Koronavirüs salgınıyla mücadele eden ülkeler, vaka sayılarının zirve yaptıktan sonra düşüşe geçmesini bekliyor. Ancak zirveye ulaşmak “en kötüsünün geride kaldığı” anlamına gelmiyor. Bilim insanları yazın ikinci bir zirve ve sonbaharda ikinci dalga tehlikesine karşı uyarıyor.
Türkiye'de gözler 25 Nisan'a çevrilmiş durumda
Bilim insanlarına göre zirve noktasına ulaşmış olmak için en yüksek vaka sayısının kaydedildiği günden sonraki 14 günlük dönemde vaka sayısının iniş eğiliminde olması ve durgun seyretmesi, yani sert zikzaklar çizmemesi gerekiyor.
Zirve noktasından sonraki hedef ise, grafik eğrilerinde istikrarlı düşüş ve vaka sayısının sıfırlanması.
Türkiye için şu anki geçici pik noktası 5 bin 138 vakanın kaydedildiği 11 Nisan tarihi.
DW Türkçe'nin haberine göre Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, “Kuluçka dönemi kadar süre, yani 25 Nisan'a kadar 5 binin altında kalırsa piki geçmişiz demektir” diyor.
Haziran'da ikinci pik yaşanır mı?
25 Nisan sonrası dönemde vaka sayısının yeniden 5 binin üstüne çıkması durumunda “ikinci pik” anlamına geliyor..
İkinci pikler, önlemler kaldırıldığında, örneğin okullar açılıp herkesin sokağa çıktığı durumlarda vaka sayısında yaşanan sıçramayla ortaya çıkıyor.
DW Türkçe'ye konuşan Doç. Dr. Şener, saha verileri baz alındığında Türkiye'de ikinci pikin yaşanacağına ihtimal vermiyor. Mayıs başına kadar vaka sayısının 5 binin üzerine çıkacağını öngörmediğini belirten Şener,
Kasım'da ikinci dalga beklentisi
Vaka sayılarının sıfırlanması durumunda bile tehlike geçmiş sayılmıyor. Bilim dünyası sonbaharda grip mevsiminin başlamasıyla koronavirüste de ikinci bir salgın dalgasıyla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunuyor.
Doç.Dr. Şener, Türkiye'ye ikinci dalganın Kasım ayında geleceğini tahmin ediyor. İkinci dalga için hazırlıklı olunması gerektiği uyarısı yapan Şener, koronavirüsle mücadelede başarının ölçütünü, vaka sayısının sıfırlanmasıyla ikinci dalga arasında geçen zamanın uzunluğu olarak açıklıyor:
Çifte tehlike: Grip ve koronavirüs
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Direktörü Robert Redfield, Salı günü Washington Post gazetesine verdiği demeçte, koronavirüs salgınının önümüzdeki kış, şu anki ilk dalgaya göre daha şiddetli seyredebileceği uyarısında bulunarak yetkililerin normal grip salgını ve koronavirüs pandemisiyle eş zamanlı mücadeleye hazırlık yapmaları gerektiğini söyledi.
Hamburg-Eppendorf Üniversite Kliniği Yönetim Kurulu Başkanı ve Tıbbi Direktörü Burkhard Göke de, sonbahar aylarında ikinci bir koronavirüs dalgasıyla karşılaşılacağı endişesi taşıyor.
Alman Focus dergisine konuşan Göke, yaz aylarının ardından ikinci bir koronavirüs dalgasının grip dalgasıyla aynı anda ortaya çıkmasının imkanları zorlayacağı uyarısında bulundu.
“Koronavirüsle işimiz uzun”
Almanya'nın önde gelen virologlarından Christian Drosten, Mart ayı başında yaptığı bir açıklamada “Virüsün nüfusun yüzde 60-70'ine bulaşmasıyla gelişecek bağışıklığın pandeminin sonunu getireceği” hesaplamasıyla dikkat çekmiş, bu sürecin iki yıla yayılması durumunda sağlık sisteminin bu yükü kaldırabileceğini söylemişti.
Doç.Dr. Alper Şener ise, Türkiye'de de koronavirüsün en az bir yıl gündemde olacağı görüşünde. Türkiye'nin kalabalık ve iç içe bir toplum olduğuna işaret eden Şener,