Dailymail’in haberine göre, ABD’de Pennsylvania Eyalet Üniversitesi, ülkede çeşitli kesimlerden 2 bini aşkın katılımcıyla araştırma yürüttü.
Çalışma çerçevesinde katılımcılara, hegemonik erkeklik, hükümete güven, cinsiyetçilik, ırkçılık, homofobi, yabancı düşmanlığına ilişkin görüşlerinin yanı sıra ABD Başkanı Donald Trump, başkan seçilen Joe Biden ve Demokratların eski başkan adayı Hillary Clinton hakkında sorular soruldu.
Araştırma, maskulenlik hakkında olumlu düşünenlerin Donald Trump hakkında da olumlu düşündüğünü gösterdi.
Araştırma ekibi tüm cevapları derleyip analiz ettiklerinde hegemonik erkekliği destekleyen katılımcıların Trump’a oy verme ve onu olumlu değerlendirme ihtimalinin yüksek olduğunu gözlemledi.
Çalışmada Amerikan siyasetine genellikle erkekler hakim olduğu için politikacıların kendilerini kanıtlamak için kampanya yaparken geleneksel erkekliği ön plana çıkarma eğiliminde olduğuna dikkat çekildi.
Ayrıca, Amerikalı politikacıların kendilerini güçlü, etkili, her zaman tetikte gösterme eğiliminde olduğuna, bunun da maskulenlik ve Trump taraftarlığı arasındaki bağlantıyı açıkladığına işaret edildi.
Araştırmacılardan Pensilvanya State Üniversitesi Psikoloji bölümünden Nathaniel Schermerhorn, “Amerikan toplumu kadın bir başkan için hazır olsa da önce hegemonik erkekliğin reddinin gerçekleşmesi gerekebilir. Amerikan siyasetinde seçime katılan adaylar kampanyalarını tarihsel olarak bir erkeklik yarışması gibi yürütüyor.” dedi.
Aynı üniversitede psikoloji ve kadın, cinsiyet ve cinsellik çalışmaları profesörü Theresa Vescio da “Ek olarak çalışmada, hegemonik erkekliğin onaylanmasının daha fazla cinsiyetçilik, ırkçılık, homofobi, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi ile ilişkili olduğunu bulduk.” dedi.
Vescio, “diğer yandan hegemonik erkekliği destekleyenlerin, bu ön yargılara sahip olmasalar da Trump’ı desteklediklerini de belirtmek gerektiğini” söyledi.