TÜRKİYE’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Barış Pınarı harekâtı nedeniyle bazı yaptırımları devreye sokma kararı alan Amerikan yönetimi şimdi de NATO’yu devreye sokma peşinde. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, 24-25 Ekim’de Brüksel’de yapılacak NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda Avrupalı müttefiklerden Türkiye’ye yönelik diplomatik ve ekonomik önlemler almalarını istemeye hazırlanıyor. Amerikan yönetimi, Türkiye’ye karşı hem toplu hem de ülke bazlı önlemler alınmasından yana bir tavır takınırken İngiltere de Türkiye’ye silah ihracatını durduran ülkeler arasına katıldı.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesinin ABD açısından kabul edilemez bir risk oluşturduğunu ifade eden Esper, “Aynı zamanda daha yaygın bir çatışmanın içinde kalma riskiyle karşı karşıyayız” dedi. Açıklamasında, operasyonun DEAŞ’a yönelik misyonun da altını kazıdığı ve çok sayıda tehlikeli DEAŞ’lı tutuklunun serbest kalması sonucunu doğurduğunu iddia eden Esper, harekât için ‘gereksiz ve fevri’ nitelemesi yaptı. Bakan Esper, müttefiklerden kolektif ve bireysel diplomatik ve ekonomik önlemler almalarını isteyeceğini söyledi.
‘NATO ÖNLEMİ’ ZOR
Esper’in bahsettiği önlemlerin ne olabileceğine ilişkin detaylar henüz netleşmedi. NATO’nun müttefiklerden birine yönelik yaptırım uygulaması ya da önlem alması da örneğine çok sık rastlanan bir durum değil. Bir üye ülkenin NATO değer ve ilkelerine aykırı davranması halinde genelde NATO şapkası altında önlemler yerine müttefiklerin ikili ilişkiler temelinde önlemleri devreye sokmaları gündeme geliyor. Teoride bilgi akışını kısıtlama ya da bazı aktivitelerden dışlama gibi tedbirler mümkün görünse de NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip ve stratejik önemi herkes tarafından kabul edilen Türkiye’ye yönelik kolektif önlemlerin pratikte hayata geçirilmesi pek mümkün gözükmüyor. NATO üyeleri arasında operasyona bakışta nüanslar bulunması ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olan bazı müttefiklerin zaten ‘önlem’ almış olmaları şu aşamada ilave adım atılması ihtimalini kısıtlıyor.
ÇIKARMA MÜMKÜN DEĞİL
Son dönemde Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasına yönelik çağrılara rastlansa da bu yönde adım atılması da mümkün değil. Bunun nedeni ise NATO’nun kurucu belgesi olan Washington Antlaşması’nda üyelikten atma mekanizmasının bulunmaması. Bir ülke NATO üyeliğinden ancak kendi isteğiyle ayrılabiliyor. Üyelikten çıkarma mekanizması için antlaşmanın değiştirilmesi gerekiyor. Bu da ancak, Türkiye de dahil, tüm üye ülkelerin onayıyla mümkün.
STOLTENBERG: ENDİŞELİYİM
Londra’da İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile bir araya gelen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Suriye’deki gelişmelerin bugün İttifak tarafından ele alınacağını söyledi. Gelişmeleri operasyon başladığından bu yana çok yakından izleyen NATO, gelecek hafta da konuyu savunma bakanları düzeyinde masaya yatıracak. Stoltenberg, NATO’nun Suriye’de sahada olmadığını, bu operasyona destek vermediğini ve çok sayıda NATO müttefikinin güçlü şekilde eleştiride bulunduğunu belirterek, “Söyleyebileceğim hem DEAŞ’la mücadele hem de insani acılar ve geniş bölgenin istikrarı açısından sonuçlarından derin endişe duyduğumdur” dedi. (Güven ÖZALP / BRÜKSEL)
İNGİLTERE DE SİLAH SATIŞINI DURDURDU
Türkiye’ye silah ihracatı konusunda kısıtlama uygulayan Avrupa ülkeleri arasına son olarak İngiltere katıldı. Önceki gün AB Dışişleri Konseyi’nde Türkiye’nin kınanmaması için uğraşan ancak başaramayan İngiltere, ABD’nin yaptırımları devreye sokmasının ardından silah satışlarını askıya aldı. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, “Türkiye’ye yaptığımız savunma ihracatını çok dikkatli ve sürekli bir inceleme altında tutacağız. Bu inceleme bitene kadar Suriye’deki askeri operasyonlarda kullanılabilecek ekipmana yeni ihracat izni verilmeyecek” dedi. İngiltere’den önce NATO üyesi Norveç, hem NATO hem de AB üyesi olan İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda ve Çekya benzer yönde adım atmıştı. AB üyeleri İsveç ve Finlandiya da silah ihracını durdurdu. Türkiye’nin NATO’daki müttefiklerinden İspanya’nın da bu yasağı devreye sokması bekleniyor.