Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi Koordinatörü Fatma Güngör, “Proje kapsamında Konya-Karaman havzasında 37 bin hektar tarım alanı, 25 bin hektar orman alanı ve 17 bin hektar zarar görmüş mera alanı rehabilite edildi.” dedi.
Güngör, Konya’da bir çiftlikte kurulan biyogaz üretim tesisini ziyaretinde, FAO’nun Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi’ne ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu (GEF) açısından atmosfere karbondioksit salınımını azaltması gereken ülkeler içinde olduğunu anımsatan Güngör, “Proje kapsamında hayvansal gazla oluşan emisyonun ve metan gazı salınımının önlenmesi hedefleniyor. Konya-Karaman havzasında 37 bin hektar tarım alanı, 25 bin hektar orman alanı ve 17 bin hektar zarar görmüş mera alanı rehabilite edildi.” ifadesinde bulundu.
Biyogaz üretimi için pilot olarak seçilen Gökcanlar Çiftliği’ne yapılan ziyareti değerlendiren Güngör, “Burada hayvansal atıklardan oluşan metan gazını engellemek için çiftlik tipi biyogaz sistemi kuruldu. Şu an test aşamasında ve tanklarda üretilen biyogazla kombi ısınıyor. Çiftçimiz elektrik kullanımını sıfıra indirerek sistemini kendi içinde çalıştırmış oluyor.” dedi.
Biyogaz sisteminin test süresinden sonra tüm çiftliklerde yaygınlaşacağını belirten Güngör, şöyle devam etti: “İklim değişikliği, sürdürülebilir arazi kullanımı ve biyoçeşitliliğin korunması sorunları konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Çiftçiler yer altı suyunu pompalıyorlar ve bu nedenle birçok yerde yer altı suyu artık çok derinde. Bu nedenle obruklar da oluşuyor ve biz programlı sulamayı öğretiyoruz ve gerçekten sonuçlarını alıyoruz. Çiftçilerimiz de uygulamadan memnun.”
Güngör, bu sistemler sayesinde çiftçinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek olmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi.
“KENDİ ENERJİMİZİ ÜRETMEK HAYALİMİZDİ”
Gökcanlar Çiftliği Sahibi Mehmet Gökcan da biyogaz sistemiyle gübre atığının değerlendirilerek, hem tarlada daha verimli hale geldiğini hem de gübreden çiftlik için gerekli enerjiyi üretebildiklerini ifade etti. Şu an için yalnızca ısıtmada biyogaz enerjisi kullandıklarını dile getiren Gökcan, şunları kaydetti:
“Çiftçilikte et ve sütün yanında gübre atığı da meydana geliyor. Bu atık değerlendirilmediği zaman çevreye zarar veriyor ama tarlalarımızda bu biyogazla değerlendirildiği zaman fermante oluyor, kokusu, her şeyi, gazı alınıyor ve faydalı bir gübre haline geliyor. Gazla da enerji üretiyoruz. Isıtmada ve elektrik üretiminde bunu kullanmak hayalimizdi ama imkanlarımız el vermiyordu. FAO bizi buldu, onların sayesinde buraya kuruldu. İşletmemizin uygun olduğunu söylediler, biz de seve seve kabul ettik ve kendi enerjimizi üretiyoruz.”
BİYOGAZLA YAPILAN TÜRK KAHVESİNİ İÇTİLER
Proje için çiftlik ziyaretine Roma’dan gelen FAO Daimi Temsilciler heyetindekiler, biyogazla elde edilen enerjiyle temsili meşale yaktı, yine aynı sistemle çalışan ocakta pişirilen Türk kahvesini içti.