20 yaşındayken, dört yıllık muhasebe yüksekokulunu kazanıp, Afyon’a giden Başende Diren, 23 yaşında okulu yarıda bırakıp evine döndü. Neden döndü? “O günkü şartlar” diye yanıtlıyor bu soruyu kısaca. Başende Diren, okulu bıraktıktan sonra sonra evleniyor. 65 yıllık yaşamından birçok dernek faaliyetinde insanlara dokunan Başende Hanım’ın yolu 42 yıl sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi´nin kurs merkeziyle kesişti.
En büyüğü 38 en küçüğü 30 yaşında üç oğlu ve üç torunu olan Diren, eşini 40 yıllık evliliğin ardından üç yıl önce kaybetmiş. Eşiyle birlikte çay bahçesi işletip ailesinin geçimine katkıda bulunan Başende Hanım şimdi emekli ama boş durmuyor. Bir çok sivil toplum kuruluşuyla teması var. Özellikle de işin içinde kadınların olduğu sosyal faaliyetler onun ilgi alanında. Kendisiyle görüştüğümüz sırada da bir kadın girişimi için fidan dikme etkinliğine katılmaya hazırlanıyordu.
Kurs merkezindeki 959 gençle haziranda yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na hazırlanan Başende Diren, amacının zihnini zinde tutmak olduğunu belirtip, “Zihin iyi şeylere yoğunlaşmalı ki kafamızda kötü düşünceler, olumsuzluklar olmasın” diyor. Sınava hazırlanırken hedefi yakınlarda bir üniversitenin turizm bölümünü kazanmak. Çünkü eğer üniversitede turizm okursa arada bir de yabancı dil öğrenip çok sevdiği Tarsus’a gelen turistlere çevreyi gezdirmeyi, onlara rehberlik yapmayı hayal ediyor. Hayallerine giden basamakları seneler sonra belediyenin kurs merkezi sayesinde tırmanmaya başladığını dile getiren Diren, “İnsan, yıllar sonra hayata yeniden başlamak veya hayata bir yerden tutunmak istiyor. Bu noktada kendime iyi bir yön seçtiğimi düşünüyorum” dedi.
GENÇLER BENİ DIŞLAR SANMIŞTIM
Kursa giderken ilk zamanlarda bir babaanne olarak gençler tarafından dışlanacağını düşündüğünü söyleyen Diren, ötekileştirmeyen, birleştirici ve kucaklayıcı bir yaklaşımla karşılaştığından söz ederek şöyle konuşuyor:
“Herkes büyük bir sıcaklıkla bana kucak açtı ve beni ailelerinin bir büyüğü gibi karşıladı. Ben de gençlere iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Başta çekinmiştim. ‘Acaba itici mi olur, çocuklar ne der, nasıl tepki gösterir?’ diye. Ama hiç öyle olmadı. Şimdi de birlikte eğleniyoruz, ders çalışıyoruz, test çözüyoruz, hepsi bana çok yardımcı oluyor.”
Hem gençlere hem de çevresindekilere, hayallere giden yolda hiçbir zamanın geç olmadığını gösteren Diren, başlangıçta aralarına girmekten çekindiği üniversite adayı genç arkadaşlarına bir de küçük öğüt veriyor: “Hayallerinizin peşinden gidin, zihninizi olumlu düşüncelerle doldurun ve çalışmaktan, denemekten vazgeçmeyin.”