Dünya koronavirüs salgını ile mücadele ederken maske kullanımı da ilk günden itibaren bu dönemin en fazla dikkat edilen unsurlarından oldu. Salgının yayılmasını engelleme noktasında hayati öneme sahip maske kullanımı giderek toplumun hemen hemen her kesimine yayılsa da kullanılan maskelerin kalitesi hakkındaki tartışmalar ilk günlerde olduğu gibi sürüyor. Nitekim tüketiciler de bazı maskelerin kalitesinden sürekli olarak şikâyetlerini belirtiyor.
DENGE KALMADI
Bunda en temel etkenin maske fiyatları olduğunu söyleyen Or-El Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Duman, “Bu konuda defalarca kez sektör temsilcileri tarafından uyarılar yapıldı ama kimse aldırış etmiyor. Bir tarafta milyonlarca lira kredi kullanımı ile maske tesisi yatırımı yapan üreticiler var bir tarafta ev ortamında elle üretim yapan kişiler” dedi. Evlerde merdiven altında üretilen maskelerin piyasada 20 kuruşa satışa sunulduğun aktaran Duman, “Bu şekilde kaçak üretim yapan kişiler yüzünden piyasada denge kalmadı. 20 kuruşa maske satılamaz. Bir maskenin 60 kuruştan aşağı satılması mümkün değil” diye konuştu.
REKABET EDİLEMEZ
Merdiven altı maske üretimi yapan üretim yerlerinin denetiminde bir eksiklik yaşandığını belirten Cihan Duman, “20 kuruşa evlerde halıların üstünde 3-5 ay üretim yapıp satan kişiler yüzünden gerçek maske üreticileri batıyor. Buna acilen önlem alınması gerekiyor. Biz ilgili kurumların bütün kriterlerini yerine getirerek en sağlıklı ortamlarda el değmeden maske üretimi gerçekleştiriyoruz ama rekabet koşulları yüzünden gerçek üreticiler ayakta kalamıyor. Bunlara bir standart getirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
DEV FİRMALAR DA DİKKAT ETMİYOR
Türkiye’de çalışanlarına günde binlerce maske dağıtımı yapan kritik kurumların bile bu konuda sorumsuz davrandığını belirten Cihan Duman, “En bilinen kuruluşlar bile gelip bize 20 kuruşluk maskeyi örnek gösteriyor. Ama kendi çalışanına dağıttıkları o maske aslında takılmasa da olur. Onlar toz maskesi bile olamaz. İçeriğinde yüzde 99 koruma sağlayan meltblown kullanılmayan kalitesiz malzemeden üretilmiş kumaşlar. Onlara kaliteli maskenin nasıl olacağını anlatmakta güçlük çekiyoruz” şeklinde konuştu.
ÜTS KAYDINA DİKKAT!
Tezgâhlarda satılan her maskeye güven olmayacağını anlatan Cihan Duman, “Her 3 katlı maske güvenli değil. Piyasada merdiven altı firmalar mozaik üzerinde üretimler yapıyor. Bu işte en önemli şey, zemin, hijyen, dizayndır. Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kaydı olmayan firmalardan kesinlikle maske alınmasını tavsiye etmiyoruz. Firmaları araştırıp maske almak gerekir. Merdiven altı firmalardan ürün almayın ve sağlığınızla oynamayın. Kendi paranızla sağlığınızdan olmayın” dedi.
MASKELER ARTIK KURUMSALLAŞIYOR
Maske taleplerinde artık kurumların logo talep ettiğini ve bu taleplerin giderek arttığını söyleyen Cihan Duman şunları kaydetti: “Logolu ürünler hem markaların kurumsal kimliğini yansıtıyor hem de maske kullanımını teşvik ediyor. Bu yüzden kurumlar hem kendileri hem de müşterileri için artık bu şekilde üretimi tercih ediyor.”
3 KATLI MASKE MELTBLOWN İLE ÜRETİLMELİ
Türkiye’de maske üretiminde çok farklı uygulamaların bulunduğunu belirten Cihan Duman, “Bir maskenin koruyucu olması için meltblown denilen UV katkılı, yanma geciktirici gibi özellikleri bulunan kumaşlar kullanılmalıdır. Bu kumaş daha sık lif yapısına sahip olduğu için yüksek filtreleme kapasitesi vardır. Meltblown yüzde 99 zehir geçirgenlik muhafazası sağlayan bir üründür” diye konuştu.