Günlük basın toplantısında konuşan AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, İran’n 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı çerçevesinde uranyum zenginleştirme faaliyetini yüzde 3,67’e kadar çıkarabileceğini anımsatarak, Tahran yönetiminin bu limitin üstüne çıkacağı yönünde açıklamalarının ciddi endişeye yol açtığını ifade etti.
İran nükleer anlaşmasına taraf ülkelerle diyaloğun sürdüğünü açıklayan Kocijancic, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının konuya ilişkin değerlendirmesini beklediklerini söyledi.
Kocijancic “Çok endişeliyiz. İran’a, anlaşma yükümlülükleri çerçevesinde tüm nükleer faaliyetlerini durdurma ve geri çevirme çağrısında bulunuyoruz.” dedi.
İRAN’DAN URANYUM ZENGİNLEŞTİRME HAMLESİ
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, nükleer anlaşmada ülkesinin beklentilerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle anlaşma çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarına riayet etmemekle ilgili 60 günü içeren “İkinci Adım” uygulamalarını devreye soktuklarını açıklamıştı.
Arakçi, dün yaptığı açıklamada, “Bugün ilk 60 günün sonuna geldik. İsteklerimiz yerine getirilmediği için İkinci Adım’ı uygulamaya koyuyoruz. İkinci Adım’da (nükleer anlaşmada) taahhüt ettiğimiz zenginleştirme oranı ve miktarına riayet etmeyeceğimizi ilan ediyoruz.” ifadesini kullanmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor. Anlaşma çerçevesinde İran, en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabiliyor.
Anlaşma İran’a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor. İran ayrıca anlaşmaya göre, ağır su stokunu 130 tonun altında tutmak zorunda ve aşımı halinde ülke dışına çıkarmakla yükümlü bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs’ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran’ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.