Güzel Parti Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Koray Aydın, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “Siyasi cinayetler” telaffuzunun akabinde “Bizim de aldığımız suikast duyumları var” dedi. Aydın, “Eğer bu türlü bir planlama varsa başta ülkeyi yönetenler olmak üzere ileride bunun hesabını vermek zorunda kalır ağır bir bedel öderler, çok acı sonuçlar doğurur. Bunun mümkün olmadığını düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
|
Erdoğan’ın tartışma yaratan, “Dur bakalım daha başınıza neler gelecek” tabirini, “Çok tehlikeli bir cümle” olarak kıymetlendiren CHP başkanı, “Tansiyondan kaçınmak lazım. Karşı taraf tansiyonu tırmandıracaktır. Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir fakat ben şundan eminim şayet iş muhakkak kümelerin ellerine silah alıp, muhakkak bireyleri öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz. Siyasi cinayetler… Bu türlü korkularım var. Erdoğan’ın şahsen kendi sözleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek’ dedi. Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Zira iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor” tabirlerini kullanmıştı. TIKLAYIN | Kılıçdaroğlu’ndan “siyasi cinayet” açıklaması: Korkularım var |
“Erdoğan’ın yerine olsam bu seçimde aday olmam zira hayatının hezimetini yaşayacak”
Aydın, 2023 seçimlerinde tekrar aday olup olmayacağı merakla beklenen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili de, “Ben Sayın Erdoğan’ın yerinde olsam 19 yıllık bir ülke idaresinden sonra bu seçimde aday olmam zira hayatının hezimetini yaşayacak ve çok acı bir sonuçla ayrılmak zorunda kalacak. Sonuç muhakkak, ağır bir hezimet onu bekliyor, kurtuluşu yok” görüşünü söz etti.
“Cumhurbaşkanımız abandone olmuş durumda, ne söylediğinin çok farkında değil”
Erdoğan’ın “HDP Millet İttifakındaki bilinmeyen paydaşlık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Türkiye’nin CHS ile yönetildiği bundan sonra da tıpkı sistemle yönetilmeye devam edeceği gün üzere aşikarken hayali bir makama talip olunmasının gerisinde bu vetonun bu dayatmanın sineye çekilmesi vardır” kelamlarına de cevap veren Uygun Partili Aydın, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız abandone olmuş durumda, ne söylediğinin çok farkında değil. Hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı, birinciliği kendisinden alma tezinde olan bir parti var. Anketlerde gücümüzün yükseldiğini görüyor, şu anda kendi teşkilatını alana indiremeyen bir Ak Parti var, bizde ise milyonlarla bütünleşmiş bir seferberlik hali var, Teşkilat Lideriyim, partinin ruhunu biliyorum, kimse durmuyor, herkes memleketi kurtarmaya çalışıyor. Bu artık parti sorunu değil, Türkiye sorunu. Bu ülkede kimsenin birbiriyle sorunu yok, siyaset kurumu sorun yaratarak insanları ayrıştırıyor. Düne kadar ÂLÂ Parti’ye “HDP ile iş birliği” suçlaması yapıyordu, bunun hakikat olmadığını, palavra konuştuğunu bu kelamlarıyla kendisi açıklamış oldu. Kimin hayal gördüğü ise mahallî seçimlerde ortaya çıktı. Partimizin ismini ağzına almamak üzere bir stratejisi vardı, artık her hafta ÂLÂ Parti’den konuşuyor.”
TIKLAYIN – Erdoğan: HDP, Millet İttifakı’ndaki bâtın paydaşlık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir
Sözcü müellifi Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Aydın’ın açıklamaları şöyle:
“Adayımızı açıklamamızı zıt kutuplarla dövüştürmek için istiyorlar”
Son günlerde ısrarla muhalefet partilerinin cumhurbaşkanı adayını açıklamaları üzerine gidiliyor. “Millet İttifakı’nın ortak adayı kim olacak” sorusu daima soruluyor, nedenini merak ediyoruz.
Ak Parti bunu istiyor zira adayla partilerin içini karıştıracaklar. Erken açıklanırsa zıt kutuplarla dövüştürecekler. İnsanları zaafları üzerinden kullanıyorlar. Genel liderler dışında bir isim olabilir şu anda karar verilmiş de değil, açıklamak da gerçek değil. İttifaklar noktasında ise birtakım partiler birlikte hareket edebilir yahut farklı ittifaklar yapabilirler lakin burada Millet İttifakı’nın iki büyük aktörü CHP ve ÂLÂ Parti’nin yaklaşımı ve siyaseti belirleyici olacak. Şu anda bile anketlerde Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nı geçmiş durumda.
“Sarayda Lale Devranı yaşanırken ekonomimiz tefecilerin elinde”
Seçime daha vakit var lakin her gün seçim konuşuluyor. Öbür tarafta hayat pahalılığı, gençler çok ümitsiz, halk nasıl dayanacak?
Maalesef dünyada itimadını kaybetmiş bir ülke halindeyiz, bu haliyle ülkeyi sağlıklı yönetmeleri mümkün değil, onun için her şey daha berbata gidecek. Enflasyon sayılarıyla oynuyorlar, ilan edilenin çok üstünde enflasyon var, işsizliğin arttığını herkes biliyor lakin bu sayıların düştüğünü söyleyen TÜİK var, o bile hâlâ yüzde 12 olarak açıklayabiliyor. Bütçe açığın gitgide artıyor, Merkez Bankası’nda eksi 50 milyar dolar kadar açığın var. Bunlar ne gösteriyor, dünyadaki ekonomik tefeci piyasasının eline düştük. Ülke bu durumdayken hükümet ne yapıyor? Kasada para yok, hâlâ 75 milyar liraya Kanal İstanbul projesi yapıyor. Okluk Koyu’nda 640 milyon liraya yazlık saray, Ahlat’ta 125 milyon liraya öteki bir saray yapıyor. Bu saraylarla birlikte Cumhurbaşkanlığının tam 12 sarayı olacak. Yalnızca Beşetepe’dekinin bir günlük harcaması 3 bin taban fiyata eşit. Halk geçinemezken iktidar saraylarda Lale Periyodu yaşıyor. İktisat daha da sıkışacak, her ay giderek oy kaybedecekler, iktidar bunları göz önüne alarak bir erken seçim yapabilir. Muhalefetin adayını belirlemesi konusundaki baskının gerisinde bu da yatıyor olabilir.