Lüksemburg’daki AB Dışişleri Konseyi toplantısı ardından yapılan yazılı açıklamada, geçen 6 ay boyunca Sudan halkının ülkesi için yeni bir yol arayışına girdiği belirtilerek, bu eylemlerin “tarihi bir fırsat” olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Sudan halkına karşı her türlü şiddete son verilmelidir.” ifadesi kullanıldı.
Ayrıca açıklamada, AB’nin Sudan’da kötüleşen insani durumdan dolayı endişe duyduğu kaydedildi.
Sudan’da 19 Aralık 2018’de ekonomik kriz nedeniyle başlayan gösterilerin hızla rejim karşıtı eylemlere dönüşmesinin ardından ordu, 11 Nisan’da yönetime el koyduğunu açıklamış ve 30 yıllık Ömer el-Beşir dönemi sona ermişti.
Darbeden sonra Askeri Geçiş Konseyi ile muhalefet, askerlerin de yer alacağı 3 yıllık geçiş sürecinin ardından demokratik seçimlerle sivil yönetime geçilmesi konusunda anlaşmıştı.
Sudan’daki protesto gösterilerine liderlik eden muhalif yapı Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), ordu ve ona bağlı Hımidti liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetlerini, ordu karargahı önündeki göstericileri güç kullanarak dağıtmakla suçluyor. Askeri Geçiş Konseyi yetkilileri ise göstericilerin doğrudan hedef alınmadığını, meydana yakın “Kolombiya” adlı bölgedeki suç odaklarına yapılan baskın sonrasında protestocu gruptan ölen ve yaralananların olduğu bazı üzücü hadiselerin yaşandığını savunuyor.
Muhalif Sudan Doktorlar Komitesinden yapılan açıklamaya göre, güvenlik güçlerinin meydana müdahalesi ve sonraki olaylarda şu ana kadar 128 kişi hayatını kaybetti.