Dijital gelişmelerin yön verdiği sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin neler yapması gerektiği, Intel ve Microsoft’un desteğiyle İstanbul’da düzenlenen Dell Technologies Forum 2020’de ele alındı.
Görsel gösteri ile başlayan forum, Dell Technologies Kurumsal Satış Direktörü Tarık Yenipazar’ın şirketin 2030 vizyonuyla ilgili sunumuyla devam etti.
Etkinlikte, Dell’in teknoloji çözümlerinin sergilenmesinin yanı sıra, panel de gerçekleştirildi.
Dell Technologies Orta Doğu ve Afrika Türkiye Pazarlama Direktörü Seçil Seyfe’nin moderatörlüğünde gerçekleşen panele; Türk Telekom Strateji Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu, Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü ve HSBC Türkiye Bilgi Sistemleri Grup Başkanı ve CIO’su Funda Öney katıldı.
Panelde kadınların teknoloji sektöründeki yeri ve gelecekte artması beklenen rolleri üzerinde duruldu. Panelde paylaşılan bilgilere göre, Türkiye’de teknoloji sektöründe, toplam 245 bin kişi çalışıyor ve bunların sadece 24 bin 300’ü kadınlardan oluşuyor. Ayrıca, gelecek yıllarda yeni teknolojiler ile birlikte ortaya çıkacak işlerde insan kaynağı ihtiyacının daha da artacağı vurgulandı.
“İnsanların hayatını dönüştürmek için ciddi sorumluluklarımız var”
Dell Technologies Kurumsal Satış Direktörü Tarık Yenipazar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin baş döndürücü bir hızla değiştiğini belirterek, yapay zeka, 5G, makine öğrenimi, nesnelerin interneti ile yeni bir dünyaya adım atıldığını söyledi.
İnsanların hayatını ve toplumu dönüştürmek için Dell Technologies’in gücünü kullanmak gibi ciddi bir sorumlulukları olduğunu aktaran Yenipazar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2030 hedefleri bizi, yavaşça gerçekleşen değişikliklerin ötesine geçmeye itiyor. Bazı konularda hala bu hedefleri nasıl gerçekleştireceğimizi bulmaya çalışıyoruz, ancak biliyoruz ki büyük değişiklikler ve inovasyonlar, büyük bir kararlılıkla başlıyor.”
“Çalışma hayatında kadın-erkek dengesinin sağlanması önem taşıyor”
Dell Technologies Orta Doğu ve Afrika Türkiye Pazarlama Direktörü Seçil Seyfe de geleceğin iş gücünü inşa ederken ciddi anlamda bir yetenek açığının ortaya çıkacağını vurgulayarak, “Örneğin, 2024’e dek sadece ABD’de 1.1 milyon bilgi teknolojilerinde çalışacak insana ihtiyaç duyulacak. Üniversitelerdeki mezuniyet oranları bu şekilde devam ederse, bu ihtiyacın sadece yüzde 50’si karşılanabilecek. Avrupa’da ise 2024’e dek yaklaşık 620 bin bilgi teknolojileri alanında insan kaynağı ihtiyacı ortaya çıkacak.” dedi.
Çalışma hayatında kadın-erkek dengesinin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Seyfe, şunları kaydetti:
“Bir araştırmaya göre eğer yönetimde kadın-erkek dengesi sağlanırsa, yaklaşık yüzde 28 oranında daha fazla finansal getiri artışı gerçekleşiyor. Ayrıca, Dünya Ekonomik Forumu’na göre, gelecek yıllarda kadın-erkek eşitliğinin dengelenmesi durumunda, gayri safi milli hasıla (GDP) 12 trilyon dolar katkı sağlanabilir.
Türkiye’de ise her yıl 5 bin mühendis mezunu veriyoruz ve bunların sadece yüzde 15’i kadın. Teknoloji alanındaki kadın oranına bakıldığında ise yaklaşık yüzde 10 oranında temsil ediliyor. Yaptığımız etkinlikler aracılığıyla bu konuyla ilgili farkındalık oluşturmak istiyoruz. Dell global olarak kadın-erkek konusunda hedefler açıkladı. Dell Türkiye olarak biz bu konuda çok iyi durumdayız. Çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin yaklaşık yarısı kadınlardan oluşuyor.”
Dell Technologies Türkiye Sistem Mühendisliği Müdürü Ebru Özgen ise çoklu bulut ortamında yer alan organizasyonların gücünü veriden alan birer dijital organizasyon olması gerektiğini belirterek, “Bu sebeple işletmelerin dönüşüme direnmemelerine ihtiyaç var. Bilgi teknolojileri dönüşümünü tamamlamış işletmeler, diğer geleneksel işletmelere kıyasla hedeflerine kolaylıkla ulaşabiliyor. Ayrıca bu işletmeler gelecek birkaç yılda 2,5 kat daha fazla rekabet avantajına sahip olacak.” dedi.
1 milyar insanın sağlık, eğitim ve ekonomi fırsatlarını artırma hedefi
Etkinlikte ayrıca, 2030 yılında yapılacak işlerin henüz yüzde 85’inin keşfedilmeyi beklendiği belirtilirken, Dell Technologies, bu gelişimin nasıl gerçekleştiğini ve 2030 yılına ilerlerken hangi teknolojilerin rehberlik edeceğini açıkladı. Ayrıca, 2030 yılında çalışanların çok daha fazla makine, veri görselleştirme ve analitik kullanarak belirleneceği, tam zamanlı işlerin çok daha esnek hale gelirken bireyler “GiG” ekonominin bir parçası olacağı belirtildi.
Şirketin, 2030 hedefleri şunlardan oluşuyor:
“Müşterilerin satın aldığı her ürün için eşdeğer bir ürünü geri dönüştürme, Ürünlerin yarısından fazlasını geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir malzemelerle üreterek döngüsel ekonomiye liderlik etme, tüm ambalajlarda yüzde 100 geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir malzeme kullanma, 1 milyar insanın sağlık, eğitim ve ekonomi fırsatlarını artırma, kar amacı gütmeyen bin kuruluşu dijital olarak dönüştürme, ekip üyelerinin yüzde 75’ini toplumsal sorumluluk ve gönüllülük projelerine katılmaya teşvik etme, tüm ekip üyelerinin yüzde 95’ine farkında olmadığınız önyargılar, taciz, mikro saldırganlık ve kayırmacılık konusunda yıllık eğitimler verme, çalışanlara tedarik zincirlerinde geleceğe yönelik yetenekler kazandırma.”