Güvenlik endişeleri nedeniyle TikTok’un Çin’in kontrolünde olmasını istemediklerini vurgulayan ABD Başkanı Donald Trump, Microsoft ya da bunun gibi büyük bir ABD merkezli firmanın TikTok’un ABD kolunu alması gerektiğini belirtmişti.
Huawei’nin ardından ABD ile Çin arasında yeni bir gerginlik konusu olan TikTok, aynı zamanda bütün dünyandan son dönemin en çok indirilen uygulamalarından biri konumunda bulunuyor.
Konuya dair açıklamada bulunan Öğretim Üyesi Dr. Arzu Dilaveroğlu, “We Are Social” tarafından hazırlanan, Dünya dijitalleşme raporuna göre internet ve internet bağlantılı araçların kullanımı sürekli olarak artış gösterdiğini söyledi. Rapora dair detaylar veren Dilaveroğlu, şunları söyledi:
“2020 araştırmalarına göre dünya nüfusunun yüzde 59’u internet kullanıcısı, paylaşım denildiğinde ilk akla gelen sosyal medya mecralarının kullanımı ise dünya nüfusunun yüzde 49’unu kapsıyor. Bilgi çağı olarak nitelendirilen ve bilginin en önemli üretim ve karar verme girdisi olduğu bu yeni dönemde hem özel hem de kamu sektörü dijitalleşme sürecine uyum sağlamak durumunda kalmıştır. Bu durum şirketlerin reklam, pazarlama, satış süreçlerini dijital platformlara taşınmasını zorunlu hale getirmiştir. Özellikle Pandemi sonrası bu zorunluluk daha da artmıştır. Elbette siyasette bu dijitalleşme sürecine uyum sağlamak ve hedef kitleye ulaşma noktasında interneti kullanmak durumundadır.”
TikTok uygulaması Z kuşağına ait verileri topluyor
Çin’in özellikle son dönemlerde doğrudan ticari ilişkilerle bilgi iletişim teknolojilerini üretme ve pazarlama noktasında dünya pazarında önemli bir rakip durumunda olduğuna dikkati çeken Dilaveroğlu şöyle devam etti:
“Bunun önemli örneklerinden biri teknoloji pazarına hızlı bir giriş yapan Huawei şirketidir. Amerika meşeli iPhone önemli bir rakip ve bu rakibin gücünün zayıflatılması noktasında bir takım yaptırımların uygulandığını biliyoruz. Sosyal medya mecralarının çok büyük bir veri deposu aynı zamanda ürünlerin tanıtım ve pazarlaması noktasında gücünü dikkate aldığımızda Çin meşeli bir internet platformlarının varlığı da Amerika’yı rahatsız etmektedir. Çin, Amerika merkezli Facebook uygulamasını kendi ülkesinde yasaklarken, TikTok uygulaması ile Amerika pazarında kendi ürünlerini tanıtması ve özellikle Z kuşağına ait verileri toplaması söz konusu. Facebook’un siyasi partilerle kişisel verileri paylaşma ile ile ilgili iddialara bugün Tiktok için de gündemde. Veri paylaştığına dair iddialar kanıtlanmamakla birlikte milyonlarca Amerikalının verisini elinde tuttuğu bir gerçek.
TikTok doğrudan içerik üretmemekle birlikte kullanıcıların hazırlamış olduğu içerikler hem ticari faaliyetleri hem de siyasi seçimlere etki etme potansiyelinin yüksek olması Amerikan ticareti ve Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri için bir tehdit olarak algılanmaktadır. Microsoft şirketi tarafından TikTok’un alınması ve bu satış gerçekleşmezse TikTok’un Amerika’da yasaklanması gündemde. Trump ABD Başkanlık seçimlerinin ertelenmesi yönündeki çalışmalarına rağmen, seçimlerin planlan tarihte (Kasım 2020) yapılacağı görünüyor. ABD milyonlarca kullanıcı olan TikTok uygulamasının kişisel verileri Trump aleyhine diğer adaylarla paylaşması yahut uygulama üzerinden diğer adayların lehine içerik üretilmesi Trump’ın aleyhine sonuç doğurmakta etkili olabilir. Nitekim internet hedef kitleye ulaşma da önemli bir propaganda aracı haline dönüşmüştür.”
“Fenomen olma, beğeni alma ve para kazanma güdüsü ile kullanılmaktadır”
TikTok’un son dönemde yaygınlık kazanmasının çeşitli nedenleri olduğuna vurgu yapan Dilaveroğlu, “Eğlence, bilgi paylaşımı, tanıtım vb. amaçlarla kullanılan bu mecralar internette fenomen olma, beğeni alma ve para kazanma güdüsü ile kullanılmaktadır. Bu güdü ile internet kullanıcıları birden fazla mecrada hesap açarak görünür olma yoluyla belli markaların reklamını alarak kazanç sağlamaya çalışmaktadır. Bu noktada TikTok uygulaması kişinin tanınırlığını artıracak ve takipçilerinin diğer hesaplarını takibini kolaylaştıracaktır.” şeklinde konuştu.
TikTok uygulamasının diğer mecralardan farklı olarak dikkat çeken bir özelliğinin de canlı yayın esanasın da gönderilen emojilerden doğrudan para kazandırması olduğunu anlatan Dilaveroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uygulamayı indirmiş olan hesap sahipleri para ile satın aldıkları emojileri canlı yayın şeklinde yapılan içeriklere reaksiyon için kullanmakta ve hesap sahibine para kazandırmaktadır. Uygulama üzerinden canlı yayın yapılabilmesi için kişinin en az 1000 takipçi sahibi olma zorunluğu, emoji ile para kazanmak isteyenlerin daha dikkat çekici içerikler oluşturmaya çalışmasına sebep olmaktadır. TikTok kullanıcılarının önemli bir kısmı Z kuşağı olarak nitelendirilen grup içerisinde yer almaktadır. Bu kuşak yeniliğe açık, hız çağı değişikliklere ayak uydurabilen bir kitle. Bununla birlikte sabırsız oluşları da göz önünde bulundurulduğunda TikTok’un kısa sürede çok sayıda video izleme şansı sunuyor olması, gençleri bu uygulamaya iten başka bir neden olarak gösterilebilir.”