Önceki gün yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısı, Türkiye konusunda aşırıya kaçan taleplere geçit verilmesinin çok zor olduğunu ancak Ankara’nın umulan doğrultuda adım atmamasının da görmezden gelinemeyeceğini ortaya koydu. Zirveden çıkacak sonucu, Almanya’yla birlikte sert bir yaptırıma karşı çıkan ülkelerin direnme ve bu doğrultuda adım atılmasını isteyen Fransa ile destekçilerinin ısrar düzeyi belirleyecek.
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in, ekimden bu yana durumun bazı açılardan kötüleştiğini, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın da ülkesinin uzlaşı için elinden geleni yaptığını ancak başarıya ulaşılamadığını söylemesi zirvede ekimden farklı bir atmosfer olacağının işaretleri olarak algılanıyor. Almanya’nın bu kez yaptırımları engellemesinin zor olacağı da öne çıkan yorumlar arasında.
SINIRLI BİR ADIM OLASILIĞI
Macaristan ve Polonya’nın AB bütçesine yönelik vetosu ve Brexit müzakerelerindeki sıkıntı, zirvede Türkiye konusunda yapılacak pazarlıkları da etkileme riski taşıyor. Almanya’nın özellikle bütçe konusundaki hassasiyeti ve enerjisinin büyük bir bölümünü bu konuya harcayacağı biliniyor. Gelinen aşamada ilişkileri raydan çıkarmayacak, Türkiye’yle diyalog kapılarının kapanmasına neden olmayacak ancak AB’deki ‘yaptırım cephesini’ rahatlatabilecek sınırlı bir adım en olası sonuç olarak öne çıkmaya başladı. Bununla birlikte diplomatik kaynaklar, konunun karmaşık ve çok boyutlu olması nedeniyle sonucu önceden kestirmenin zor olduğunun altını ısrarla çiziyor. Yunanistan’ın silah ambargosu da içeren talepleri ya da Fransa’nın Türk ekonomisini etkileyecek sektörel yaptırım isteği konularında uzlaşı sağlanabileceğine yönelik bir sinyal ise henüz yok.