Yeni Şafak muharriri Yasin Aktay, Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma daveti yapan 10 ülkenin büyükelçilerini istenmeyen kişi ilan etme açıklamasını kıymetlendirdi.
Aktay, hudut dışı talimatını ‘radikal’ ve ‘emsalsiz’ olarak nitelerken 10 büyükelçinin rastgele bir sorun konusunda ‘bir siyasi parti yahut hareketin militanları üzere toplanıp ortak bir bildiri yayımlamasının, dünya diplomasi tarihinde istisnai olduğunu yazdı.
Erdoğan’a bir bakıma seçenek bırakılmadığını yazan Aktay, “Bu siyasallaşmanın münasebetine hiç bakmıyorum bile. Ama ferdî görüşüm, bu harekete münasebet gösterilen Osman Kavala sorununun aslında gereğinden fazla siyasallaşmış olduğu istikametindedir. Bu siyasallaşmanın onun davasını bir yargı konusu olmaktan çoktan çıkarmış olduğu çok açık. Kendisine isnat edilen suçlamalar hakkında adil bir yargılama ortamı uygunca tahrif edilmiş durumda” dedi.
İktidara muhalefet hakkının bulunduğunu ve bu hakkı kullandığı için kimsenin suçlanamayacağını belirten Aktay, “Diğer yandan Kavala için bu halde yürütülen kampanyaların da adil yargı atmosferini daha da bozan bir tesir yaptığını görmemek mümkün değil. On ülkenin büyükelçisinin, üstelik ortalarında Erdoğan’ı kelamım ona ‘demokratik aktörlerle’ devirme planı aşikâr olmuş olan Biden’ın yönlendirmesiyle böyle bir aksiyonda bulunması Kavala’ya bir takviye mi, onun berbat bir senaryoda kötü halde kullanılması mı oluyor?” diye sordu.
Büyükelçilerin derdinin Kavala’ya özgürlük olmadığını yazan Aktay “Kavala üzerinden Erdoğan’la hesaplarını görmek. Böyle yapmakla Kavala davasını daha da işin içinden çıkılmaz hale getirdiklerinin farkındalar ve bu umurlarında da değil” dedi.
Yazının tamamını okumak için