EVYAP, Türkiye’nin en köklü şirketlerinden biri. 93 yıllık bir geçmişi var. 93 yılda üretime hiç ara vermemiş bir gelenekten geliyor. Duru, Arko, Fax, Activex gibi markaları çatısı altında toplayan Evyap, aynı zamanda farklı markalara da hijyen ürünleri üreten bir dev. Ailenin genç kuşak temsilcilerinden Evyap Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Evyap Kadakal ile online ortamda röportaj yaptık.
Temizlik ürünleri kullanımı çok arttı. Siz neler yaşadınız?
Öncelikle Türkiye’de bu alanda sanayi gücümüzün yüksek olması, özellikle pandemi döneminde ülkemizin kritik ihtiyaçlarını temin etmede büyük hız ve kolaylık sağladı. Türkiye, üretim gücü sayesinde hızla hijyen maddelerini, maske, önlük, tulum vb gibi sağlık çalışanlarımızın ihtiyaç duyduğu ürünleri hızla üretip ilgili noktalara çok hızlı bir şekilde sevkiyatını yapabildi. Başka ülkelere de yardım yapabildi. Evyap olarak biz de hiç durmadık. Türkiye, Mısır ve Malezya’da üretim tesislerimiz var. Türkiye’de alacağımız önlemleri biz Malezya’da uygulamaya başladık. Bu da Türkiye’de hızlı hareket etmemizi sağladı. Ayrıca Tuzla fabrikamızı neredeyse yeni baştan dizayn ettik.
Üretim süreciniz nasıl devam etti?
Evyap fabrikalarında 4 bin kişi çalışıyor. Sadece Tuzla Fabrikası tek çatı altında kişisel temizlik ve hijyen ürünleri üreten dünyanın sayılı fabrikalarından biri. Toplam 320 bin metrekarelik bir alanda kurulu, 3000’i aşkın yakın kişiyi istihdam ediyor. Olası pozitif vakaların olması durumunun etkisini minimize etmek adına fabrikaları ve operasyonları birbirlerinden tamamen ayırdık. Tek fabrika içinde 8 ayrı fabrika oluşturduk diyebilirim. Bu 8 tesisi de yemekhanesinden soyunma odalarına, tuvaletlerinden mola alanlarına ve servislerine kadar her şeyi ile birbirinden ayırdık. Her birini kendi içinde kendine yeten tesisler haline getirdik. Ayrılan fabrikalar içindeki 3 vardiyayı da birbirinden yüzde 100 izole ettik ve bu vardiya geçişlerinde dezenfektasyon işlemini devreye aldık. Bunlara ek olarak kişisel koruyucu ekipman kullanım zorunluluğunu getirdik. Ardından sabun, sıvı sabun ve kolonyaya artan ihtiyaç doğrultusunda üretim planlarımızı değiştirdik.
TÜKETİCİ GÜVENMEK İSTİYOR
Tüketici davranışları nasıl değişim gösterdi?
Salgın sonrası, tüketicilerimizde artan endişe ile hijyen algısının öne çıktığını görüyoruz. Tüm segmentlerdeki tüketicilerimizin, aldığı ürüne güvenmek istediğini, seçimiyle rahat olduğuna inandığı opsiyonlara yöneldiğini biliyoruz. Türk insanının temizlik anlayışının faydasına inanıyorum. Zamanında biraz da abartılı bulduğumuz annelerimizin öğretilerinin kıymetini anladık. Geleneklerimize baktığımızda misafire kolonya ikram etmekten, ayakkabı ile eve girmemeye, çamaşır suyu ve sabun gibi ürünlere olan düşkünlüğümüzü göz önünde bulundurduğumuzda, eskilerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
TALEP 5 KAT ARTTI
Hijyen ve temizlik ürünü talebinde artış ne düzeyde oldu?
Toplamdaki üretim hacimlerimiz özellikle temizlik ürün gruplarımızda katı-sıvı sabun, ve kolonya başta olmak üzere geçen yılın benzer dönemine göre 2 ila 5 kata yakın seviyelerde arttı. En fazla talep kolonyada yaşandı. Türkiye, Mısır ve Malezya fabrikalarımız, kişisel temizlik alanında yıllık 20 milyon adet kolonya, 120 bin ton sıvı sabun ve 234 bin ton katı sabun kapasitesine sahip. Önceliğimiz Türkiye oldu. Bugün de Tuzla’daki tesislerimizde yıllık 18 milyon adet kolonya, 20 bin ton sabun ve 75 bin ton sıvı sabunu üretip müşterilerimize ulaştırırken devletimizin ihtiyaçlarına da cevap verecek bir planlama ile yürüyoruz. E-ticaret kanalında şu anda salgından dolayı en çok talep gören ürünlerimiz antibakteyiel sabun, sabun ve kolonya. Satışlarımız bu ay 2 katına çıktı, yeterli ürünümüz olsaydı 3-4 katına daha çıkabilirdi.
AYNI SORUMLULUĞU TAŞIYORUZ
Size gelen yardım taleplerine nasıl cevap verdiniz veya veriyorsunuz?
Dedem Mehmet Rifat Evyap, 1939 yılında ve İkinci Dünya Savaşı sebebiyle 150 bin neferden oluşan Türk ordusunun 1.5 milyonluk bir büyüklüğe ulaşması sebebiyle artan sabun ihtiyacını karşılamak için Erzurum’da 4 yıl gece gündüz çalışmıştı. Bugün de benzer bir durumun içindeyiz. Bu mücadelede çok önemli bir vazifemiz olduğunu biliyoruz ve seferberlik ruhuyla çalışıyoruz.
KARİYER ÖYKÜSÜ
ÇALIŞMAZ DEDİLER ÇALIŞTI!
AYŞE Evyap Üsküdar Amerikan Lisesi’nden1991’de mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce İktisat bölümünü bitirdi. University of Leeds’ten MBA yaptı. Master tezini Evyap’ın markaları üzerine yazdı. Ailesi okuldan sonra hemen evlenip çocuk sahibi olacağını düşünüyordu. Ama o çalışmak istedi. Türkiye’ye döndükten sonra Evyap’ta Arko ürün yardımcı müdürü olarak yeni kurulan pazarlama ekibine katıldı. Sonrasında sabun grubunda görev aldı. Daha sonra mali işlere geçti. Bu arada evlendi. Evlendikten sonra herkes “Evlendi, artık çalışmaz” diye düşünürken çalışmaya devam etti. Amcası bu kararının üzerine yeni kurulan Tuzla fabrikasında proje müdürlüğünü teklif etti. Beş sene orada çalıştı. O dönemde 2 çocuğunu dünyaya getirdi. 3 yıl boyunca da Global Satın Alma Bölümü’nü yönetti. İnsan kaynakları grup başkanlığına geldi. O günden bu yana da çalışmaya devam ediyor. İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu üyesi aynı zamanda. Hayali de ileride bir Evyap Akademisi kurmak.
DAHA FAZLA ANLAM ARIYOR
Salgın sonrası hedefleriniz neler?
Hammadde tedariğinden üretim aşamalarına, satıştan ve pazarlamadan insan kaynaklarına kadar zincirinin her halkasını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Çünkü tüketici artık her zamankinden daha fazla anlam arıyor tükettiği ürünlerde. Ürününü aldığı markanın amacı nedir, sosyal etkisi ne kadardır, topluma katkısı ne seviyededir gibi konulara daha fazla bakıyor. Marka iletişimi ve reklam dili de buna paralel olarak değişecek. Biz de kendimizi yeni döneme göre adapte edeceğiz.
OFİSE HIZLI DÖNÜŞ
Evyap’ın 3 farklı ülkede üretimi, Ukrayna ve Rusya’da önemli bir satış ve dağıtım ağı ile farklı ülkelerde çalışma ofisleri var. Ofislere dönüşlerin hızlandığını söyleyebiliriz.