Avrupa Birliği liderlerinin Türkiye ile ilişkileri masaya yatırdıkları ve geçen aylarda yakalanan pozitif ivmeyi ilerletme niyetinde olduklarını ortaya koydukları zirve, hem olumlu hem de bazı olumsuz unsurlar içeriyor.
POZİTİF UNSURLAR
MÜLTECİ DESTEĞİ: Bu başlık, AB kanadından somut ve hızlı adım gelmesi en kolay olanı. Yaklaşık dört milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin yükün büyük bölümünü omuzladığı konusunda AB liderleri arasında herhangi bir görüş ayrılığı yok. AB zirvesinde de bu ‘ev sahipliği’ bir kez daha takdir edildi. AB liderleri, AB Komisyonu’ndan bu alandaki mali desteğin sürmesini sağlayacak yeni bir öneri sunmasını istedi. Pakete ilişkin teknik nitelikli ön görüşmeler başlamış durumda. Yeni paket için 4.5-5 milyar Euro aralığında bir miktardan bahsediliyor.
ÖNEMLİ ZİYARET: AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler ne kadar gergin olursa olsun Brüksel’in başından beri ‘iletişim kanallarının açık tutulmasının önemini’ ön planda tutmaya çalışan yaklaşımı AB liderleri tarafından da teyit edildi. Türkiye’yle her düzeyde temasın yararlı olduğu görüşü yerleşmiş durumda. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in nisanda Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşecek olması önem taşıyor. Ziyaret, ilişkilerin ele alınmasına ve olası bir yeni yol haritasının ilk temellerinin atılmasına olanak sağlayabilir. Bu ziyaret için şu aşamada üzerinde durulan ilk tarih 6 Nisan.
GÜMRÜK BİRLİĞİ ADIMI: Gümrük birliğinin güncellenmesine her iki taraf da olumlu bakıyor. Lakin, AB Komisyonu’nun olumlu görüşüne ve çağrılarına rağmen, yıllardır bu konuda kıpırdanma yaşanmıyordu. AB ülkeleri de Türkiye’deki iç gelişmeler nedeniyle bu konuyu açmak istemiyorlardı. Zirve, bu konuda yeni bir aşamaya geçilebileceğinin ilk sinyali niteliğinde. AB Konseyi’ne güncelleme için gerekli yetkilendirme üzerinde çalışması çağrısı yapılması bu alanda taşların kıpırdamaya başlayacağına işaret. Ancak çözülmesi gereken sorunlar olduğundan bu sürecin otomatik olması söz konusu değil.
DİYALOĞA DÖNÜŞ: Geçen yıllarda AB ile Türkiye arasında siyasi ve ekonomik olanlar başta olmak üzere üst seviyeli diyalog toplantıları yapılıyordu. Bu toplantılar hem Türkiye’deki iç gelişmeler hem de Ankara-Brüksel hattındaki gerginliklerin etkisiyle durduruldu. Dünkü zirvede, her ne kadar tam arzu edilen şekilde olmasa da, bu mekanizmanın farklı alanlarda devreye sokulmasına yeşil ışık yakıldı.
İYİ İLİŞKİ BEKLENTİSİ: Liderler, Türkiye ile işbirliği ile karşılıklı faydaya dayalı ilişkiler geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğunu bir kez daha teyit ettiler. Son aylarda oluşan olumlu dinamiği güçlendirme niyeti ve işbirliğine açık olunduğu mesajı dikkat çekiyor.
BUNLAR DA OLUMSUZ UNSURLAR
AB liderleri, Türkiye’ye önem verdiklerini ve angajman niyetinde olduklarını göstermekle birlikte ilişkileri ileriye taşıyacak adımları çok sayıda şarta bağladı. Bunların çoğunun Kıbrıs bağlantılı olması sıkıntı yaratıyor.
Zirvenin hemen öncesinde ve ilk aşamasında olumlu, hedef odaklı bir yaklaşım söz konusuydu. Sonuçtaki vurgular ise daha muğlak bir hal aldı.
AB-Türkiye ilişkilerinin gelişmesinde Ankara’nın önündeki en önemli engellerden olan Rum-Yunan ikilisi bu zirvede de devreye girdi. Nihai bildirinin şekillenmesinde rol oynadılar.
AB, Türkiye ile ilişkilerde olumlu adım atmak için sürekli erteleme eğiliminde. Ekimden bu yana üçüncü erteleme yaşandı.
Türkiye’nin müzakere sürecinde olan aday ülke olduğu gerçeği hâlâ görmezden gelinmeye çalışılıyor. “Önemli komşu” algısı iyice yerleşmiş durumda. Sonuç bildirisinin vurguları bu yaklaşımın teyidi niteliğinde.
AB LİDERLERİNDEN TÜRKİYE AÇIKLAMALARI
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron: Türkiye ile açık sözlü ve gerçekçi bir diyaloğu yeniden başlatmak elzemdir. Sergilediğimiz ortak Avrupa tutumu sayesinde, Ankara’nın olumlu ilerlemeler kaydettiğini gözlemledik. Bundan böyle sözler eyleme dönüşmeli. Bir sonraki aşama hazirandaki AB Zirvesi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel: İki aşamalı bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Şimdi ilk adımı atıyor, ilişkileri daha fazla geliştirmek için bir yetki veriyoruz ve haziranda başka kararlar vermek istiyoruz. Elbette Doğu Akdeniz’deki gerilimin azaltılmasının nasıl gelişeceğine de bakacağız.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel: Türkiye’nin gelecek haftalarda ve aylarda ılımlı tavrını sürdürmesi halinde biz de AB ve üyeler olarak masaya daha somut teklifler koymaya hazırız. Türkiye ile daha öngörülebilir bir ilişki istiyoruz.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen: Türkiye, aralıktaki AB zirvesinden bu yana bazı AB ülkeleriyle ilişkilerde daha yapıcı bir tutum sergiliyor. Bunlar üzerine ekleme yapmamız gereken olumlu adımlar. Ancak gerginliği düşürülmüş halin kırılganlığı şu an için devam ediyor.
JOE BİDEN İLE DE TÜRKİYE’Yİ GÖRÜŞTÜLER
Video konferans yöntemiyle düzenlenen AB zirvesine ABD Başkanı Joe Biden da bağlandı. AB-ABD hattındaki ilişkilerin geleneksel çizgiye dönmeye başladığını göstermesi açısından sembolik önem taşıyan oturumda ele alınan konular arasında Türkiye de yer aldı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Biden, Türkiye konusunda ABD-AB ortak angajmanının sürmesine ihtiyaç olduğunu belirtti. Bloomberg’in haberine göre Biden, Türkiye’de demokrasinin gerilemesinden ve Türk-Rus yakınlaşmasından duyduğu endişeyi paylaştı.