Konya‘da 2008 ve 2017 yılları ortasında kendisini şey olarak tanıtarak, 17 ile 22 yaşlarında 5 erkeğe ‘cinsel istismarda bulunduğu’ savıyla tutuklanan geçersiz pir Süleyman Işık‘a verilen 62 yıl 3 aylık mahpus cezası, Yargıtay‘dan dönmüştü. Tekrar yargılama sonucu Işık’a 55 yıl mahpus cezası verildi.
BİMER’E ŞİKAYETTE BULUNULDU
Başbakanlık İrtibat Merkezi’ne (BİMER) şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini ‘şeyh’ diye tanıtan Süleyman Işık’ın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Işık, 2008 ve 2017 yılları ortasında 5 erkeğe ‘cinsel istismarda bulunduğu’ teziyle tutuklandı.
AĞIR CEZADA MAHPUSA ÇARPTIRILDI
Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan, kendisine iftira atıldığını öne süren Süleyman Işık, 5 şahsa yönelik ‘cinsel istismar’ kabahatinden 62 yıl 3 ay mahpus cezasına çarptırdı. Işık’a, el konulan bilgisayarında bulunan imgelerle ilgili olarak da ‘müstehcenlik’ hatasından 1 yıl mahpus ve 100 TL isimli para cezası verildi.
VERİLEN CEZA, YARGITAY’DAN DÖNDÜ
Şubat ayında mahallî mahkemenin kararını pahalandıran Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi‘cinsel istismar’ kabahatlerinin, mağdurların isteğiyle gerçekleştiğine kanaat getirip Süleyman Işık’ın beraatine ve tahliyesine karar verdi. Kararda, “Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın, akıl ve ruh sıhhati yerinde olan mağdurlara karşı gerçekleştirdiği cinsel bağa girme aksiyonları sırasında cebir yahut tehdit kullanmadığı üzere mağdurların da bu istikamette bir tezlerinin bulunmaması, sanığın kendisine prestij edilmesini sağlamak emeliyle sarf ettiği kelamların aldatıcı nitelikten uzak olması ve hareketlerini mağdurların isteği ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında birinci derece mahkemesince sanığın mağdurlardan A., Y. ve M.’ye yönelik hareketlerinden beraatine, mağdur R.’ye karşı 15- 18 yaş aralığında gerçekleştirdiği cinsel münasebete girme hareketleri ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ kabul edilip, 5237 sayılı TCK’nın 73/1 hususunda düzenlenen altı aylık yasal şikayet müddetini geçtiği gözetilerek, bu cürümden görülen kamu davasının düşürülmesine, mağdurun 18 yaşından büyük olduğu periyotta gerçekleşen cinsel hücum aksiyonlarından ise beraatine karar verilmesi” denildi.
MAĞDURLARDAN BİRİ KARARA İTİRAZ ETMEDİ
Yargıtay’ın verdiği karar evrakı yine Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mağdurlardan birinin vaktinde karara itiraz etmemesi üzerine Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 şahsa ‘cinsel istismar’ hatasından yine yargılandı. 1 Ekim Cuma günü görülen duruşmaya katılan Süleyman Işık, savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Işık, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdurlara bu hareketi yapmış olsaydım uzun müddet devam ettiği tez edilen bu hareketler bakımından neden daha evvel şikayette bulunmamışlar, bunu sorgulamak lazım. Ayrıyeten hekim raporlarında da mağdurların savlarını doğrulayan bir bulgu yoktur. Suça bahis hareketlerin hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Bu nedenle atılı cürümlerden beraatıma karar verilmesini talep ediyorum” dedi. Mahkeme, Işık’ı, 4 şahsa yönelik ‘cinsel istismar’ cürmünden toplam 55 yıl mahpus cezasına çarptırdı.
“BOZMA KARARINDAN SONRA MAHKEMEYE İADE EDİLDİ”
Mağdurlardan birinin avukatı Hakkı Ünalmış, “Süleyman Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Bu yargılama sonucunda, o devir çocuk olan mağdurlara yönelik kabahatten ötürü 62 yıl mahpus cezasına çarptırılmıştı. Karar, karşı taraf tarafından Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay, o vakit çocuk yaşta olan benim müvekkillerimin cinsel istismara uğramış oldukları kabul edildi. Ama kanunlardaki şikayet mühletini aşmış olduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gerekçesiyle davayı düşürmek istedi. Öteki müştekilerin de isteğiyle gerçekleşmesi, hiçbir reaksiyon göstermemeleri nedeniyle Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının yerinde olmadığı öne sürülerek davanın düşürülmesine karar veriliyor. Tutuklu olan sanık hür bırakılıyor. Bu bozma kararından sonra dava tekrar tıpkı mahkemeye havale edildi. Dava evrakı havale edilirken, Yargıtay Mahkemesi’nin iki üyesi de bozma kararına karşı olduklarını beyan etti” dedi.
LOKAL MAHKEME KARARININ ARDINDA
Kararı pahalandıran avukat Ünalmış kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Gerekçelerden biri neden vaktinde şikayetçi olunmadığı tarafındaydı. Cemaat piri insanları o kadar baskı altında bırakmış ki, mahkemede bile onun karşısında titriyorlardı. Yani şikayet etmelerine imkan yoktu. Çünkü sanık, hem manevi istikametten koskoca bir pıra karşı gelmenin günahından bahsediyor hem de bu duyulursa size ziyan veririm, diye tehdit ediyor. Güzel ki Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Lideri ve heyeti, eski kararlarında direndiler. Bozma kararına uymadılar. Bakalım Yargıtay’a gidince kararı onayacak mı, tekrar bozacak mı göreceğiz. Yalnızca bir müştekinin, Konya Bölge Adliye Mahkemesi kararına itiraz etmemesi üzerine cezasında azalmış oldu. Tahliye kararı verilmiş olduğu için şu anda dışarıda. Ben son duruşmada tekrar tutuklanmasını talep etmiş olsam da gerekçeli karar şimdi çıkmadı. Bu karardan sonra da tutuklanması için tekrar müracaat yapacağım.”
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021
