Normalde Türkiye, iki günlük AB Zirvesi’nin resmi gündeminde yoktu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’e açılmasını gerekçe göstererek gündeme taşıdığı Türkiye konusunda AB, ekim başındaki zirvede alınan kararların ve benimsediği söylemin ötesine geçmedi. Atina’nın ültimatom ve silah ambargosu vurguları da kabul görmedi.
‘ÜLTİMATOM’A VİZE YOK
Özellikle Yunanistan, AB’nin Türkiye konusunda öncekilere oranla daha sert bir tavır takınmasını, dayanışma ve kınama mesajlarının ötesine geçilmesini talep etti. Hazırlanan ilk taslak sonuç bildirisinde, “Türkiye’ye Oruç Reis’i bölgeden çekmesi için bir hafta süre verilmesi” vurgulanıyordu. Buna ek olarak üye ülkelerin silah ambargosu uygulayacağını ima eden bir ifade bulunuyordu. Sonuç bildirisinin nihai halinde ise iki vurguya da yer verilmedi. Belgede, Atina’nın beklentisinin aksine, Türkiye’nin yeni faaliyetlerine ilişkin ‘kınama’ ifadesi yerine ‘derin üzüntü’ vurgusu tercih edildi. Buna karşın Yunanistan ve GKRY ile tam dayanışma mesajı yinelendi. Bu arada AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Türkiye’ye ilişkin kapsamlı değerlendirmenin aralık ayında yapılacağını hatırlattı.
MERKEL’DEN POZİTİF GÜNDEM VURGUSU
Öte yandan zirve sonrası açıklamalarda bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Doğu Akdeniz’de gerilimin düşürülmesi çağrısında bulunarak, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde ilerlemenin her iki tarafın da çıkarına olacağını söyledi. Türkiye’nin Oruç Reis araştırma gemisini tekrar bölgeye göndermesini eleştirerek, bunu “çok üzücü” ve “gereksiz” bulduğunu ifade eden Merkel, “Gündemimize pozitif kısım üzerinden çalışmamız lazım. AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme her iki tarafın da çıkarınadır” dedi.
DIŞİŞLERİ: TEHDİT DEĞİL ÖNERİ BEKLİYORUZ
Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklama ile AB’nin Türkiye’ye yönelik tutumuna tepki gösterdi. “Türkiye’nin tezlerini her zamanki peşin hükümlü ve önyargılı tutumuyla görmezden gelen AB’nin, ülkemizin hem kendi hem Kıbrıs Türklerinin haklarını savunma kararlılığını, bugünkü toplantıda ‘kışkırtma’ olarak tanımlaması şaşırtıcı olmamıştır” denilen açıklamada, “tehdit dilinin Türkiye’ye karşı işlemeyeceği” kaydedildi. Açıklamanın devamında, “AB’den Türkiye’yi tehdit etmek yerine elle tutulur, tarafsız ve ortak çıkarlarımıza hizmet eden, çözüm odaklı öneriler sunmasını bekliyoruz” ifadeleri yer aldı.