Beşiktaş 4 sezondur kenar hücumu ağırlıklı oynuyor. Geçen yıl maç başına 18,15 orta yaptılar. Avcı’nın Başakşehir’i ise mecbur kalmadıkça orta yapmıyordu. Duran toplar dahil maçı başı orta sayısı 12 civarında.
Geçen yılki Başakşehir’le Beşiktaş oyunu arasında öyle derin farklar var ki, önümüzdeki sezon Avcı mı Beşiktaş kadrosuna, siyah beyazlı ekip mi Avcı’ya yakınsayacak tahmin etmek güç. Beşiktaş geçen yıl %62 ile kenardan hücum edip her 5 dakikada 1 orta yaparken, Başakşehir ligin en az orta yapan ekibi olmuş mesela.
SADECE BAŞAKŞEHiR
Abdullah Avcı, Süper Lig’de son 10 yıla damga vurmuş çok önemli bir futbol aklı. Tanımlaması kolay, çok net köşelere sahip, futbol felsefesi açıklanabilir bir antrenör. Ancak onunla ilgili tek handikap, bildiklerini ligde sadece Başakşehir’de uygulama fırsatı bulması. Dolayısıyla onun başka herhangi bir takımda ne oynatacağını kestiremememiz. Elimizde Abdullah Avcı verisi olarak sadece Başakşehir oyunu olduğu için, hikayeyi de oradan okuyoruz mecburen. Takım savunması konusunda kusursuz, alan parselasyonunu çok iyi yapan, harika yardımlaşan, önce atmayı değil yememeyi şiar edinmiş bir ekip. Örneğin geçen yıl Başakşehir savunmasının ortalama pozisyonu (yani ofsayt çizgisi) 24 metrede. Oysa Şenol Güneş’in Beşiktaş savunması çok ileriye, 29,6 metreye kurulmuş. Çok ciddi bir fark bu. Geriye kurulan Başakşehir savunması sezon boyunca rakiplerini 62 kez ofsayta düşürmüş. Çok öne çıkan Beşiktaş savunmasındaysa bu sayı tam 101.
QUARESMA MESELESi
Sadece savunma stratejisinde değil, hücum biçiminde de derin farklılıklar var Avcı ile Güneş arasında. Beşiktaş 4 sezondur kenar hücumu ağırlıklı oynuyor. Geçen yıl maç başına 18,15 orta ortalamaları var mesela. Avcı’nın Başakşehir’ininse mecbur kalmadıkça başvurmadığı bir yol bu. Duran toplar dahil maç başına 12 orta seviyesindeler. Ve bu ortaların yarısı da yerden. Kritik soru şu: Bu yıl Avcı mı Beşiktaş’a, Beşiktaş mı Avcı’ya yakınsayacak? Quaresma daha az mı orta yapacak, yoksa başka oyuncular mı olacak siyah beyazlıların hücum aklı? As ekibin yaş ortalaması ve oyun ezberleri göz önüne alındığında, Avcı’nın önündeki en kritik soru bu gibi görünüyor şu an
HAZIRLIK MAÇLARI ÖLÇÜ OLMUYOR
Tüm büyük takımlarımızın hazırlık dönemi performansı kötü. 2017-18 şampiyonu Beşiktaş, o sezon öncesi 4’te 0 çekmişti.
Aynen Beşiktaş gibi hazırlık maçlarında işleri pek iyi gitmeyen bir diğer takım da Liverpool’du bu sene. Yaz döneminde Liverpool’un işlerinin kötü gitmesi üzerine BBC bir araştırma yapmış ve hazırlık dönemiyle lig şampiyonluğu arasında bir korelasyon olup olmadığını incelemiş. Sonuç çarpıcı: Premier Lig’de son 20 şampiyonun 17’si yaz hazırlık dönemi maçlarının en az yarısını kazanmış. Son 20 yılda sadece 3 şampiyon (Arsenal bir, City iki kez) hazırlık maçlarında %50 galibiyet yüzdesi tutturamadığı halde mutlu sona ulaşabilmiş. Süper Lig’in 21’inci yüzyıl verilerini incelediğimizdeyse hazırlık dönemiyle lig arasında bir korelasyon görünmüyor. Hatta neredeyse tüm büyük takımlarımızın hazırlık dönemi performansları kötü: 2017-18 şampiyonu Beşiktaş, o hazırlık döneminde 4’te 0 çekmiş. 2009 şampiyonluğu öncesi hazırlık döneminde de tablo benzer. 2014’te Yanal’la nisan zaferi kazanan F.Bahçe 5’te 2’de kalmış, son şampiyon G.Saray’ın geçen sezon başı istatistiği de 6’da 3. Beşiktaş’ın elbette Panathinaikos öncesi oynadığı 4 hazırlık maçında 360 dakikayı golsüz geçmesi iyi bir işaret değil. Ama Abdullah Avcı’nın bu maçlarda geriden pasla çıkma ısrarı sonucu hemen her müsabakada bireysel hatalarla yenen goller de, resmi karşılaşmalarda tekrarlanması beklenmeyen işler
7 direkten dönen şut
Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezon direklere takılan 11 şutunun 7’si sol direkte patlamış. Sağ direkten dönen top sayısıysa iki. Sahayı bir dikey çizgiyle ortadan ikiye bölüp şut istatistiğine bakıldığında da soldan 219, sağdan 171 sayısına ulaşılmış.
VERiMSiZLER GiTTi 4 KRiTiK iSiM GELDi
Beşiktaş, yaz transfer döneminde çok kritik kayıplar yaşamadı; Adriano Brezilya’ya döndü, Kagawa ile yollar ayrıldı. Gökhan Töre, Tolga Zengin, Mustafa Pektemek ve Larin gibi verimsiz oyuncular da yeni sezon kadrosunda yoklar.
BOYD TAKIMIN VAZGEÇiLMEZi OLABiLiR
Kadroya 4 kritik takviye yapıldı ki bence büyük ölçüde isabetli işler bunlar: Kanat oyuncusu Tyler Boyd takımın vazgeçilmezlerinden olacak seviyede. Sol taraf için alınan bir başka isim Douglas hem savunma hem de hücumda seçenekleri artıracak. Solak stoper Victor Ruiz de geriden oyun kurma konusunda katkı yapacak.
Tyler Boyd
Bence Süper Lig’de yeni sezonun yıldız adayı. Abdullah Avcı’nın da hem en çok seveceği hem en çok geliştireceği adam olacak muhtemelen. Stilini Ivan Perisic’e benzetiyorum, hem çalışkan hem de yetenekli. Amerikalılar da bu yaz onu çok sevdiler ve manşetleri bolca süsledi. Bir sonraki adımının da 5 büyük ligden birine olması muhtemel.
Douglas
Bir başka başarılı transfer. İki ayağını da etkili kullanıyor, geçen yıl 29 şutunun 19’u sol, 9’u sağ ile. Öne oynamayı seviyor, Sivas’ta en fazla isabetli pas verdiği ikinci isim Diabate (112)… Geçen sezon 7 asist, 42 şut pası, aldığı 73 faul, 81 başarılı çalımla zaten başarısı ortada. Sağ bekte de, sağ açıkta da kullanılacaktır.
Victor Ruiz
Beşiktaş’ın bir sol stopere ihtiyacı vardı; sol ayaklı Ruiz bu doğrultuda yapılmış bir transfer. Villarreal’den 33 maç oynayarak geliyor. Sola çıkarak oyun kuruyor, geriye oynamayı sevmiyor, geçen sezon en çok pası takımın beyni Cazorla’ya atmış (125). Büyük bir hücum katkısı yok, tüm sezonda 33 maçta 6 kafa şutu var.
Rebocho
Çizgisi hızla yükselen bir genç adam. Son 2 sezonda Guingamp’daki sol bek performansı, Ligue 1’in en iyilerindendi. Orta yapmayı çok seviyor. Geçen sezon 43 resmi maçta yaptığı tam 12 asist, genelde kenar ortalarıyla gelmiş. Burak ve Güven’le uyum yakalarsa, Beşiktaş santrforlarına bolca kafa golü attırabilir.
Süper Lig Güney Amerika ezberinden vazgeçti
Bu yaz 161 transfer hareketinin yaşandığı Süper Lig’e yeni giren oyuncu sayısı 92. Bunların geçiş rotaları incelendiğinde kulüplerimizin artık tamamen menajer odaklı Güney Amerika transferlerinden vazgeçtiği görülüyor.
Yabancı sınırının kalkmasıyla Süper Lig’in ilk 1-2 yıl panik transferler yapabileceği ama orta vadede toparlanacağını tahmin ediyorduk. Bu yılki transfer politikası da bunu doğrular nitelikte. Gün itibariyle Süper Lig’deki toplam transfer hareketi sayısı 161… Bu 161 hareketin 40’ını Süper Lig’de bir takımdan diğerine geçen oyuncular gerçekleştirmiş. 29 tane alt liglerden Süper Lig’e terfi eden oyuncu var. Lige yeni giriş yapan yabancı oyuncu sayısı şu anda
92. SADECE 1 TANE
Bu 92 oyuncunun Süper Lig’e geçiş rotaları incelendiğinde kulüplerimizin artık tamamen menajer odaklı Güney Amerika transferlerinden vazgeçtiği gözlemleniyor. Bu transfer sezonunda bir Güney Amerika liginden Süper Lig’e gelen oyuncu sayısı sadece 1 (Campi). Asya liglerinden 3, Afrika liglerinden 5 futbolcu getirmişiz. Lige giriş yapan 83 Avrupalı’nın 63 tanesi de, UEFA ülkeler sıralamasında bizim üzerimizde yer alan turnuvalardan. Gönül ister ki Süper Lig kulüplerimizin arama-tarama becerisi Hollandalılar-Belçikalılar gibi olsun, 100 bine aldıkları oyuncusu 10 milyona satabilecek mekanizmayı kurabilsinler. Bu, uzun vadeli bir hedef. Ancak kısa vadede de Avrupa’nın kerameti kendilerinden menkul liglerinden (Romanya’dan, eski Yugoslavya’dan) ya da Kuzey Afrika’dan yapılan menajer transferlerinden fena halde rahatsızdım. Bu yıl bu transferlerin sayısının dramatik şekilde düşmesi, hatta neredeyse bitmesi mutluluk verici.