İtalya’nın en sevilen yazarlarından Alessandro Baricco, Smith&Wesson adlı oyununda 1902 yılına dönüyor ve Niagara Şelalesi’ne uzuyor.
Kendini kanıtlamaya çalışan genç bir gazeteci olan Rachel Green, Tom Smith ve Jerry Wesson adlı iki adamın aklını çelerek onları şelaleden atlayıp sağ kurtulurlarsa köşeyi döneceklerine ikna ediyor ve karakterlerin adlarından da anlaşılabileceği üzere son derece komik olaylar gelişiyor.
Niagara Şelalesi’nde yüzmeye, salınmaya, şelalenin üstünde yürümeye, şelaleye atlamaya çalışanlar asla burada andıklarımızla sınırlı değil.
YENME TUTUKUSU HAYATLARA MAL OLDU
Şelaleye kimileri para kimileri şan şöhret için atlasa da çoğu meydan okumanın ardında insanlığın imkânsızı başarma ve doğayı yenme tutkusu olduğu aşikâr. Bu, doğayı yok etmekle bağlantılı bir arzu değil. Can Yayınları’nda yer alan habere göre, Nigara şelalesi pek çok yarışa sahne olmuş.
Aksine, hayranlıkla karışık saygı duyulan bu hasım var olmayı sürdürmeli ki insan her zaman aşabileceği yeni bir imkânsızla karşı karşıya gelebilsin.
İtalyan yazar Alessandro Baricco
BİLEREK TEHLİKEYE ATLAMAK
İllüzyonistlerin havada asılı kutularda 44 gün aç yaşadığı, cambazların gökdelenlerin arasında ip üstünde yürüdüğü modern çağda insanın kendini bilerek tehlikeye atmasına belki daha alışkınız ama yine de Niagara’ya atlamak, üstelik 1902 yılında sadece bir fıçının içinde atlamak bir delilik. Üstelik bu delilik kurgusal karakterlere mahsus değil.
Annie Taylor / 24 Ekim 1901
Annie Taylor, belki de Baricco’nun karakterine esin kaynağı olan kişi, bir fıçı içinde şelaleye atlayan ilk kadındı.
Annie’nin fıçısı hava almayacak şekilde kapatılmış, içindeki hava da bir bisiklet pompasıyla sıkıştırılmıştı.
Annie fıçıda epey darbe alsa da şelaleden sağ çıktı. Bu yiğitliğin sonunda şan şöhret ve zenginlik bekliyordu ama yoksulluk içinde öldü.
Bobby Leach / 25 Temmuz 1911
Niagara Şelalesi’nde yeni bir yiğitlik gösterisi için aradan 10 yıl geçmesi gerekmişti. Bobby Leach bu sefer şelaleye çelik bir fıçının içinde atladı.
İki dizini ve çenesini kıran Bobby şelaleden sağ çıkmayı başardı ve uzun yıllar sonra Yeni Zelanda’da bir portakal kabuğuna basıp düştükten sonra kangrenden öldü.
Charles G. Stephens / 11 Temmuz 1920
İngiliz Charles G. Stephens, tahta fıçısına denge sağlamak adına bir örs yerleştirmiş, güvenlik önlemi olarak da kendini bu örse bağlamıştı. Şelaleden çıkarıldığında fıçıda yalnızca Charles’ın sağ kolu kalmıştı…
Jean Lussier / 4 Temmuz 1928
Joseph Albert Jean Lussier, Niagara Şelalesi’ne fıçı dışında bir şeyle atlayan ilk insandı: Jean’in tercihi, devasa bir lastik toptu.
Mucizevi bir şekilde atlayışı sadece ufak morluklarla atlatan Jean daha sonra turistlere lastik toptan parçalar satarak cesaretini kâra dönüştürdü.
George L. Statakis / 5 Temmuz 1930
Yunan George L. Statakis, Jean Lussier’den esinlenerek Niagara Şelalesi’ne meydan okumaya karar vermişti.
Ama araç olarak Jean’inkinden ziyade Charles’ınkine benzeyen bir fıçıyı tercih etti ve bunu yoğun bir şekilde çelikle sağlamlaştırdı.
Statakis’in atlayışı başarılıydı ama en büyük hatası sadece sekiz saatlik havaya ihtiyaç duyacağını düşünmesiydi fıçının içinde 22 saat boyunca şelalenin altında kısılı kalınca Statakis havasızlıktan öldü.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: