Demokratların çoğunlukta olduğu ABD Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada, 2020 Ulusal Savunma Yetki Yasası (NDAA) 197 hayır oyuna karşı 220 evet oyuyla kabul edildi.
Tüm Cumhuriyetçi vekillerin tasarıya karşı oy kullandığı oylamada bazı Demokrat vekiller de “savunma bütçesinin artırılmasını” gerekçe göstererek tasarıya hayır oyu verdi.
TRUMP VETO EDECEĞİNİ AÇIKLADI
Söz konusu tasarı, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika sınırına duvar için talep ettiği fonu kesmesi sebebiyle dikkati çekerken, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da tasarının aynı şekilde kabul edilmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Tasarı ayrıca, Trump’ın Kongrenin onayı olmaksızın İran’a yönelik herhangi bir askeri eyleme girişmesine engel olan bir maddeyi de içeriyor.
Trump, birkaç gün önceki açıklamasında, Meksika sınırına duvar için istediği fonu kesen bir savunma bütçe tasarısını veto edeceğini belirtmişti.
TASARIDA F-35 MADDESİ
Tasarıda, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini alması durumunda F-35 uçaklarının teslimatının durdurulmasını öngören ilgili madde de aynen korundu.
Tasarıda ayrıca, ABD’nin Türkiye’ye Patriot füze sistemlerini satması konusunda iki ülke arasında gerekli süreçlerin devamını teşvik eden bir madde de yer aldı.
“GKRY’YE AMBARGO KALDIRILSIN” MADDESİ EKLENDİ
Öte yandan, savunma bütçesine Cumhuriyetçi David Cicilline’in önerisiye eklenen bir madde, ABD tarafından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını öngörüyor.
Temsilciler Meclisinde kabul edilen tasarının yasalaşması için Trump’ın masasına gitmeden önce aynı şekilde Senato’dan da geçmesi gerekiyor.
Senatoda söz konusu 2020 NDAA tasarısında ne gibi değişikliklerin yapılacağı merak konusu olurken, iki tasarının farklı şekilde geçmesi halinde ortak komisyonun tasarıya son halini vereceğine işaret ediliyor.
ABD, 1987’den bu yana GKRY’ye silah ambargosu uyguluyor. ABD Dışişleri Bakanlığı geçen hafta Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinden ve Yavuz sondaj gemisinin Karpaz açıklarına ulaşmasından endişe duyduğunu açıklamış, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı söz konusu açıklamaya sert şekilde tepki göstermişti.