Yeni Akit müellifi Abdullah Şanlıdağ bugünkü yazısında AKP’ye bir dizi tenkit ve teklifte bulundu. AKP’nin Ankara ve İstanbul üzere metropol kentlerindeki lokal seçimlerdeki mağlubiyetinde ders çıkarmadığını yazan Şanlıdağ, “Şu andaki icraatlarınızla da güya bir daha iktidar olmak istemiyormuşuz üzere imaj veriyoruz. Ya da ben yanılıyorum. Demirel’in ‘Tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur’ vecizesini yabana atmayınız” teklifinde bulundu.
“Bu bir Ak Parti övgüsünden fazla kendi içimize yönelik özeleştiridir” diyen Şanlıdağ, Erbakan hareketinden beri 30 yıldır davayı takip ettiğini hiçbir vakit yandaş, fanatik ve körü körüne partici olmadığını belirterek şöyle devam etti: “Benim için inancım, prensiplerim ve manevi hayat her şeyin önündedir. Geldiğimiz noktada Ak Parti’de siyaset yapan kardeşlerimizde sapmalar olduğunu, iktidar ve koltuğun birçoğumuzu değiştirip dönüştürdüğünü görmekteyim. Ankara’dan, büyük fotoğraf nasıl görünüyor bilemem, lakin Anadolu’da görünen ve yansıması ta ücra köşelere kadar yansıyan fotoğraf çok da iç açıcı değil. Ak Parti’nin Ankara ve İstanbul üzere metropol kentlerdeki mahallî mağlubiyeti, aslında ders mahiyetindeydi. Görünen o ki, biz o mağlubiyetten bir ders çıkarmadığımız üzere, şu andaki icraatlarınızla da güya bir daha iktidar olmak istemiyormuşuz üzere manzara veriyoruz. Ya da ben yanılıyorum.”
AKP’nin alternatifinin CHP, Uygun Parti, HDP yahut diğerleri olduğunu söylemediğini belirten Şanlıdağ, “Zaten Ak Parti’nin bugüne kadarki en büyük bahtı, biraz da karşısında güçlü bir muhalefet partisinin olmayışından kaynaklanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan muhalefet olmaz, lakin Ak Parti’ye can suyu olur” dedi.
“
Lütfen bunu görün ve önleminizi alın. Memuru, esnafı, çiftçiyi enflasyona ezdirmeyin.
Bunlar birer dost tavsiyesidir. Uyup uymamak size kalmış. Halkın sesine kulak verin, ona zirveden bakan idarecilere haddini bildirin. ‘Biz yaptık oldu, size sormaya ne gerek var?! İnceldiği yerden kopsun, azdan az, çoktan çok gider’ formatına girmediyseniz, yazdıklarımın sizin için bir manası olduğunu düşünüyorum. “Adam sen de, geç bunları” diyorsanız, o takdirde de Horosani’nin şu kelamını hatırlatırım:
‘Onlar, şerrinden emin oldukları için, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakın tuttular. Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı. Ancak uzak tuttukları dostları düşman oldu. Herkes düşman safında toplanınca yıkılmaları mukadder oldu.’ “
Yazının tamamını okumak için