Çalışmada küresel ısınma devam ederken geçtiğimiz yıl içinde dünya çapında binlerce kişinin hayatını etkileyen ve büyük hasara yol açan 10 büyük iklim olayı sıralanıyor.
Bu felaketlerden 6’sı Asya kıtasında yaşandı. Çin ile Hindistan’daki sellerin yol açtığı maddi zarar 40 milyar doları aştı.
ABD’yi etkileyen rekor sayıda kasırga ve orman yangını ise bu yıl tahminen 60 milyar dolarlık zarara yol açtı.
Dünya bir yandan koronavirüs salgınıyla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da aşırı iklim koşullarının yol açtığı felaketlerle boğuştu.
Muson yağmurları ve seller
Bu yıl Asya’yı etkileyen büyük fırtınalarla birlikte gelen sıradışı şiddetteki muson yağışları en büyük zarara yol açan iklim olayları oldu.
Hindistan’da aylarca devam eden büyük seller 2 binden fazla insanın ölümüne ve milyonlarcasının evinden olmasına, göçmesine yol açtı.
Bu sellerin yol açtığı hasarın sigortalanmış olan kısmının ise, tahminen 10 milyar dolar olduğu düşünülüyor.
Çin, sellerden daha da büyük zarara uğradı. Bu yılın Haziran ve Ekim ayları arasında Çin’in maddi zararı 32 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık can kaybı Hindistan’dan çok daha az oldu.
Belli bir süre devam eden bu tür felaketlerin dışında bir de aniden ortaya çıkıp, dev zararlara yol açan olaylar da oldu.
Mayıs ayında Bengal Körfezi’ni vuran Amphan fırtınası bir kaç gün içinde 13 milyar dolar hasara yol açtı.
Pune’deki Hindistan Tropik Meteoroloji Enstitüsü’nden iklim bilimci Dr Roxy Mathew Koll “Umman Denizi ile Bengal Körfezi’nde ısının (su sıcaklığının) 30-33 derece gibi rekor düzeylere çıktığına tanık olduk” diyor.
“Su sıcaklığının bu kadar yükselmesiyle oluşan deniz sıcaklığı dalgaları muson mevsimi öncesinde yaşanan Amphan ve Nisarga fırtınalarının şiddetinin artmasına yol açmış olabilir. Amphan Bengal Körfezi’nde muson yağmurları öncesinde şimdiye kadar yaşanmış en şiddetli siklonlardan biriydi” diye sürdürüyor.
Çekirge istilası ve kasırgalar
“Aşırı iklim olayları” Afrika’da da büyük zarara yol açtı.
Ekinlerin ve bitki örtüsünün yok olmasına sebep olan büyük çekirge istilalarının aşağı yukarı 8,5 milyar dolarlık zarar yarattığı düşünülüyor.
Birleşmiş Milletler bu çekirge istilalarının iklim değişikliğiyle, Ortadoğu ve Afrika Boynuzu’nu son yıllarda etkisi altına alan alışılmadık şiddetteki yağışlarla bağlantılı olduğunu söylüyor.
Avrupa da aşırı iklim olaylarından nasibini aldı.
Şubat ayında Ciara Kasırgası İrlanda adası, İngiltere ve bir çok Avrupa ülkesini etkiledi. 14 kişinin canını yitirdiği bu günlerde 2,7 milyar dolar dolayında maddi hasar meydana geldi.
Asıl zarar çok daha büyük
Christian Aid adlı kuruluş, raporunda maddi zararları sadece kayıpların sigorta bedellerine dayandırdığını, bu nedenle de asıl zararın çok daha büyük olması gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca zengin ülkelerde mülk fiyatları çok daha pahalı olduğundan, aşırı iklim olaylarının yol açtığı zararların bu ülkelerde sigorta şirketlerine maliyetinin çok daha yüksek olacağına da dikkat çekiyor.
Zararın maddi boyutunu bilançoya dökmek, bu fırtına ve kasırgaların, yangınların yol açtığı zararları tam olarak anlatmakta bir çok sebeple yetersiz kalıyor.
Örneğin Güney Sudan’daki seller belki dolara vurulduğunda en büyük zarara yol açan felaketler arasında değil ama ülkede yaşayanlara verdiği zarar kıyas kabul etmeyecek kadar yüksek. 138 insanın hayatına mal olan bu seller aynı zamanda yoksul ve açlık tehdidiyle yüz yüze olan Güney Sudan’ın bir yıllık tarım üretiminin tamamını yok etti.
‘İklim değişikliğinin etkisi büyüyor’
Araştırmacılar iklim değişikliğinin aşırı iklim olayları üzerindeki etkisinin büyük olduğunu ve önümüzdeki dönemde de muhtemelen daha büyüyeceğini söylüyorlar.
Avustralya’nın Yeni Güney Galler Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Sarah Perkins-Kirkpatrick “2019’da olduğu gibi 2020 de felaketlere yol açan aşırı doğa olaylarıyla dolu geçti” diyor.
“Bütün bunlara küresel ısının ortalama olarak 1 santigrat derece yükselmesi sebep oldu. Bu da ortalama iklim koşulları ile aşırı doğa olayları arasındaki çok hassas ilintiyi iyice gözler önüne seriyor. Sonuçta iklim değişikliğinin etkisi kendisini ortalamalar değil tek tek felaketlerle hissettirecek. Ne yazık ki küresel ısı yükseldikçe bizi 2020 gibi ve daha da beter yıllar bekliyor” diye sürdürüyor.
2021’in gerçekten de bu tür aşırı iklim olaylarını beraberinde getirmesi kaçınılmaz görünmekle birlikte siyasi liderlerin artık dünyayı daha beterinden korumaya katkısı olacak adımları atmaya yaklaştıkları konusunda iyimser beklentiler de var.
Christian Aid kuruluşunun raporunu hazırlayan Dr. Kat Kramer bu yılın iklim değişikliği gidişini tersine çevirmeye yönelik bir dizi adımın atılacağı bir yıl olması gerektiğini vurguluyor.
“Beyaz Saray’a Joe Biden’ın seçilmesi, dünya çapında acil eylem talep eden toplumsal hareketlerin yükselişi, Covid sonrası için öngörülen yeşil yatırım planları ve İngiltere’de yapılacak BM İklim zirvesi, ülkelerin bizi daha güvenli bir geleceğe taşıyacak adımları atması için büyük fırsatlar oluşturuyor” diyor.