AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Türkiye tarafından açılan diplomatik sınırın herkes için umut olduğunu gösteriyor. Dünya, diplomasi yerine güçlü dayanak vermek biçimindeki tarihi fırsatları kaçırdılar. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik duruş, herkes tarafından takdir ediliyor. Barışın yegane tabanı diplomasi olacaktır” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Nevruzun muştular getirmesi temennisinde bulunan Çelik, “Bugün 21 Mart nevruz başlangıcı, Nevruz Bayramı. Dünyanın içinden geçtiği bu güç süreçte nevruzun muştusu daha çok sıhhati ve barışı getirir diyerek Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz” dedi.
“TERÖR KONUSUNDA NET BİR TUTUMUNUZ YOKSA BU DEMOKRATİK DÜZENEKLERİN, DEMOKRATİK SÜREÇLERİN İSTİSMARI MANASINA GELİYOR”
Diyarbakır anneleri ile ilgili konuşan Çelik, ” Diyarbakır annelerine bütün MYK’mızın selamlarını iletiyorum. CHP Genel Liderinin ziyaret etmemesini eleştirmiştim. Birtakım CHP Sözcüsü arkadaşlarımız annelerle görüşme olduğunu, bizim gerçek bilgi vermediğimizi söylediler. Bizim verdiğimiz bilgi hakikat, kendilerinin yaptığı kıymetlendirme yanlış. İki anne ile yapılan görüşmeyi Diyarbakır anneleriyle görüşme üzere sunmuşlardır. Annelerin yaptığı açıklamaya bakılınca bizim değerlendirmemizin yanlışsız olduğu, onların değerlendirmesinin yanlış olduğu anlaşılıyor. Niye annelerin ayağına gidilemiyor, vicdan nöbetine takviye verilemiyor. Terör konusunda net bir tutumunuz yoksa bu demokratik sistemlerin, demokratik süreçlerin istismarı manasına geliyor” dedi.
Yaşlılar konusunda farkındalığın değerli olduğuna değinen Çelik, “Bu farkındalık hepimiz için çok kıymetli. Devletimiz bütün imkanlarıyla yaşlılarımızın yanlarında olmaya çalıştı. Hükümetlerimiz periyodunda yaşlılara dönük pek çok düzenleme hayata geçirildi. Geçmişimizle geleceğimiz ortasında hikmetli köprüleri onlar sayesinde kuruyoruz. Yaşlanma vizyon dokümanı onların haklarının güçlendirilmesi, garanti altına alınması bakımından yol göstericidir. 2016 yılında yaşlı takviye programı kapsamında konutta gündüz bakım hizmeti akabilecekleri düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Bu siyasetimiz güçlü bir halde devam ediyor” diye konuştu.
“İSLAMOFOBİ İLE ÇABA DÜNYA SİSTEMİNİ İLGİLENDİREN BİR BAHİS HALİNE GELDİ”
BM Genel Heyeti’nin 15 Mart’ı Milletlerarası İslamofobi ile Uğraş Günü kabul etmesinin ehemmiyet taşıdığını kaydeden Çelik, “15 Mart günü bundan sonrasında çok daha kıymetli bir gün olacak. İslamofobi, İslam düşmanlığıyla çaba günü olarak kayda geçti. Uzun vakittir takip ettiğimiz bir gelişmeydi. İslamofobi ile uğraş dünya sistemini ilgilendiren bir bahis haline geldi. İslam İşbirliği Teşkilatı’nda alınan karardan sonra Türkiye pek çok paydaşla birlikte bunun BM kararına dönüşmesi için uğraş sarf ediyordu. Bunun altının doldurulması, güçlü maddelerle desteklenmesi bütün dünyada takipçisi olacağımız bir süreç olacak. Demokrasi ve hukuk düşmanlığı yapıyorlar, onun altına göçmen ve yabancı düşmanlığı yerleştiriyorlar” açıklamasında bulundu.
“BUNDAN SONRA DA ESER SİYASETİ DEDİĞİMİZ GÜÇLÜ SİYASET DEVAM EDECEK”
Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete açıldığını kaydeden Çelik, “1915 Çanakkale Köprüsü, AK Parti’nin eser siyasetinde değerli sembol bir taçtır. Türkiye’nin ne kadar büyük projelere imza atabildiğini bir defa daha görmüş olduk. Bundan sonra da eser siyaseti dediğimiz güçlü siyaset devam edecek. Hayatlarında hiçbir işe imza atmamış olanlar, yalnızca bir ekip krizlere imza atmış olanların bu eser siyasetine düşmanlık etmesine, gölgeye düşürmeye çalışmasına şahitlik ettik” dedi.
Suudi Arabistan’daki ataklara reaksiyon gösteren Çelik, “Suudi Arabistan saldırısını kınıyoruz. Kardeş Suudi Arabistan’ın yanında olduğumuzu tabir etmek isterim. Suudi Arabistan’a yapılan bu tip hücum ve hareketler organize bir formda terörü ağırlaştırmak, terör aksiyonlarıyla daha çok kaos oluşturmak için yapılan eylemlerdir” biçiminde konuştu.
Yunanistan’da Osmanlı devrine ilişkin Müslüman mezarlığının tahrip edilmesine de değinen Çelik, “Yunanistan makamlarının Osmanlı yapıtlarına ve Müslüman Türk toplumuna dönük daha hassas olunması gerektiğini söz ediyoruz” dedi.
“EN BÜYÜK DİLEĞİMİZ KALICI ATEŞKESİN ORTAYA ÇIKMASI, BARIŞ MUAHEDESİNİN İMZALANMASI”
MYK toplantısının kıymetli bir gündem hususunun de Rusya-Ukrayna krizi olduğunu belirten Çelik, “Önümüzdeki günlerde Hollanda Başbakanı Türkiye’ye gelecek. NATO Doruğu için cumhurbaşkanımızın ziyareti gerçekleşecek. Cumhurbaşkanımız hem Zelenski, hem Putin ile görüşmeye devam ediyor. 35 önderle 38 görüşme gerçekleştirdi. Türkiye’nin yürüttüğü siyasetin emniyetli siyaset olduğunu herkes söz ediyor. Herkes tarafından takdir edilen bir durumda. En büyük isteğimiz kalıcı ateşkesin ortaya çıkması, barış mutabakatının imzalanması. 6 unsur konuşuluyor, 3-4 hususta tarafların yakınlaştığına dair açıklamalar var. Sayın Putin ve Zelenski’nin bir ortaya gelmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız, memnuniyetle bu görüşmeye konut sahipliği yapabileceğini söz etti” dedi.
“VATANDAŞLARIMIZ HİÇBİR FORMDA YALNIZ BIRAKILMAMIŞTIR”
Ukrayna’dan vatandaşların büyük oranda tahliye edildiğini kaydeden Çelik, “Elden gelen tüm imkanlar kullanıldı. Bir muhalefet partisi bunu istismar etmişti, sonraki günlerde net biçimde görüldü. Hava, deniz ikmal yollarından hangisi müsaitse Türkiye tüm kapasitesiyle bu tahliyeyi gerçekleştirecek güce sahiptir. Vatandaşlarımız hiçbir biçimde yalnız bırakılmamıştır” diye konuştu.
Emine Erdoğan’ın iletilerinin Ukrayna’da geniş bir yankı bulduğunu tabir eden Çelik, “Bu insani yardımlar, insanlara sahip çıkma konusundaki irade tıpkı halde devam edecektir. NATO görüşmeleri süreci belirleme açısından kritik olacaktır” dedi.
Türkiye’nin BM Milletlerarası Ticaret Hukuku Kurulu 2022-2028 periyodu üyeliğine tekrar seçilmesiyle ilgili de konuşan Çelik, “Ticaret yollarının tehdit altında olması, yeni savaş ihtimalini ortaya çıkarıyor. Türkiye bu memleketler arası komitede ticari işbirliğinin ülkeler ortasında dostça münasebetlerin devamı açısından değerli bir rol oynayacaktır” dedi.
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizinde değerli bir diplomatik köprü olduğuna dikkat çeken Çelik, “Bir yandan NATO’nun Ukrayna konusundaki açıklamaları, Rusya’nın milletlerarası hukuka alışılmamış işgali sonucunda diplomasinin sesi net duyulmuyordu. Türkiye’nin taraflarla konuşması, NATO müttefikleriyle ağır bir ilgi içinde olması, Türkiye tarafından açılan diplomatik çizginin herkes için umut olduğunu gösteriyor. Dünya, diplomasi tabanına güçlü dayanak vermek halindeki tarihi fırsatları kaçırdı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik duruş herkes tarafından takdir ediliyor. Barışın yegane yeri diplomasi olacaktır. Diplomasiyi ağır bir halde kullanmak herkesin görevi olmalıdır” açıklamasında bulundu.
Erdoğan’ın NATO ziyareti ile ilgili de konuşan Çelik, “Birileri çıkıp kendilerinin NATO içinde ne işe yaradığını değerlendirmeden Türkiye’nin NATO içindeki yerini sorgulamaya kalkıyordu. Bu bölgedeki en güçlü NATO ülkesinin Türkiye olduğu bedellendiriliyor. Kendilerinin NATO’ya yaptığı katkıyı değerlendiremeyenler, Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulamaya kalktılar. Cumhurbaşkanımız tekraren altını çizdi. Türkiye güçlü bir NATO ülkesi olarak NATO ülkelerinin korunmasına da katkı sağlıyor. Bu türlü bir ülkeye muhtaçlık duyduğu savunma aparatları konusunda ambargo uyguluyorsunuz, münasebetiyle siz kendinize ziyan vermiş oluyorsunuz. Bayraktar İHA ve SİHA’larının ne kadar değerli fonksiyonu olduğu dünyanın her tarafında ortaya konuluyor. Bunlara dönük kara propagandaları da gördük. Birileri kendi açısından bir engelleme oluşturmaya çalışıyor. NATO üyesi olup da Türkiye için NATO içinde güvenilmez ortaktı diyorlardı. Türkiye son derecek sağlam bir NATO ülkesi diyorlar artık de. Türkiye stratejik role sahiptir. Türkiye’nin söylediği kelam bütün NATO ülkelerinin ortak güvenliğini ilgilendiren sözlerdir” sözlerini kullandı.
Adana’da polisin müdahalesi ile ilgili konuşan Çelik, “Kuralımız, prensibimiz açıktır. Biz çabalarını her vakit takdir etiğimiz güvenlik güçleri içinde orantısız güç kullanılmasını kabul etmeyiz. Asla ve kata kabul edilemez ve legal sayılmaz. Adana’daki tablo sonrası İçişleri Bakanlığımız ve valiliğimiz soruşturma başlatıldığını tabir etmişlerdir. Hiçbir formda hiçbir vatandaşa karşı orantısız güç kabul edilir değil. Yok 28 Şubat tekrar parlatılıyor gibisinden bunların hepsi yalnızca hezeyandır. Türkiye’de 28 Şubat’ı ortadan kaldıran en güçlü çabayı biz verdik. 28 Şubat’ın diriltilmesine karşı en güçlü duruşu da biz sergiliyoruz. Fedakarca vazife yapanları takdir etmek lazım. Soruşturma açılmıştır, titizlikle yürütülecek, gereği yapılacaktır. Vazifesini yapanlar takdir edilmeye devam edilecektir” dedi.
Minimum fiyatla ilgili konuşan Çelik, vatandaşların gelir durumunun her vakit MYK gündeminde olduğunu kaydetti.
(Hülya Keklik – Derya Yetim/İHA)
