İstanbul’da koronavirüs vakalarının yeniden tırmanışa geçmesiyle, her sokakta, köşe başında yerlerde görülen maskelerin sayısı da artış gösterdi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Kasapoğlu Hürkan “Yere atılan her maske bizim için bulaş riskini ve virüsün yayılımını arttırıyor ve tetikliyor” şeklinde konuştu. Esnaf ise, her gün dükkanlarının önünde maske toplamaktan yakındı.
Maske takmayanlar, çene altına, çantasına veya koluna takanlar kadar, kullandığı maskesini sokağa veya yerlere atanlar da büyük risk oluşturuyor. Uzmanlara göre kullanılmış her maske bir tıbbi atıkla eşdeğer ancak sokaklar, caddeler kullanılmış ve yere atılmış maskelerle dolu. Durumdan şikayet edenler arasında olan esnaf da, her gün dükkanlarının önünden maske topladıklarını söylüyor.
“Tahmin ettiğinizden çok daha fazla maske atan var”
30 yıldır esnaf Muammer Çorlu, dükkanının önüne maske atılması için kutu bıraktığını ancak çözüm olmadığını söyledi. Çorlu, “Tahmin ettiğinizden çok daha fazla maske atan var. Biz buraya kutu bırakıyoruz vatandaş yere atmasın diye. Ama ağacın dibine atıyorlar, yere atıyorlar. Birçok kez gördüğüm zaman uyarıyorum ama olmuyor. Uyarmak kavga gerekçesi oluyor. ‘Sen ne karışıyorsun, sana ne’ diyenler oluyor. Bilmiyorum yani vatandaşın ruh hali çok değişik. Eldiven takıyorum, alıp çöpe atıyorum mecbur, ne yapayım dükkanımın önü. Benim çocuklarım da geçiyor buradan. Herkes geçiyor. Maalesef biz bu bilinci vatandaşa aşılayamadık” dedi.
“Bir başkasının sağlığını tehdit etmeye kimsenin hakkı yok”
Sokağa atılan maskelerin hem virüs hem de bakteri bulaşma riskini artırdığının altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Kasapoğlu Hürkan, vatandaşları uyardı. Hürkan, “Halkımızın bu konuda çok dikkatli olmalarını rica ediyoruz. Maske aslında enfekte dediğimiz, enfeksiyon riskinin olduğu bir materyaldir. Kullanılmış maskeyi bir tıbbi atık gibi düşünmek lazım. Kişinin kendi balgamını, tükürüğünü, solunum materyallerini barındıran bir maddedir. Bunu lütfen atarken sanki sümüklü bir mendili çöpe atar gibi dikkatlice ağzımızdan çıkartıp mutlaka ya bir poşete ya da çöp kovasına atılması gerekiyor. Yere fırlatmak, kolumdan düştü yerde kalsın demek olamaz. Bir başkasının sağlığını tehdit etmeye kimsenin hakkı yok” ifadelerini kullandı.
“Yayılımı kolaylaştırıyor”
Sokağa atılan maskelerin bulaş riskini arttırdığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Tuğçe Kasapoğlu Hürkan, “Herkes maskesini takacak ama maskesini sokağa fırlatıp atmayacak. Maskesini takacak ama toplu taşımalarda ya da yerlerde o maskeler gezmeyecek. Biz maskeyi neden takıyoruz? Sekresyon dediğimiz balgam öksürük tükürük gibi her türlü solunum damlalarını tutsun ve engellesin diye takıyoruz. Bu vücut sekresyonu dediğimiz maddelerin dışarda, yerlerde sürünmesi, bir başkasının ayakkabısına takılması, oturacağımız koltukta başkasının maskesini bulmak ve almak… Bütün bunlar bizim için bulaş riskini ve virüsün yayılımını arttırıyor ve tetikliyor. Biz önlem almaya çalışırken bazı faktörler ve dikkatsizlikler, önemsenmemezlikler virüsün yayılımını kolaylaştırıyor” şeklinde konuştu.