebra (omurga) ameliyatı yapılıyordu. 6 saat kadar sürdü ameliyat. O fotoğrafta, ameliyatın 4’üncü saatinin sonundaydık. Hem ekipman değişmesin, hem de diğer arkadaşlarımızı riske atmayalım diye değişim yapmadık ve o vakayı ben bitirip çıkmak istedim. 4 saatin sonunda o çizmeler, üzerimizdeki tulum, maskeden vs. nefes alamaz haldeydim artık. Ama sonrasında insanlara yararımız olduğunu düşündüğümüz için, hem yorgunluk hem de mutluluk oluyordu.”