TURİZM sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin cirolarından belli oranlarda alınacak paylar ile birlikte Turizm Bakanlığı’nın tanıtım bütçesinin de ekleneceği ‘Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’ hakkındaki yasa geçen hafta Meclis’ten geçerek devreye girdi. Ancak yeni ajans tartışmaları da beraberinde getirdi. Turizm sektöründe faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşları alınacak payların yüksek olduğundan şikayet ederken, bazıları oluşturulan yapının doğru olmadığını, belirlenen sistemin turizmin her kesimini temsil etmediğini ileri sürdü. Yasa ile ilgili sadece olumsuz değerlendirmeler de yok. Turizm sektörünün diğer bir kesimi ise yasanın turizme büyük faydası olacağını, yasa ile belirlenen hedeflere çok daha rahat ve hızlı bir şekilde ulaşılabileceğine dikkat çekti. İşte tüm bu olumlu ve olumsuz eleştirileri, ajansın yapısı ve işleyişini yasanın mimarlarından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a sorduk.
Bu yapının 9 günde değil, 9 aylık bir çalışma neticesinde ortaya çıktığını ifade eden Bakan Ersoy, turizm sektörünün tüm paydaşlarından görüş alınarak yasayı hazırladıklarını belirtti. Yasayı hazırlarken turizmde başarıyı yakalamış ülkeleri incelediklerine dikkat çeken Ersoy şunları söyledi: “Onlarda olup da biz de olmayan ne var diye baktık. Karşımıza iki önemli nokta çıktı. Biri global bir havayolu diğeri ise turizm geliştirme ajansı.
‘Bizde global havayolunun en iyisi var’ dedik. Ancak istediğimiz noktalara uçmuyordu. İlk önce bununla ilgili çalışmalara başladık. Nisandan itibaren Türk Hava Yolları, Antalya, Bodrum, Dalaman ve İzmir havalimanlarına bize en çok yolcu tedarik eden ülkelerden direkt uçuşlara başladı. İlk etapta haftada 70 sefer ile yola çıkıldı. 2023’e kadar ise bu sayının 500’e çıkması hedefleniyor.
10 ÜLKENİN 7’SİNDE VAR
İkinci en önemli noktaya gelindiğinde ise ülkemizde o yoktu. Dünyada en çok turizm geliri elde eden ilk 10 ülkenin 7’sinde turizm geliştirme ajansı bulunuyor. İlk 10 sıralamasına giremeyen ancak potansiyelinin çok üzerinde turizm geliri elde eden ülkelerin tamamında da bu ajansın olduğunu gördük. Her başarılı turizm ülkesinin arkasında turizm geliştirme ajansı var. İlk turizm geliştirme ajansı İtalya’da 100 yıl önce, İspanya’da 37 yıl önce, Fransa’da ise 32 yıl önce, İngiltere’de ise 16 yıl önce kurulmuş. Dubai ve Singapur gibi turizmde başarılı olmuş ülkelerde de bu yapı var. Dubai yaklaşık 22 yıl önce bu yapıyı oluşturmuş. Ziyaretçi sayısını 6.5 kat, turizm gelirini ise 33 kat arttırmış. Singapur da 1964’te kurulan ajans sayesinde turist sayısında 170 kat, turizm gelirlerinde 73 katlık bir artış yakalamış. Biz böyle bir yapıyı kurmak için geç bile kalmışız. Ayrıca yeni bir icat da yapmadık. Türkiye bir deneme tahtası değil. Uygulanmış, başarılı olmuş bir yapıyı Türkiye’ye kazandırdık. Ajansın öncelikli amacı tanıtım. Sonrasında potansiyelin değerlendirilmesi, yeni ürünlerin kazandırılması ve hizmet kalitesinin arttırılması geliyor. Bu üçü aşamalı ve sürdürülebilir şekilde yapılınca lig atlıyorsunuz ve üst sınıfa geçiyorsunuz. Başta yer alan turizm ülkeleri ile aynı lige çıkmak için tek başına gösterdiğin çaba yeterli gelmiyor. Devler ligine çıkmak için ülke bazında tanıtım ve markalaşma yapmalısınız. Bu da ancak birlikte çalışarak olur.”
AJANSIN BÜTÇESİ 150 MİLYON DOLAR
AJANSIN bütçesi için sektörlerden kesilecek payları hatırlatan Mehmet Ersoy, “Konaklama ve deniz turizmi şirketlerinden binde 7.5, seyahat acenteleri ve havayolu firmalarından on binde 7.5, DHMİ’nin işlettiği havalimanları hariç de binde 2’lik pay alınacak. Bakanlık da tanıtım bütçesini aktaracak. Bütçenin en az yüzde 85’i tanıtımda kullanılacak. Sadece istihdam edilen profesyonellere maaş ödenecek. İstihdam edilecekleri de yönetim kurulu işe alacak. İlk yıl için bütçenin 125-150 milyon dolar olmasını bekliyoruz. Fransa’nın 2019 bütçesi 120, İspanya’nın ise 105 milyon dolar. Türkiye 2019’da 32 milyon dolar harcayacak. Ajans için oluşturulan bütçe 2020 yılında devreye girecek. İspanya, 2020’de ajans bütçesini yüzde 35 arttırma kararı aldı”dedi.
PROFESYONEL OPERASYON
AJANS’TA bir de icra kurulu olacağını belirten Bakan Ersoy, “İcra kurulu 5 kişiden oluşuyor. Kurulda bir bakan yardımcısı ve tanıtma genel müdürü olacak. Marmara, Akdeniz ve Ege’den seçilen ve yönetimde yer alan birer üye de icra kurulunda yer alacak. Operasyonları ise profesyoneller yapacak. İhtiyaca göre yönetim kurulu yılda 4-5 kez toplanacak. Yönetim kurulu yıllık bütçeyi ve operasyon faaliyetlerini onaylayacak. Onaylanan faaliyet ve bütçeler, aylık ve haftalık bazda icra kurulu tarafından takip edilecek. Operasyonun sınırlarını da yönetim belirleyecek. Tam olarak bir profesyonel yapı kuruldu ve son nokta özel sektörün çoğunlukta olduğu yönetim kurulu tarafından koyulacak” dedi.
BELEDİYELERDEN BELGELİ İŞLETMELER NEDEN YOK?
AJANSIN yönetim tarafında belediyelerden belgeli turizm firmalarının olmaması da büyük bir tartışma konusu. Ancak Bakan Mehmet Ersoy, sorunu farklı bir yoldan çözeceklerini söyledi. Ersoy, “Sorunun kökten çözülmesi gerekiyor. Belediye belgeli tesislere yasada seçme ve seçilme hakkı vermedik. Turizm Bakanlığı’ndan belgeli tesisler bu haktan yararlanabilecek. Diğer işletmelerin de bakanlık belgesi sahibi olması için çalışma yürütüyoruz. İşletme belgesi yönetmeliğinde ciddi sadeleşmeye gittik” dedi. Otellerden ‘madem seçme-seçilme hakkımız yok. Neden bizden ajans için pay alıyorsunuz’ sorusu gelmesi halinde nasıl bir cevap vereceğini sorduğumuz Ersoy, şunları söyledi: “Turist ağırlıyorlarsa, turizm sektöründe faaliyet gösteriyorlarsa ajansa pay vermeleri gerekiyor. Konaklama tesislerinin tamamını kısa sürede belgelendirmeyi hedefliyoruz.”
‘ŞİRKETLERİM EN ÇOK PAY ÖDEYECEKLER ARASINDA’
TURİZM sektöründe hem acente hem de otel ayağında şirketleri olan Bakan Mehmet Ersoy’a, şirketlerinin ajansa ne kadar pay aktaracağını sorduk. Ersoy, sorumuzu şöyle cevapladı: “Ne kadar ödeyeceklerini söylemem doğru olmaz. Ancak listede en ön sıralarda yer alacaklarına eminim.”
YÖNETİMDE 15 KİŞİNİN 11’İ ÖZEL SEKTÖRDEN
AJANSLA ilgili en çok tartışılan konuların başında ise yönetim kurulu geliyor. Yapılan eleştirileri sorduğumuz Bakan Ersoy, sorumuzu şöyle cevapladı: “Yönetim kurulu 15 kişiden oluşacak ve 3 yılda bir seçilecek. Turizm Bakanı, bakan yardımcısı, Turizm Tanıtma Genel Müdürü ve THY Yönetim Kurulu Başkanı, kurulun 4 doğal üyesi olacak. 11 kişi ise özel sektörden gelecek. En çok cirosu olan iki havalimanı grubu İGA ve TAV’dan bir yetkili dönüşümlü olarak yönetim kurulunda yer alacak. Seyahat acenteleri de kendi aralarından seyahat acentesi işletmecisi bir acente sahibini seçip gönderecek. TÜRSAB başkanlık seçimi yapılırken, bir sandık daha kurulmasını istedik. Bu sandıkta da Ajans’ın yönetim kuruluna gönderilecek kişi seçilsin istiyoruz. O kadar çok dernek ve birlik var ki böyle bir yöntem izlemek zorundaydık. Bazı dernek ve birliklerin üye sayısı çok az. Başkanları üyeleri seçiyor. Tüm sektörü temsil etmiyor. Her yıl yeni bir dernek kuruluyor. Dernek sayısı arttıkça yönetim kurulu üye sayısını artıramayacağımız için seçim en demokratik yol. Eğer direk dernek başkanı gelsin deseydik haksızlık olurdu. Buraya gelen her adayın seçilerek gelmesini istiyoruz. Kimseyi dışlamak gibi bir düşüncemiz olamaz. Geri kalan 9 üyeyi ise Türkiye’deki 7 coğrafi bölge gönderecek. Onlar da bölgedeki turizm bakanlığından işletme belgesi sahibi olan işletmelerce seçilecek. Bakanlıktan belgesi olan herkes aday olabilecek. Böylece daha demok- ratik bir şekilde yönetim kurulu belirlenecek. Sadece Marmara ve Akdeniz’e pozitif ayrımcılık yaptık. Bu bölgelerden ikişer kişi yönetimde olacak. Çünkü Marmara toplam yatak kapasitesinin yüzde 40’ına, Akdeniz ise yüzde 35’ine sahip. Bu bölgelere fazla üye verilmesinin tek sebebi bu. Yürülüğe giren bu yasa ile birlikte Turizm Geliştirme Ajansı’nda ezici çoğunluğu da özel sektöre kanunla vermiş olduk.”
‘TAKİP ETMEK İÇİN CİRODAN PAY ALMALIYIZ’
AJANSA şirketlerin aktaracağı paranın ciro üzerinden alınmasının şirketlere zarar verebileceği, cirodan yapılan hesapta şirketin zarar etse bile bu parayı ödemek zorunda kalacağı eleştirileri için de konuşan Mehmet Ersoy, “İstenilen rakamlar büyük değil. Takip ve kontrol için payın ciro üzerinden hesaplanması gerekiyor. Alacağımız payla çok yoğun tanıtım yapacağız. Tanıtımla sezon ortasında yapılan indirimlerin önüne geçersek bile yatırımcı ve işletmeci kâr edecek. Çünkü sadece temmuzda bir otel yüzde 5 fiyat kırarsa tüm sezona etkisi yüzde 1 oluyor. Ayrıca bu paya ‘yeni vergi’ diyenler var. Eğer vergi olsa, verginin nereye harcanacağına direkt devlet karar verir. Burada karar ajansın olacak. Ayrıca kesilen pay gider gösterilip vergiden de düşülebiliyor” dedi.