Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Görenek, yaptığı açıklamada, çarpıntıların genellikle sürekli olmadığından, EKG çekilirken nadiren tespit edilebildiğini, EKG anında çarpıntının geçmiş olabildiği değerlendirmesinde bulundu.
Ritim bozukluğu gibi durumlarda hastalara holter cihazları verdiklerini ifade eden Prof. Dr. Görenek şu sözleri kaydetti:
“Böylece 24 saat boyunca kalp ritmi takibi yapıyoruz. Ancak, eğer cihazın takılı olduğu gün hastanın çarpıntısı olmaz ise tanıyı koymamız yine mümkün olmuyor. Son yıllarda kullanılan bazı akıllı saatler ile özellikle nadir bulgu veren, sık olmayan çarpıntıların tespitinde iyi neticeler alınmaya başlandı. Bir ay önce yayınlanan Avrupa Kardiyoloji Derneği kılavuzu bazı akıllı saatlerin ‘atriyum fibrilasyonu’ denen ritim bozukluğunu tespit etmede olumlu sonuçlar verdiğinin altını çiziyor. Bu cihazlar ritim bozukluğunu yüzde 90’nın üzerinde özgüllük ve duyarlılıkla tanınabiliyor. Gerekli durumlarda ileri tetkiklerin yapılması konusunda yol gösteriyor. Akıllı saatlerin tabii ki en önemli avantajı hastanın sürekli yanında taşıması ve çarpıntıyı olduğu anda tespit edebilmeleri.”
Prof. Dr. Görenek, teknolojinin gelişmesiyle bu tür cihazlarla çok daha iyi neticeler alınacağını belirterek, “Nitekim bazı saatlerin yeni jenerasyonları ile sadece EKG ile ritim bozukluğunu yakalayabilmek değil, kandaki oksijen düzeyini değerlendirmek de mümkün hale geldi. Bunlar gerçekten heyecan verici gelişmeler. Zaman içinde taşınabilir veya giyilebilir teknolojiler daha pek çok konuda biz hekimlere yardımcı olacak gibi duruyor.” dedi.