İtalya’dan çok Fransa’nın Korsika adasına yakın olan 19 kilometrekarelik Capraia’da ne eksik ne fazla tam 400 kişi yaşıyor. Ada halkından bazıları akraba, neredeyse tamamı da komşu ya da arkadaş. Üstelik şu an mevsim kış olduğundan ve deniz yolu dışında bir ulaşım alternatifi olmadığından adaya dışarıdan gelip gidebilen de yok. (Yaz aylarında turistlerin gelişiyle ada nüfusu 4.000’i buluyor.)
Adanın üçte ikisi geçmişte bir ceza kolonisi olarak kullanılıyordu. Ancak 1986’da bu uygulamaya son verildi ve o zamandan beri adada mutlak bir huzur hakimdi. Hal böyleyken, peş peşe 10 binlerce Euro’luk hırsızlıklar yaşanması sonucu ada halkı birbirine düşmüş durumda. Herkes birbirinden şüpheleniyor.
Adadaki karakolda görevli 3 polis memuru da Agatha Christie romanlarındaki dedektif Hercule Poirot misali, hırsızı ya da hırsızları avlamaya çalışıyor. Soruşturma kapsamında adada yaşayanlardan 200 kişi şüpheli ilan edildi.
İLİŞKİLER ÇATIRDAMAYA BAŞLADI
Adanın Belediye Başkanı Marida Bessi, Corriere della Sera gazetesine yaptığı açıklamada, bir zamanlar birbirine sımsıkı bağlı bir topluluk olan ada halkının arasında çatırdamaların baş gösterdiğini söyledi. Hırsızlıkların detaylıca planlanmış gibi görünmesi ve çalınan varlıkların değerinin oldukça yüksek olması da gerginliği artırıyor.
Adadaki tek banka geçtiğimiz yıl kapandığı için birçok sakin paralarını evlerinde saklıyor. Kasabanın meydanında bulunan güvenlik kamerasının bozuk olması polislerin davayı çözebilmesinin önünde engel teşkil eden bir diğer durum.
Daha da tuhaf olan soruşturma sonucu bazı teoriler geliştirişmiş olsa da hiçbir kanıt bulunamaması.
HIRSIZLAR KANIT BIRAKMIYOR
Örneğin son olayda yerel halkın Giuda-Lupine adını taktığı hırsız ya da hırsızlar Il Cantuccio isimli çok popüler bir tütün dükkanının kasasından 60.000 euro para çaldı. Hırsızların aynı zamanda bar olarak hizmet veren dükkana girmeden önce güvenlik kameralarını devre dışı bıraktığı bildirildi.
Soyulan yerlerden bir diğeri de Belediye Başkan Yardımcısı Fabio Mazzei’nin eviydi. Kasım ayında yaşanan olayda, hırsızlar içinde 15000 euro para ve mücevherat bulunan ve bir mobilyanın içine saklanmış halde olan bir kasayı götürdü.
Mazzei, Corriere della Sera’ya, “Bu çok üzücü bir durum çünkü ailemizin içinde bir hırsız var gibi hissediyoruz” dedi ve ekledi: “Doğru günde vurgun yaptılar, çünkü o gün bir ziyaret için Pisa’ya gideceğimi biliyorlardı. Evimizi çok iyi tanıyorlardı.”
3 YIL ÖNCE DE BİR HIRSIZLIK YAŞANDI
Yerel gazetelerden Il Tirreno ise hırsızlıkların ilkinin 18 Aralık 2018’de yaşandığını, olayın o dönem pek dikkat çekmediğini öne sürdü. Gazeteye konuşan hırsızlık kurbanı Cinzia Giusti isimli 72 yaşındaki kadın evinden sabah 6.15’te köpeğini gezdirmek için çıktı ve 20 dakika içinde geri döndü. Ancak hırsızlar bu kısa süre içinde 150.000 euro değerinde nakit ve mücevheri alıp götürdü.
Giusti, “Eve döndüğümde hiçbir şey fark etmedim. Birkaç gün sonra Bolonya’da kızıma ziyarete giderken hırsızlığı fark ettim ve polise gittim” derken, hırsızı bulana 5.000 euro ödül teklifinde bulunduğunu ama hiçbir sonuç elde edilemediğini anlattı.
ADA HALKI BUNU ATLATABİLECEK Mİ?
Aynı zamanda Capraia’nın bağlı olduğu Livorno ilinin de yöneticisi olan Belediye Başkanı Bessi, adadaki polislerin ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirterek, “Ama daha fazla soruşturma aracına ihtiyaçları var. Aksi takdirde bu çözülemez bir suç hikayesi olarak kalacak” dedi ve ekledi: “En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Şu an karşı karşıya olduğumuz asıl risk, her zaman sahip olduğumuz topluluk hissinin yıkılacak olması.”
Giuisti’nin anlattıkları da Belediye Başkanı’nın endişelerini destekler nitelikte.
Yaşadığı hırsızlık sonucunda ada halkıyla arasının açıldığını söyleyen Giusti, “İki yıl boyunca insanlar onları suçladığımı düşünerek benimle konuşmayı kestiler” dedi. Giusti, son hırsızlıkları yapanın da aynı kişi olduğunu ya da hırsızların birbirleriyle bağlantılı olduklarını iddia etti ve ada sakinlerine sessiz kalmama çağrısı yaptı.