ADANA (DHA) – Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana‘daki hareketlerde polisin müdahalesi sırasında ortaya çıkan imajlara ait, “Olaylara müdahalede orantısız güç kullanılmasına asla kabul etmeyiz. Orantısız güç kullanılmasında ortaya çıkan manzaralar asla ve kata kabul edilemez. Bunlar yasal sayılamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Heyeti (MYK) toplantısı devam ederken AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çelik, 15 Mart’ın Milletlerarası İslamofobi ile Uğraş Günü olarak tarihe geçtiğini belirterek, “Bu son derece kıymetli bir gelişmedir. Uzun vakittir takip ettiğimiz bir gelişmeydi” dedi.
‘HERKES TARAFINDAN TAKDİR GÖREN BİR DURUM’20 Mart’ta Suudi Arabistan’a gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyleyen Çelik, “Suudi Arabistan’ın yanında olduğumuzu buradan bir kez daha söz ediyoruz. Suudi Arabistan’la terörle uğraş konusunda tam bir dayanışma içinde olduğumuzu biliyorsunuz. Daha öncesinde yakın vakitte yeniden Yemen’deki Türk şehitliğine dönük olarak, Sana’daki Türk şehitliğine dönük olarak insanlık dışı bir aksiyon gerçekleşmişti. Yemen halkının da asla kabul etmeyeceği bir aksiyon. Onun da doğal takipçisi olmaya devam ediyoruz. Sorumluların yakalanması ve cezalandırılması için bütün sürece takip edeceğiz” diye konuştu. Ukrayna krizinin MYK’nın en kıymetli hususlarından biri olduğunu söyleyen Çelik, “Hollanda Başbakanı Mark Rutte Türkiye‘ye gelecek, Cumhurbaşkanımızın NATO tepesine iştiraki için bir Brüksel ziyareti gerçekleşecek. Natürel hem Zelenski hem Sayın Putin’le Cumhurbaşkanımız konuşmaya devam ediyor. Yaklaşık olarak, 24 Şubat- 17 Mart ortasında 35 liderle 38 görüşme gerçekleştirdi. Burada Türkiye‘nin bu yürüttüğü politikayı herkes emniyetli bir siyaset olarak kesinlikle surette tabir ediyor. Türkiye‘nin hem insani bahislerdeki duruşu hem Montrö Sözleşmesi’ne uygulama konusundaki kararlılığı hem de diplomatik kanalları işletme konusundaki iradesi herkes tarafından takdir gören bir durumda” ifadesini kullandı.’BARIŞIN YEGANE TABANI DİPLOMASI OLACAKTIR’ Türkiye‘nin, Ukrayna’daki vatandaşları tahliyesini kararlı bir formda yürüttüğünü söyleyen Çelik, “Bu husustaki irade tıpkı biçimde devam edecektir. Cumhurbaşkanımızın NATO tepesine iştirakinde yapacağı görüşmeler bundan sonrası için de süreci belirleme açısından kritik olacaktır” dedi.NATO’nun Ukrayna konusundaki açıklamaları, Rusya’nın milletlerarası hukuka muhalif olan işgali içerisinde diplomasının sesinin çok duyulmadığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: “Bazı ortaklarımız birinci başta Türkiye ile verimli ve kâfi bir iş birliği gerçekleştiremedikleri için aslında bu diploma sisteminin modülü olmak ve bu diplomasi yerde güçlü takviye vermek formundaki tarihi fırsatları kaçırdılar. Ancak artık gelinen noktada Türkiye’nin durduğu yer Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu diplomatik duruş herkes tarafından takdir ediliyor. Bunun daha da genişlemesi lazım, buna daha çok takviye verilmesi lazım. Tekrar bir kez daha görüldüğü üzere barışın yegane tabanı diploması olacaktır.”‘ORANTISIZ GÜÇ KULLANILMASINI ASLA KABUL ETMEYİZ’ Adana‘daki hareketlerde polisin müdahalesi sırasında ortaya çıkan imgeler hakkında değerlendirmesi sorulan Çelik, şunları kaydetti: “Kuralımız, prensibimiz açıktır. Biz, gayretini her vakit takdir ettiğimiz güvenlik güçlerimiz içerisinde çeşitli olaylara müdahalede orantısız güç kullanılmasına asla kabul etmeyiz. Orantısız güç kullanılmasında ortaya çıkan manzaralar asla ve kata kabul edilemez. Bunlar legal sayılamaz. Zati Adana‘daki tablo ortaya çıktığı vakit İçişleri Bakanlığımız, Adana Valiliğimiz soruşturma açıldığını söylemişlerdir. Bizim açımızdan temel prensip budur. Orantısız güç asla kabul edilemez. Orantısız güç meşruiyet sonunun dışına çıkmış şiddet demektir. Hiçbir halde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına karşı orantısız gücün kabul edilmesi kelam konusu değildir. Burada, bakıyorum kimi açıklamalara, bu orantısız güç göstermeyi sistematik hale gelmiş, bir hükümet siyasetiymiş üzere güya hükümetimiz, bakanlığımız, partimiz sistematik olarak bu türlü bir siyaset uyguluyormuş gibisinden bir iftira kampanyası yürütüyorlar. 28 Şubat tekrar canlanıyormuş, yok eski günler yine geliyormuş gibisinden, bunların hepsi yalnızca ve yalnızca hezeyandır. Türkiye’de 28 Şubat uygulamalarının ortaya çıktığı vakitlerde ortadan kaldıran en güçlü çabayı biz verdik. Birilerinin 28 Şubat gibisi uygulamalara girmesine karşı da yeniden en güçlü duruşu bir sergiliyoruz” ifadelerini kullandı.’PROVOKASYONLARI GÖRÜYORUZ’
Çelik, bu hareketlerden yola çıkarak bütün emniyet teşkilatına iftira atmanın son derece yakışıksız bir tutum olacağın belirterek, “Hele bizim hükümetimizin sistematik formda şiddet uygulamasına dönük bir yaklaşımımız varmış gibisinden ilzam edenlerin açık ve net söylüyorum, birçoğu 28 Şubat’ta verilen gayrette katkısı olmamıştır, kenarda durmuşlardır. Fedakarca vazife yapanları takdir etmek lazım. Orantısız güç kullananların asla kabul edilemeyeceğini, legal görülemeyeceğini, bunu topyekün reddettiğimizi söz ediyorum. Doğal ki provokasyonları görüyoruz. Neredeyse haftada 1 gün müsaadesiz şov yaparak, sokakların sistematik formda karıştırılmaya çalışıldığını, hakaret küfür aşikâr bir kampanyayla yapıldığını biliyoruz. Neredeyse üç beş yıldır bir sürü olaya müdahale ederken bu sonlar içerisinde, büyük bir tahammül ve toleransla bu misyonlarını yapıyorlar. Birebir vakitte oranın Suriye’ye olan yakınlığı sebebiyle ortaya çıkan tehditlerle çaba ediyorlar. Bunları birbirine karıştırmamak lazım” dedi.
