TARIMCILIĞIN en önemli konularının başında sebze fidesi geliyor. Sel, don, fırtına, kuraklık gibi doğal afetler, sebze fidelerine büyük zarar veriyor ve dolayısıyla çiftçiler olumsuz etkileniyor. Fide konusunun diğer önemli bir boyutu ise ekonomisi. Türkiye’de her yıl 16 milyar adet sebze fidesine ihtiyaç var. Ancak bunun sadece 4 milyarı üretilebiliyor. Üretilenler ise tarlaya gidene kadar telef oluyor. Yani tarımcılığın ‘yumuşak karnı’ sebze fideleri diyebiliriz. İşte bu önemli konu için Türk girişimciler harekete geçti. Ziraat Mühendisi olan Bilge Akgün, kolları sıvadı ve ‘HextechGreen’ adında akıllı bir fide makinesi geliştirdi. Çiftçiler, tarlalarına bu makinelerden alıyor. Topraksız tarım tekniğiyle tohumlarını ekiyor. İnternet üzerinden ekilen tohum çeşidi giriyor. Gerisini ise bu akıllı makineye hallediyor. Yeterli miktarda su sağlıyor. Güneş ışığı etkisi yaratan ışıklarıyla besliyor. Hepsinin eşit şekilde yararlanması için fideleri içinde döndürüyor.
10 GÜNDE BÜYÜTÜYOR
Biz de HextechGreen’in geliştirdiği bu makineyi yerinde inceledik ve şirketin kurucusu Bilge Akgün’den bilgi aldık. Akgün geliştirdikleri akıllı fide makinesini şu şekilde anlatıyor: “Geliştirdiğimiz teknoloji ve ürettiğimiz makinelerde atmosfer kontrollü bir ortamda makine kendi ekosisteminde doğal afetlerden etkilenmeden çalışıyor. Zirai mücadele ilacı ve kimyasal gübre kullanma ihtiyacı hissetmeden, çiftçi bitki bantlarını makineye yerleştirmek ve dijital panodan bitki çeşidini seçmek dışında bir işlem yapmıyor. Tüm süreç kullanıcı müdahalesi olmadan otomasyonla yönetilerek makinede gerçekleşiyor. Nesnelerin interneti (IoT) ile uzaktan kontrol edilerek kullanıcı ve biz süreci takip edebiliyoruz. Fideler tarlaya geçirilecek hâle geldiğinde çiftçiye bildirim gidiyor. Sürece dair veriler internette saklanıyor. Üretim dönemleri arasında verimlilik analizi yapılıyor. Kısacası makinemizle çiftçi daha ucuza, daha kısa sürede organik sebze fideleri yetişebiliyor” dedi.
Sundukları faydalara değinen Akgün, “Yüzde 98 su tasarrufu sağlıyoruz. Fide yetiştirme süresinin 30 günden 10 güne düşürüyoruz. Zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımına ihtiyaç olmaması bu nedenle organik fidelerin elde edilebiliyor. Dolayısıyla tarımsal faaliyetin sebep olduğa toprak, su, ve hava gibi çevre kirliğine neden olmuyor. Viyol, tüp ve saksı gibi plastik üretim atıklarının oluşmamasını sağlıyoruz. Bu sayede fidelerin 6 kat daha ucuza mal edilebiliyor” dedi.
100 MİLYARLIK PAZAR
Hedefledikleri pazarı anlatan Akgün, “Üretici tipi fide yetiştiren makinemiz için 3 milyon adet çiftçi ve tüketici tipi sebze yetiştiren makinemiz için 15 milyon adet şehirli aile hedef müşteri kitlemizi oluşturuyor. Ve bu pazarın büyüklüğü ise 100 milyar TL olarak hesaplanıyor” diye konuştu.
Şu anda geliştirdikleri modelin prototip aşamasının tamamlandığını sözlerine ekleyen Akgün, şunları anlattı: “2017 yılı başında patent başvurusu yapıldı. Ocak 2018 tarihinde girişimimiz İTÜ Çekirdek tarafından ön kuluçka programıyla desteklenmeye başladı. Eylül 2018 tarihinde üretici tipi fide tetiştiren makinemizin mekanik prototipi tamamlandı ve başarı denemeleri yapıldı. Farklı bitkiler farklı dönemlerdeki isteklerinin tespitiyle kodlama çalışmaları sürdürülüyor. Tüketici tipi sebze yetiştiren makinemizin mekanik prototipi tamamlandı. Başarı denemelerine başlandı. Big-Bang 2018’de sahne alan ilk 20 girişim arasına girerek 362 bin 500 TL ödül kazandık.”
YAN ÜRÜNLER HAZIRLIYORLAR
İŞ modelleri arasında sadece akıllı fide makineleri üretimi olmadığını ifade eden Akgün, gelecekteki planlarını şu şekilde anlattı: “Akıllı tarım makinelerimizin satışı yanında ürünlerimizin komponentleri olan ‘Organik Bitki Bantları’, ‘Organik Sıvı Bitki Besleyicileri’ ve verilerin ticarileştirilmesi devamlı gelir kaynaklarımız olacak.”