ScienceDaily’nin haberine göre araştırmacılar, Covid-19 salgının ilk haftalarında ABD ve Kanada’da 18-91 yaş aralığındaki 776 kişinin duygusal durumunu inceledi.
Araştırma kapsamında, 18-39, 40-59, 60 ve üzeri yaş gurubuna, mart ve nisan aylarında günlük yapılan anketlerde, stres faktörleri, olumlu etkinlikler ve duygusal durumlarına ilişkin çeşitli sorular soruldu.
Elde edilen verilere göre 60 yaş üzerindeki grup, kendilerini Covid-19 karşısında daha az stresli hissederken, duygusal anlamda daha güçlü bir dönem geçirdi.
Araştırmada, yaşlı ve orta yaşlı grubun gençlere kıyasla daha olumlu duyguların artmasına yardımcı olan daha fazla olumlu etkileşim yaşadıkları ortaya kondu.
Araştırmacılar, bulguların tüm yaş gruplarındaki yetişkinler için akıl sağlığını güçlendirecek program ve stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olabileceğine dikkati çekti.
“TECRÜBE VE BİLGİ BİRİKİMLERİYLE STRESLE BAŞA ÇIKMADA DAHA BAŞARILILAR”
Araştırmacılardan Patrick Klaiber, gruplardaki stres düzeylerindeki farkın yaşa bağlı stres faktörlerinden ve yaş guruplarının strese karşı geliştirdiği tepkilerden kaynaklandığını belirtti.
Klaiber, yaşlıların genellikle duygusal olarak daha kırılgan tasvir edilmesine karşın bulguların onların dirençli olduklarına dair yeni kanıtlar sunduğunu kaydetti.
60 yaş ve üzerinin salgının bulaşma oranı, salgına bağlı ölüm riski ve hastalık gibi tehlikeli sonuçlarına bağlı stres faktörüne maruz kaldığına işaret eden Klaiber, bu grubun tecrübe ve bilgi birikimleri sayesinde stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını ifade etti.
Klaiber, 18-39 yaş aralığındakilerin de salgın döneminde yalnızlık ve psikolojik sıkıntılar nedeniyle daha büyük risk altında olduğunu ileri sürdü.
Genç ve orta yaşlı yetişkin grubunun evden çalışma, çocukların evde eğitimi ve işsizlik gibi aile ve işle ilgili zorluklarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Klaiber, bu grupların kişisel problemler gibi salgın kaynaklı olmayan stres faktörlerine maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu vurguladı.
Araştırmanın sonuçları, “Gerontoloji Dergisi”nde (Journal of Gerontology) yayımlandı.