3D baskı teknolojisi tasarlama, prototip oluşturma ve üretme aşamalarını tamamen değiştiriyor. Hatta gelecekte evlerimizde 3D yazıcıdan çıkan yemekleri yemek bile şaşırtıcı olmayacak.
NASA gelecekteki kolonilere Mars’ta konut inşa etmek için 3D baskı teknolojisini kullanmayı planlarken, byFlow gibi şirketler yiyecek üretmeye yönelik 3D baskı girişimlerinde bulunuyor. 3D baskı teknolojisinin etkilediği alanların başında ise tıp geliyor. Başlangıçta protez ve ortez üretimindeki başarısıyla bu alanda ses getiren 3D yazıcılar, artık organ basabilir hale geldi.
IDTechEx tarafından yapılan araştırmalara göre, 3D yazıcılar inovasyonla birlikte tıp alanında hem ticari hem akademik anlamda büyük bir ivme kazandı. IDTechEx’in mevcut tahminlerine göre 3D biyobaskı sektörü, 2028 yılına kadar 1,9 milyar dolar değere ulaşacak. 2018 yılında ABD’deki biyobaskı sektörü ise 965 milyon dolar değere ulaşmıştı.
Bu alanda gerçekleştirilen başarılı somut uygulamalar, sektörün büyümesine önemli katkı sağlıyor. MBC Biologic, 3D baskı ile kalp, karaciğer, böbrek ve akciğer üretimine yönelik uygulanabilir adımlar atmayı başardı. Almanya’daki Dresden Teknik Üniversitesi ise 3D baskı ile cilt ve kemik örnekleri üretmeye başladı. Yakın gelecekte 3D baskı ile büyük yaralanmaların tedavi edilmesi ve vücuda uyum sağlayan yeni organların üretilmesi pek şaşırtıcı olmayacak.
3D baskılı organlar, nakil bekleyen kişiler için bekleme süresini azaltması, hastalık durumları veya ilaç etkilerinin daha doğru bir şekilde gözlemlenebilmesi ve insan hatalarının önüne geçilmesi sayesinde önemli avantajlara sahip.
Hem araştırmacıların hem de şirketlerin 3D biyobaskıdan kazanacakları çok şey var. IDTechEx’e göre biyobaskı kozmetik ve diğer tüketim ürünlerinin test edilmesinde, ilaç taraması yapılmasında, kişiselleştirilmiş sağlık hizmeti sunulmasında ve rejeneratif ilaçların testinde kullanılabilir.
Burak Kesayak
Twitter: @BurakKesayak