Geçtiğimiz sene, 3 genç kız senelerdir babalarının fiziksel ve psikolojik tacizine uğradıktan sonra artık dayanamayarak onu öldürmüşlerdi. Tüm Rusya'da en çok konuşulan mesele haline gelen Kaçaturyan davasında, kızların serbest kalması için aktivistlerin başlattıkları kampanyaya, 300 bin kişi imza attı. Detaylar haberimizde…
Babalarını öldürdüklerinde Angelina 18, Maria 17, Krestina 19 yaşındaydı.
Neler olduğunu bilmiyorsanız bu habere bakabilirsiniz;
Korkunç adam, kızlarına fiziksel ve psikolojik şiddette bulunmakla kalmayıp onları taciz ediyordu; kızlar artık dayanamadıklarını söylemişlerdi.
Olay şu şekilde gerçekleşmişti:
Kızlar sonrasında dayanamayıp polisi aramışlar, polis onları olay yerinde bulmuştu. Babanın ise vücudunda 30'dan fazla yara tespit edilmişti.
3 yıldan uzun süredir onları düzenli olarak döven, onlara işkence yapan ve esir gibi tutup, cinsel tacizde bulunan babalarını öldüren kızların davası oldukça yavaş bir şekilde ilerledi.
Çünkü Rusya'da aile içi şiddet mağdurlarını koruyan yasalar oldukça yetersiz.
Olay Rusya'da çok büyük ses getiren bir davaya dönüştü.
İnsan hakları aktivistleri, tacizci babalarına karşı kendilerini korumaları için yardım ve destek görmediklerden dolayı suçlu taraf olmadıklarını, mağdur olduklarını savundular.
Rusya'da 2017'de yürülüğe giren yasalara göre, aile içi şiddette hastanelik olmadıysanız ya da bu ilk defa yaşanıyorsa, saldırgan ya para cezası ödüyor ya da yalnızca 2 hafta gözaltında tutuluyor.
Polis ve halk, aile içi şiddete ''aile içi meseleler'' gözüyle bakıyor. Rus polisler onlara ya çok az yardım ediyor, ya da hiç etmiyor!
Kızların annesi Aurelia Dunduk ise daha önce babalarından fiziksel şiddet görmüş ve polise şikayette bulunmuştu, ancak bunlar hiç fayda vermedi.
nsn.fm
Komşular olanlara şahit oluyor ancak Mihail Kaçaturyan'dan korktukları için bir şey diyemiyorlardı. 2015 yılında baba, anne Aurelia'yı evden kovdu. Kızların da bir daha anneleriyle görüşmesine izin vermedi. Cinayet olduğunda anne haliyle evde değildi. Psikiyatrik değerlendirmelere göre, kız çocukları tutsak bir şekilde yalnız bir hayata zorlanıyordu ve travma sonrası stres yaşıyorlardı.
Kızlar şu anda gözaltında değillerse de bazı kısıtlamalar altında yaşıyorlar.
Örneğin gazetecilere konuşmaları yasak, hatta BBC'nin haberine göre kendi aralarında görüşüp konuşmaları dahi yasaklandı.
Kardeşler mahkeme sonucu suçlu bulunurlarsa 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Avukatlar kızların meşru müdafaa haklarını kullandıklarını savunsalar da, Rusya'da yasalara göre meşru müdafaa hakkı, ani saldırılar, kurbanın işkence gördüğü rehin alma durumları gibi “mütemadi suç” kapsamına giren olaylarda geçerli sayılıyor. Ancak kızların durumu bu olayların hiçbirine dahil değil… Bunun yanı sıra iddialara göre Angelina'nın çekiç, Maria'nın avcı bıçağı, Krestina'nın da biber gazı kullandığı söyleniyor.
İnsan hakları aktivistleri ve birçok Rus, yasaların değişmesini ve resmi sığınma evleri oluşturulmasını istiyor.
Nedense Rusya'da aile içi şiddet mağduru kadınlarla ilgili kesin veriler yok. Söylenenler yalnızca tahminler. Bu doğrultuda insan hakları aktivistleri, her dört aileden birinde şiddet olaylarının yaşanıyor olabileceğini söylüyor.
Örneğin, Margarita Graçeva Rusya'da aile içi şiddete maruz kalan kadınlardan yalnızca biri. Kocası tarafından elleri baltayla kesildi.
Ve bunun sebebi yalnızca ''kıskançlık''tı!
Uzmanlar Rus hapishanelerinde yatan kadınların % 80'inin kendilerini savunmak için cinayet işleyen kadınlar olduğunu dile getiriyor.
Elbette Rusya'nın muhafazakar kesiminde Kaçaturyan kardeşlerin cezaevine gitmesi gerektiğini savunanlar da var.
Öte yandan Change.org sitesinde kardeşlerin serbest bırakılması ve davanın düşmesi için bir kampanya başlatıldı.
Rus feminist ve aktivist Daria Serenko, “Aile içi şiddet Rusya'da hayatın bir gerçeği. Gözardı edebiliriz ama bireysel olarak başımıza gelmese de bu, hepimizin hayatını etkileyen bir durum” diyor. Haziran ayında 3 gün süren dayanışma gösterileri düzenleyen Serenko davayı gündemde tutabilmek ve bu konuyla ilgili herkesin güvenliklerinden endişe duymadan konuşabilmelerini sağlamak istiyor.