AVRUPA Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Hatay temasları sırasında Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Türkiye-AB göçmen anlaşmasının 5’inci yılının dolduğunu anımsatan Büyükelçi, birliğin Türkiye’nin tek başına omuzladığı göçmen yükünü paylaşmaya devam edeceğini söyledi. Türkiye’nin mülteciler için yıllardır gösterdiği çabayı “muhteşem” olarak niteleyen Büyükelçi, “Türkiye, 700 bin Suriyeli öğrenciyi ulusal eğitim sistemine dahil etti. Ve bunu muazzam bir başarıyla gerçekleştirdi” dedi. AB’nin 25-26 Mart’ta toplanacak zirvesi öncesi Hürriyet’e konuşan Büyükelçinin mesajları şöyle:
“Türkiye’nin hükümetiyle, belediyeleriyle ve halkıyla bu kadar büyük sayıda mülteciye -ki dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumunda- gösterdiği ev sahipliği muhteşem bir çabanın sonucu. Bu tabii ki hem devlet hem de halk için omuzlaması kolay olmayan bir yük. AB de bu yüzden katkıda bulunuyor. Ama dediğim gibi, bizimkisi sadece bir katkı, asıl büyük yükü Türkiye omuzluyor.
‘BİRÇOK HAYAT KURTARILDI’
Türkiye-AB göçmen işbirliği çok sayıda hayatı kurtardı çünkü artık çok daha az sayıda insan Türkiye’den Yunan adalarına uzanan o çok tehlikeli yolculuğa çıkıyor. İkincisi işbirliğimiz mültecilerin yeniden yerleştirilmesi ve göçün idare edilmesinde olumlu sonuçlar yarattı. Ancak özellikle pandemi nedeniyle AB’nin verdiği sözlerin tamamı yerine getirilemedi. Üçüncü boyut ise AB’nin finanse ettiği projeler sayesinde Türk ve Suriyeli toplulukların mevcut zorluklarla başa çıkmasını sağlamak. Farklı şehirlerde, bölgelerde sorumlu insanlarla konuştuğunuzda bu projelerin bir değer yarattığını, en azından bazı sorunların hafifletilmesinde işe yaradığını duyuyoruz. AB, söz verdiği 6 milyar Euro’nun tamamını sözleşmeye bağladı ama bazı projelerin uygulamasını umduğumuzdan daha fazla süre alıyor.
‘KONFERANS YAPILACAK’
AB devlet ve hükümet başkanları aralık toplantısında mülteci sorunu konusunda Türkiye’ye hem siyasi hem de finansal desteğin sürmesi konusundaki iradelerini dile getirmişlerdi. Bu hafta sonunda AB Konseyi yine bu konuyu ele alacak. Ay sonunda da Türk hükümetinin de katılımıyla AB, BM ve diğer katılımcılarla Suriye halkına yardımlar konusunun ana mesele olacağı bir konferans daha yapılacak. Siyasi çözüm açısından bir ilerleme olmadığı için haliyle donörler konferansının ana boyutunu Suriye’ye komşu ülkelerdeki durum oluşturacak.”
SAĞLIK VE EĞİTİM YARDIMLARI ÖNCELİKLİ
AB Büyükelçisi finanse edilen projelerle ilgili şunları söyledi: “AB’nin şimdiye kadar finanse ettiği projelerde sağlık ve eğitim öncelikli oldu. Sağlık Bakanlığı ile Suriyeli mültecilere sağlık hizmeti açısından yaptığımız işbirliğini 300 milyon Euro’luk bir değerde uzattık. Eğitim de başka bir önceliğimiz. Türkiye’nin Suriyeli çocukları ulusal eğitim sistemine ekleme çabasına geniş bir programla katkı veriyoruz. Türkiye, bu zor işi sıra dışı bir başarıyla yürütüyor. Türkiye’yi ve diğer ülkeleri karşılaştırma olanağına sahip Unicef ya da diğer kurumlarla konuştuğumda Türkiye’nin yaklaşık 700 bin Suriyeli öğrenciyi ulusal eğitim sistemine katmasında büyük başarıyı görüyorsunuz. Bu dev bir başarı. Maalesef mülteciler arasında genç nüfus çok yoğunluklu olduğundan henüz hala eğitim sistemine girememiş olanlar da var. Ama mevcut durum bile çok büyük başarı.”
AB’DEN 600 MİLYON EURO’LUK KATKI
AB’nin katkısıyla ilgili elçi şunları söyledi: “AB olarak biz iki şekilde katkı veriyoruz: Birincisi altyapı. Bu kadar çok öğrenci artışı beraberinde daha fazla okul ve derslik gereksinimi de getiriyor. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yeni okul yapımı ve okul binaların modernizasyonu konusunda çalışıyoruz. Bu kapsamda Türkiye sathında 600 milyon Euro değerinde 400’den fazla okul yaptık. Bazı okulların inşası hala devam ediyor. Tabii sadece okul ve derslik değil öğretmene de gereksinim var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki muazzam çabasına da destek veriyoruz.”