KOCAELİ (İHA) – 18 yıldır evlendirme memuru olarak vazife yapan, İzmit’te 30 bin çiftin nikahını kıyan Fikri Sever doğum gününde emekli oldu. Bir kenti evlendiren Sever, “Evlenen 4 çiftten biri boşanıyor. Eşler kanaatkar olsun ve birbirine palavra söylemesin” dedi.
Kocaeli‘nin İzmit ilçesinde 45 yıllık memuriyetini doğum gününde yaş haddinden emekli olarak noktalayan evlendirme memuru Fikri Sever, din görevliliği ve öğretmenliğin akabinde başladığı nikah memurluğunda 18 yılda 30 bin nikah kıydı. Bir kenti evlendiren Fikri Sever birinci nikahını, unutmadığı nikahı, kıymadığı nikahı, evlenme-boşanma oranlarını, evlilikte dikkat edilmesi gerekenleri anlattı ve genç meslektaşlarına son nasihatlerini sıraladı.
Son nikahını mesai arkadaşının oğluna kıydı
İzmit’te doğan Fikri Sever, din vazifelisi olarak 45 yıl evvel memuriyete başladı. 5,5 yıllık vazifesi sırasında İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi ve askerlik sonrası Adana Ceyhan Doruk Lisesi’ne öğretmen olarak atandı. 2 yıl çalıştıktan sonra istifa edip İzmit’e döndü ve özel okul öğretmenliğine başladı. 2004 yılında ise devrin belediye liderinin teklifiyle nikah memurluğuna başladı. Gerekli süreci tamamladıktan sonra orta yaşlı bir çiftin sade, oda nikahını kıyarak birinci imzasını attı. Kısa müddet sonra evlendirme ünite sorumlusu oldu. Son nikahını ise geçtiğimiz cumartesi günü mesai arkadaşlarının birinin oğluna kıydı.
Öğretmenlikten nikah memurluğuna geçti
İzmit’te herkesin tanıdığı ve sevdiği nikah memuru Fikri Sever nikah memurluğu süreciyle ilgili, “18 Nisan 1957’de doğdum. Doğduğum günde de emekli oluyorum. Bu da başka lezzet. Hayat o kadar kısa ki. 1976 yılının sonunda memuriyete başladım ve bugün sıhhatle, sıhhatle noktaladım. Nikah memurluğuna başladığımda etrafımdakiler ‘Fikri Beyefendi sen bu işe yakıştın, bu iş sana yakıştı’ dedi. Aslında keyifli bir iş. Öğrencilerle, beşerlerle ilgilenmek hoştu. Din görevlisiyken mescitte cemaatle ilgilenmek de hoştu. Çiftlerin mutluluğuna imza atmak da bayağı hoş oldu. 18 yılda 30 bin civarında nikah kıydım. 45 bin kadar nikahın sorumluluğunu aldım. Çok hoş anılar. Hiç ayrım yapmadan 18,5 yıl çalıştım. Hiç kimsenin yapılacak bir işini geri bırakmadım. Bu yüzden çok müteşekkirim. O kadar müteşekkirim ki bu hususta insanların teveccühlerini kazandığıma inanıyorum” diye konuştu.
Kimin nikahını, neden kıymadı
Nikahlarını kıymadığı çiftin diğer bir nikah memuru tarafından evlendirildikten 2 ay sonra boşandığını öğrenen Sever, “İzmit’te yürüdüğüm vakit 5-10 şahıstan birinin nikahını kıydığıma rastlıyorum. Bir ailenin neredeyse bütün çocuklarının nikahını ben kıydım. Geri çevirdiğim nikah da oldu. Bir çift gelmişti; çocuk özürlü. Annesi yanında ‘Ama evlenebilir’ dedi. Ben çocuğa bir şeyler sordum ve ‘Kesinlikle olmaz. Psikiyatristten rapor getirin. Çocuk aileyi yönetim edebilecek durumda değil’ dedim ve kıymadım. Gittiler. Farklı bir ilçeden rapor almışlar ve evlendirmişler. Annesi bana ‘Sen nikah kıymadın lakin ben evlendirdim’ dedi. 2 ay sonrasında boşandıklarını duydum” dedi.
“Nikah masasından kalkan hiç olmadı”
Meslek hayatı boyunca nikah masasından kalkıp giden bir çiftin olmadığını belirten Sever, “30 bin nikah içinde nikah masasına oturup şahitler geldikten sonra cayan hiç olmadı. Fakat nikaha 1-2 gün kala vazgeçen onlarca çift oldu. Nikah kıymaya gidip kapılardan döndüğümüz de oldu. Lakin masadan kalkan hiç olmadı. Hatırladığımızda hüzünlendiğimiz, güldüğümüz, neşelendiğimiz nikahlar oldu. Unutamadıklarımdan birisi; rehabilitasyon merkezinden bir çift geldi. Birer refakatçileri var. 40 yaşlarında erkek tekerlekli sandalyede, elleri ve ayakları yok. Bayanın da iki gözü görmüyor. Bayan, “Ben amayım fakat ellerim ayaklarım sağlam. Nişanlıma bakarım. Onun da kimi yetenekleri var. Ayak parmaklarıyla iğneden iplik geçirebilir. Dikebilir bile’ dedi. Duygulandım. İkisi birbirine gönül koymuş. Hakikaten ibret verici. ‘Ne içersiniz?’ diye sordum. Çay istediler. Hanımefendi görmüyor lakin çayını içebiliyor. Beyefendiye ‘Yardımcı olayım’ dedim. ‘Yok, ben içerim’ dedi. Sandalyenin kenarına çayı koydu, eğilerek dudaklarıyla içti. Çay bardağın tabanına indi, tekrar yardım etmek istedim tekrar ‘yok ben içerim’ dedi ve dudaklarının ortasına bardağı sıkıştırarak kaldırdı ve bardağı dikip içti. Gözlerim yaşardı. Çok duygulandık. Sonra rehabilitasyon merkezinde küçük bir merasim düzenlemişler onlar için. Evlenip Denizli’ye gittiler. Bunun yanında yatağında hasta olanların nikahlarını kıydık. Hastanelerde başhekimden müsaade almak kaydıyla yatan hastalara nikah kıyılabiliyor. Alışılmış ki evlilik için aile doktorundan rapor kaide. Kanser hastalarının nikahlarını kıydık. Onlar hayli ibret vericiydi. Başka nikahlarımızın hepsi güzeldi” tabirlerini kullandı.
“Evlenen 4 çiften biri boşanıyor. Bu oran çok yüksek”
Günümüzde boşanmaların çok arttığına ve evlenen dört çiftten birinin boşandığının altını çizen emekli evlendirme memuru Fikri Sever, “Bir mühlet evvel liderimizin sorusu üzerine Kocaeli Adliyesi’ndeki 3 aile mahkemesine giderek boşanmaları ve nedenlerini araştırdım. İzmit’te senede 3 bin çift evlendiriyoruz. Adliyenin bölgesi olan İzmit, Derince, Kandıra ve Başiskele bölgesinde ise o yıl yaklaşık 6 bin nikah kıyılmıştı. Üç mahkemede toplamda bin 800 kişi boşanmıştı. Yaklaşık 6 bin nikahtan bin 800-2 bin tanesi boşanıyor. Bu çok yüksek bir oran. Evvelden bu oran çok azdı. İnsanlarda kanaat vardı. Bayanlar alınmasın lütfen. Eşler çalışmıyordu. Erkek meskene ne getirirse kanaat ediliyordu. Ancak son yıllarda 4 çiftten biri boşanıyor” dedi.
“Kredi kartları patladığı için boşanıyorlar”
Boşanan çiftlere boşanma sebeplerini soran Sever, “Boşanmanın sebeplerini sordum. Birçoğu kredi kartlarının patlak olmasından boşanıyor. Çiftler başlarda birbirini mutlu etmek için kredi kartlarına yükleniyor. Kartlar patlayınca ekonomik krize giriyorlar. İkincisi; erkek bayana karşı biraz nezaketsiz olup yardımda da bulunmayınca bayan ‘Bende çalışıyorum. Bana yardımcı olmuyorsun. Benim de ekonomik özgürlüğüm var’ diyerek boşanıyor. Boşanmaların birazı da iki taraftan birinin aldatması yüzünden oluyor” formunda konuştu.
“Evliliği sürdürmek için kanaatkar ve yanlışsız kelamlı olmak gerekiyor”
Evliliği sürdürebilmek için kanaatkar ve yanlışsız kelamlı olmak gerektiğini çiftlere söyleyen Sever, “Ben çiftlere her vakit şunları söylüyorum; Kanaatkar olun. Ayağınızı yorganınıza nazaran uzatın. Gereksinimlerden fazlasını almamaya çaba edin. Birbirinizden katiyen bir şey saklamayın. Birbirinize sürekli doğruyu söylesin, palavra söylemesin. Sorunlarınızı kendi aranızda halledin. Çözemediğiniz problemlerde muteber bir büyüğünüzü hakem tayin ederek onun huzurunda kaygılarını anlatıp çözmeye çalışın. Taraflardan biri sonlanınca oburu susacak. O vakit bu evlilik yürür” cümlelerini kullandı.
“Nikah memurluğu fedakarlık demektir”
Nikah memurluğunun fedakarlık gerektirdiğini ve kendi oğlunun nişanına bile kıyacağı bir nikahtan ötürü geciktiğini belirten Sever, “Kendi evliliğimde ise nitekim fedakarlık yaptım diyebilirim. Nikah memurluğu, fedakarlık demektir. Haftanın beş günü mesaidesinizdir. Mesaiden sonra nikahınıza hazırlanırsınız ve akşam 9’a yanlışsız konuta gidersiniz. Hafta sonları nikahlar aslında diz uzunluğu. Haftasına ve mevsimine nazaran 134 nikaha kadar çıktık. 80-90 tanesi dışarda oluyor. Bayramların 3. ve 4.günleri. Ailemiz artık bizim nikah memuru olduğumuzu kabullenip özümsedi. Konuta geç de gitsek bize sitem etmediler. Kendi oğlumun nişanına da, kıyacağım nikah geciktiği için geç katıldım. Bu iş bu türlü bir fedakarlık” tabirlerini kullandı.
“Bekarlara güzel ve hoş kısmet diliyorum”
Öğretmenliği, din görevliliğini ve nikah memurluğunu severek yaptığını belirten Sever, “Öğretmenlik, din görevliliği ya da nikah memurluğu olsun işimi severek yaptım. Genç arkadaşlarıma bunu bilhassa tavsiye ediyorum; bir işi severek yaparsak ondan zevk alırız. İşimizi en hoş formda yaparız. Karşımızdaki insanları da şad ve keyifli ederiz. ‘Yorulmak’ sözcüğünü lügatimden sildim. Ben bir saatte 5, bir günde en fazla 26 nikah kıydım. Rekorumdu. ‘Bu işi seviyorum, bu işi yapacağım’ dedikten sonra yapılamayacak, başarılamayacak bir iş yoktur. Herkes şad olur. Herkese sıhhatle, sıhhatle emekli olmak nasip olsun. Bundan sonraki hayatımda da yeniden insanların hizmetinde olmayı, insanlara yardımda bulunmayı sürdüreceğim. Bütün dostlarımı seviyorum. Herkesin bayrama kavuşmasını temenni ediyorum. Bekar olan kardeşlerimize en kısa vakitte güzel, hoş kısmetler diliyorum” kelamlarını kaydetti. – KOCAELİ