OGM’den yapılan yazılı açıklamaya göre; 2015’ten bu yana yürütülen proje kapsamında 4 bin 450 dekarlık alan yeşillendirilerek, önemli bir biyolojik çeşitliliğe sahip Ağyatan Lagünü’nün çöl olması engellendi. Sahaya ağırlıklı olarak hızlı gelişen ve kısa vadede kumul hareketini durduran Kıbrıs akasyasının yanı sıra, yöre halkına gelir getirici fıstıkçamı, keçiboynuzu, incir, nar, böğürtlen, mersin, sığla, biberiye gibi 21 ağaç türünde 610 bin fidan dikildi ve meyve vermeye başladı.
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK ARTIRILDI
Öngörülen süreden daha kısa sürede tamamlanan proje ile kumul alan üzerinde kurulan ahşap ızgaralar ve ağaçlandırma çalışmaları ile kumul hareketi yavaşlatılarak gölde bulunan su canlılarının zarar görmesi engellendi. Bu sayede tamamen yok olma riski bulunan lagün gölü korunarak, proje sahasının kuzeyinde bulunan tarım arazilerinde yetişen tarım ürünlerinin erozyondan zarar görmesi engellenerek, oluşturulan orman örtüsü sayesinde biyolojik çeşitlilik miktarı artırıldı.
‘4 YILDA TAMAMLANDI’
8 yılda tamamlanması öngörülen projeyi 4 yılda tamamladıklarını belirten Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Bu doğal güzelliğin zarar görmemesi için tüm uğraşlarımız sonuç verdi. Lagünde bulunan su canlılarının ve proje sahasının kuzeyindeki tarım alanlarının yok olması engellendi. Ayrıca dikilen incir, keçiboynuzu, fıstıkçamı gibi gelir getirici ağaç türleri sayesinde de yöre halkına katkı sağlanmaya başlandı. Sahanın korunması ile kaçak avcılığın da önüne geçildi. Genel Müdürlüğümüzce başta Akdeniz sahilleri olmak üzere Karadeniz ve İstanbul’da yürütülen kıyı kumul tespit çalışmalarında bugüne kadar 133 bin dekar alan ağaçlandırıldı. Fıstıkçamı, sahil çamı, servi, akasya, okaliptus, Kıbrıs akasyası, hayıt, ılgın, sandal, mersin, gladiçya, katır tırnağı, zakkum, biberiye gibi birçok tür kullanarak toplam 30 milyon adet fidan toprakla buluşturuldu ve bu sayede kumul hareketleri durduruldu” dedi.
‘YABAN HAYAT KORUMA ALTINDA’
Uluslararası öneme sahip Ağyatan Lagünü’nün zengin bir yaban hayatı olduğunu belirten Karacabey, kumulların aynı zamanda dünya çapında nesli tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) Akdeniz’deki en önemli yuvalama alanı olduğunu, bu açıdan projenin bölgedeki yaban hayatının korunması ve devamlılığı için de büyük önem taşıdığını ifade ederek zengin bir kuş çeşitliliğine sahip bölgede yürütülen proje süresince sahanın korunması ile kaçak avlanmanın da önüne geçildiğini belirtti.