Türkiye’de ve dünyada dijital pazarlama stratejilerine yatırma yapan firmalar en çok hangi alana rağbet ediyor?
Günümüzde birçok insan alışverişini sosyal medyadan yapıyor. Instagram kullanıcılarının %60’ı, yeni ürünlerle Instagram sayesinde tanıştıklarını söylüyorlar. 4.000 üstündeki Pinterest kullanıcıları ise, aradıkları ürünün %70’ini Pinterest yardımıyla bulduklarını belirtiyor. Sosyal medya platformları, kullanıcıların daha kolay alışveriş yapmasını sağlarken aynı zamanda da satıcılarında işlerini kolaylaştırıyor. Instagram, Pinterest ve Facebook, e-alışverişi gönderiler ile entegre hale getirdi. Artık satıcılar bir fotoğraf yükleyerek, fotoğraf içindeki ürünleri etiketleyerek, direkt olarak satış almaya yönlendirilebiliyor. Türkiye’de özellikle Trendyol bu konuda o başarılı. Firma ilgili kampanya ürününü öncelikle Instagram hesabında paylaşıyor. Aradaki tek fark; resim üzerine bir kere tıkladığınızda, ürün ile alakalı bilgiler çıkıyor, tüketiciler ürün adı, ürün fiyatı gibi detayları kolaylıkla görebiliyor. Fiyat etiketine tıkladıktan sonra ise tüketiciler ürüne dair daha detaylı bilgi alabilecekleri ve satın alma işlemini gerçekleştirebilecekleri alana yönlendiriliyor. Böylelikle çok hızlı ve kısa yoldan alışveriş yapılabiliyor.
Yeni nesil, iş hayatını yeniden şekillendiriliyor. Hız ve işlevsellik artık hiç olmadığı kadar ön planda. Genç tüketiciyi yakalamak isteyen şirketler self servis hizmetlere daha çok yatırım yapıyor.
Türkiye’de birçok kurum, sesli aramanın (Voice Search) dijital pazarlama ve satış alanında kurumuna kattığı değerin farkında değil. Yurtdışında sesli arama neden bu kadar yaygın?
Amerika’da 66,5 milyon insan Smart Speaker yani “akıllı konuşmacı” kullanıyor. Çin’de bu rakam 85, 5 milyon. Smart Speaker’ı yoğun olarak şu ülkeler kullanıyor:
İngiltere (12.6 milyon)
Almanya (11.7 milyon)
Fransa (7.6 milyon)
Kanada( 5.8 milyon)
Sesli arama özelliği günümüzde Amazon Eko veya Google gibi web sitelerinde mevcut. Dünya genelinde akıllı telefon kullanan kullanıcıların %31’i hafta da en az bir kez Siri, Google Asistanı gibi sesli arama asistanı tercih ediyor. Bu verilere göre 2020’de tüm aramaların %50’sinin sesli arama olacağı öngörülüyor. Sesli arama günümüzün hızlı yaşamı ile parelel bir karakteristik yapıya sahip. Bu nedenle özellikle gençler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Türkiye’de ise sesli arama göz ardı edilen bir konu. Sektörde üst düzey birçok yönetici google’ın bu özelliğini bilmiyor bile.
Oysa Amerika’da sesli arama özelliğinin 2020’nin en büyük çevrimiçi pazarlama trendlerinden biri olacağı tahmin ediliyor. Sesli aramayı şirketlerin web siteleri ile optimize etmesinin birçok yolu bulunuyor. Ancak burada “anahtar kelimenin” çok dikkatli ve ayrıntılar düşünülerek seçilmesi gerekiyor. Örneğin; “Fit vv yemeği” değil de “Ataşehir’de fit ev yemeği nerede yenir?” “Taksim’de fit menüsü bulunan restoranlar” gibi uzun anahtar kelimeler seçmeye özen gösterebilirsiniz.
Şirketler sesle arama için SEO yatırımı yapmalı!
Yapay zeka alanındaki gelişmeler nedeniyle arama motoru teknolojilerini de gelişiyor. Bu nedenle 2020’de telefonlar üzerinden yazılı arama yapmak yerine ses yardımıyla arama ön plana çıkmaya başlayacak. Şirketler sesle arama için SEO yatırımları yapmaya başlayacak.
Şirketlere öneriler
Güçlü arama optimizasyonu için; sesli arama sonuçlarında bulunma fırsatını optimize ederek daha uzun anahtar kelimeler kullanın.
Web sitenize sesli arama metni oluştururken ilgi çekici bir konuşma tonu tercih edin
Dilbilgisini doğru kullanın
Ayrıntılı cevaplar verin
Dijital pazarlama kampanalarında Z kuşağı seslenirken nelere dikkat etmek gerekiyor?
2020’deki pazarlamacılar en son tüketici grubu olan Z Kuşağı’na odaklanacaklar. Yüzyılın başından sonra doğanlar şimdilerde 18 20 yaşına geldiler. Artık yavaş yavaş iş gücüne toplu olarak giriyorlar. Bazı kaynaklar Z kuşağının 2020’de tüm tüketicilerin% 40’ını oluşturacağını iddia ediyor. Z kuşağını etkilemek isteyen kurumlar özelikle, özgünlük, gizlilik, çeşitlilik ve mizah duygusu gibi ana unsurlara dikkat etmeliler.
Özgünlük: Bilgi çağında çevrimiçi olarak büyüyen Z kuşağı özgünlüğe çok duyarlıdır. Bu nedenle aşırı tanıtım yaklaşımlarından kaçının ve bunun yerine şeffaflığı tercih edin.
Gizlilik: Z kuşağı için gizlilik oldukça önemlidir. Bu nedenle verilerine saygı duymak size bunları karşı kullanmaktan daha fazla kazandırır.
Çeşitlilik: Video içerik ilgilerini daha çok çekmektedir. İletişim stratejilerinizi çeşitlendirin.
Mizah duygusu: Z kuşağı mizahı geleneksek mizah anlayışından çok farklıdır. Bu yüzden Z kuşağı terminolojisine uygun mizah anlayışıyla harmanlanmış kampanyalar oluşturun.
Küçük ölçekli kurumların dijital pazarlama yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? KOBİ’ler içerik pazarlaması ile nasıl öne çıkabilir?
Günümüzde pazarlama profesyonellerinin %87’si YouTube’u %51’i ise Instagram’ı bir kanal olarak kullanıyor. Ancak Türkiye’de birçok şirket özellikle KOBİ’ler halen video içerik üretmenin önemini fark etmiş değil. 4,5 G veya 5G ile tüm dünyadaki mobil internet hızlarının artması, tüketimi hızlandırıyor. Özellikle 5G teknolojisinin 4G kadar yaygınlaşması video tüketimini inanılmaz boyutlara ulaştırabilir. Tüm dünyadaki mobil internet trafiğinin %37’sini YouTube’un oluşturuyor. Bu nedenle işletmelerin YouTube’u bir iletişim kanalı olarak görmesi ve buna yatırım yapması gereklilik haline gelecek.
Öte yandan Smart TV kullanımındaki artış ve bu TV’lerin kullanım ara yüzünün gittikçe basitleşmesi ve her yaş grubu tarafından kolayca kullanılabilir hale gelmesi özellikle YouTube kullanımının oranını önemli ölçüde arttırdı. Kullanıcılar teknolojik bir ürün incelemesine, saç ekimi veya burun estetiği ameliyatının detayına, internet hızımı nasıl artırabilirim gibi özel amaçlı videolara ya da takip ettikleri ünlülerin YouTube kanallarından kolayca ulaşabiliyor. Bu nedenle YouTube’un bir TV yayını haline gelmesi ile video reklamcılığın TV reklamcılığı ile iç içe geçerek öneminin artacak gibi görünüyor. YouTube, 2020’de ileri görüşlü ve bütçesi olanlar için değil, rekabette öne geçmek, ayakta kalmak ve spesifik hedef kitlelere ulaşabilmek isteyen her kurum için etkili bir kaynak haline gelecek. 2020’de artık kendi kanallarını oluşturan ve YouTuber kanallarında var olmaya başlayan markaların sayısının artacağını öngörüyorum.
KOBİ’lere tavsiyeler
Küçük bir işletmenin sosyal medyada güncel, aktif ve yaşayan bir marka imajı sergilemesi çok daha fazla pozitif algı kazandırır. KOBİ’lerin dijital pazarlama sürecinde özelikle, kurumsallık, güncellik, özgünlük ve süreklilik gibi unsurlara dikkat etmeleri gerekir. Sosyal medyada öne çıkmanın en basit kuralı içerik pazarlamasıdır. Stratejik bir iletişim planına dayanmayan ve belli bir odak noktası olmayan paylaşımların kurumlara fazla yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Sosyal medya sayfalarını ve web sitesini güncel tutmayan bir KOBİ, potansiyel müşterilerini kaçırdığını daima anımsamalıdır. KOBİ’lere dijitaldeki stratejilerine ek olarak, görünürlük için kreatif kampanyalar oluşturmasını ve müşterilerinden gelen geri bildirimleri özenle toplamasını ve analiz etmesini önerebilirim.