SOYLU VE PAKDEMİRLİ MARMARİS‘TE
Muğla’nın Marmaris ilçesinde 6 gündür devam eden yangına havadan ve karadan müdahale sürerken, helikopterle Marmaris’e gelerek söndürme çalışmalarını inceleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Yangın İdare Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Yangından etkilenenlere geçmiş olsun dilekleriyle kelamlarına başlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Antalya’da 19 yangın çıktı, şu anda 2’si devam ediyor. Manavgat ve Gündoğmuş yangınları devam ediyor. Manavgat’ın batı tarafından bu akşam itibariyle güzel bir haber aldık. Gruplarımız biraz risk aldılar, ateşi tutmaya çalışıyorlar. Şayet bunu denetim altına alabilirsek geriye Gündoğmuş yangını kalacak. Marmaris’te aşikâr bir noktada bir parlama var. Onu da bu akşam ve yarın gündüz saatlerinde halledebilirsek Marmaris yangını sona hakikat gelebilecek üzere gözüküyor. Köyceğiz yangını hala devam ediyor. Kavaklıdere’de sabah saatlerinde söndürülen yangın, öğlenden sonraki saatlerde birden daha fazla patlamayla yangın odakları tekrar devam etmeye başladı. Milas’taki yangın hala devam ediyor, hala ciddiyetini koruyor ve Yılanlı yangını var. Balıkesir Savaştepe’de çıkan 6 yangının 5’i denetim altında, 1’i devam ediyor. Manisa Salihli’de 1 devam eden yangın, Denizli’de 1 yangın da devam ediyor. Isparta Sütçüler’de öğlen saatlerinde çok uyguna giden yangın şu ortalar bir ölçü alevlenmiş durumda. Tüm yangın noktalarında uğraşlarımız sürüyor” dedi.
‘MARMARİS’TE SICAKLIK REKORU KIRILDI’Bugün Marmaris’te 45.5 sıcaklık derecesiyle tüm vakitlerin sıcaklık rekorunun kırıldığını belirten Bakan Pakdemirli, “Önceki rekor 7 Temmuz 1988’de 45.2 olarak ölçülmüştü. Rüzgar kuzeyli istikametlerden saatte 65 kilometreye kadar ulaştı. Nem yüzde 5’e kadar düştü, yarın itibariyle en yüksek sıcaklık 43 derece, rüzgar kuzeyli istikametlerden saatte 40-50 derece ve nem de yüzde 10 civarında olacak. Perşembe günü rüzgar biraz düşmekle birlikte sıcaklık 40 derecelere varacak, nem de yüzde 20’lerde seyrediyor olacak. Cuma da emsal bir tabloyla karşı karşıyayız. Rüzgar nedeniyle alevlerin daima taraf değiştirdiği bir tablo birinci günden beri var. Marmaris’teki parlamaları arkadaşlar toparlamaya çalışıyorlar. Yangınlarda daima soruluyor, 16 su atar uçak, 9 İHA, 6’sı idare helikopteri olmak üzere 51 helikopter, 1 insansız hava helikopteri, 805 arazöz ve tanker, 150 iş makinesi ve yaklaşık 5 bin 200 işçi uğraş ediyor” diye konuştu. TARIMSAL ALANLARDA ÖN HASAR TESPİT ÇALIŞMALARIAntalya, Muğla, Adana, Mersin ve Osmaniye’de afetten etkilenen vatandaşların, ziraî alanlarla ilgili ön hasar tespit çalışmalarının bitirildiğini aktaran Pakdemirli, “5 vilayetimizde 18 ilçe, 78 köy ve 2 bin 219 çiftçimiz yangınlardan etkilenmiş durumda. Tüm ziraî üreticilerimizin mağduriyeti gideriliyor olacak. Çalışmalar devam ediyor, tamamlanır tamamlanmaz üreticilerimizin mağduriyeti gideriliyor olacak. Yangınları İHA’larla izliyoruz, yangınların büyüklüğü ve riski ne ve yerleşim alanlarına yakınlığına nazaran müdahalemizi yapıyoruz. İnsan kaynağı, teçhizat ve helikopter dağılımını ayarlıyoruz. Vatandaşlarımızdan birçok telefon geliyor, sanatkarlarımız arıyor ve müdahale edilmediğine dair telaffuzlar geliyor. Sizin müdahale edilmediğini sandığınız yerlerde aslında canla başla hem karadan hem de havadan müdahale yapılıyor” dedi.’TALEPLERİN BİRÇOKLARINI OLUMLU KARŞILADIK’Bakan Pakdemirli, alanda çok önemli bir savaş verildiğini aktararak, “Bu savaşta orman teşkilatımızın moralini yüksek tutmamız lazım. Ülkemizin bu doğal afetten mümkün olan en kısa müddette çıkması için herkesi sağ duyulu ve sabırlı olmaya davet ediyorum. Hava araçlarıyla alakalı kafidir, kâfi değildir diye kamuoyunda çok tartışılıyor. Portekiz’de toplamda 43 hava aracı var, Yunanistan’da toplamda 18, Fransa’da 40 tane hava aracı var. Bunlar 2018 bilgileridir, yeni bilgiler elimde yok lakin çok bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Bizim elimizdeki mevcut envanterde uçak ve helikopter sayımız, idare helikopterlerini saymazsak 48, bunları da sayarsak 53-55’i buluyor. Çeşitli ülkelerden bugün için, bu durumun üstesinden gelebilmek için kimi taleplerimiz oldu. Birçoğu da kendileri talep etti. Bu taleplerin de birçoklarını şayet teknik olarak gereklilikleri karşılıyorsa uçaklar, bunların da birçoklarını olumlu karşıladık. Toplamda 3 amfibik uçağımıza, 3 amfibik uçak da eklendi toplamda 6 uçağımız oldu, 9 tane de tanker uçağımız var. Helikopterimiz 45’ken 12 daha eklendi, 57’ye vardı ve toplamda 72 hava aracına çıkmış olduk. Bu periyot geçtikten sonra bile Türkiye’nin envanterinde 50 ve üzeri hava aracı oluyor, olacak” dedi.’DÜNYADA GLOBAL MANADA ÖNEMLİ BİR YANGIN RİSKİ VAR’Bu yangınların olağan olup olmadığı ve neden bu kadar yangın olduğu sorusunun sorulduğunu belirten Pakdemirli, “Bu durum yalnızca ülkemizde mi yaşanıyor, genel bilgi vermek istiyorum. ABD’de elbette ki bizden büyük lakin 1.36 milyon hektar alan yanmıştır. Bu bizim ormanlık alanımızın yaklaşık olarak 20’de 1’inden biraz daha fazladır. 12 eyalette 101 orman yangını şu an ABD’de davam ediyor. Yalnızca Kaliforniya’da 200 bin hektar alanda 300’ün üzerinde bina hasar gördü. Kanada’da 5 bine yakın orman yangınında 2.75 milyon hektar orman alanı ziyan gördü. Global sıcaklıkla birlikte tüm dünyada global manada önemli bir yangın riski var. Rusya’da, Sibirya’da yılbaşından beri en az 1.88 milyon hektar orman alanı yangınlardan ziyan gördü, 2 milyon hektar desek bugün Türkiye’nin ormanlarının yüzde 10’u kadar bir orman Rusya’da yanmış durumda. Tüm dünya yangınlarla uğraşıyor, biz de uğraşıyoruz, uğraşmaya devam edeceğiz. İnşallah bu yangınların da bir an önce üstesinden geleceğiz. Hem Muğla’da hem de Antalya’daki gereğinden fazla sürmüş yangınlarımızın da üstesinden geliyor olacağız. Ülkemizin yaşadığı bu doğal afette can siperane çalışan orman çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.KAMPANYA AÇIKLAMASIBir yandan orman faaliyetlerini koordine ettiklerini, bir yandan da vatandaşlarla birlikte olduklarını söz eden Pakdemirli, “Vatandaşlar bu uğraşımızı görüyor, devletin tüm kurumlarının uğraşını görüyor, bize de her gittiğimiz yerde teşekkür ediyoruz. Şu an ulusal birlik ve beraberlik vaktidir. İnşallah birinci yağmurlarla birlikte de planlarımızı yürütüyor olacağız. Bununla ilgili de bir kampanyamız var, bunu da sonuçlandırdığımız vakit bir açıklama yaparız” diye konuştu. ‘HAVA SICAK, NEM AZ, RÜZGAR DEZAVANTAJLI’Pakdemirli’nin akabinde kelam alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Burada çalışan tüm işçiye, tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Biz birinci 4 buçuk günü Antalya’da geçirmiştik. 2 günü aşkın bir vakit diliminde de buradayız. Bilhassa Muğlalı hemşehrilerimize teşekkür etmek istiyorum. Bu milletin ne için büyük bir millet olduğuna, bu devletin büyük bir devlet olduğuna bir sefer daha hepimiz şahit olduk. Biz temel itibariyle bugün saat 11 civarında sayın bakanımızla da konuştuğumuzda durumun biraz daha stabil olduğunu değerlendirmiştik. Bir taraftan Marmaris, Milas öbür taraftan Köyceğiz ve tekrar Kavaklıdere, yangınların olduğu bütün alanlarda hepimiz sabahtan itibaren bulunduk, hem havadan hem de yerden. O denli bir rüzgarla, o denli bir hava durumuyla karşı karşıyayız ki yarım saat, bir saat evvel büsbütün söndürüldüğünü gördüğümüz yangın yarım saat sonra söndürdüğümüzden daha şiddetli bir halde alevleniyor. Hava sıcak ve kuru, nem az, rüzgar tüm bunlar dezavantaj. Rüzgar hangi taraftan yapıtsa essin, denize gerçek yapıtsa yerleşim yerlerini götürüyor, zirveye hakikat yapıtsa ormanları götürüyor” dedi.”HERKES KIRMIZI BEYAZ TÜRKİYE FORMASIYLA UĞRAŞ EDİYOR”Yangın söndürme çalışmalarına katılan ve sabır gösteren tüm Muğlalı hemşehrilerimize buradan şükranlarımızı ve minnetlerimizi bir kere daha söz etmek istiyorum. Marmaris’ten gelirken iki yerde ufak diyebileceğimiz yangın vardı, bir orta hiç görmediğimizi düşündük çok sevinmiştik lakin sonradan gördük. Bunlar yerleşim yerlerini de çok etkileyen yangınlar değil lakin için için devam eden bir yangın var idi. İnşallah yarın akşam vatandaşımıza daha müspet değerlendirmeler aktarıyor oluruz. Gerek Antalya’ya gerek buraya yardım eden tüm kurumlara, belediyelerimize, hatta özel dala çok teşekkür ediyorum. Hiç kimse erinmiyor, herkes çabanın içinde olmayı kendisine bir insanlık ve vatandaşlık vazifesi olarak görüyor. Burada hiç kimse siyasi ve ideolojik bir farklılık ortaya koymadan, herkes kırmızı beyaz Türkiye formasıyla ve ay yıldızıyla bir arada uğraşını devam ettiriyor” dedi.’PROVAKASYON VAR’Yangın alanlarında yardımlaşma anlanmında çok hoş görünümler olduğunu lisana getiren Soylu, “Ancak provakasyon var mı, var. Yok dersem palavra söylemiş olurum, halkımızın karşısında palavra söylemeyeyim. Ormancımızın yanına gidip de siz işinizi yapmıyorsunuz, hakkımızı helal etmiyoruz diyenler beni son derece rencide ediyor, onları da moralsizlendiriyor. Bunlara da daima bir arada göğüs gereceğiz. Zira en son geldiğim Köyceğiz’de alevlerin içindeydiler. Ne vakit kurtulurlar ne vakit kurtulmazlar bilmiyorum. Hortumları atmışlar ve ormanın içerisine girmişler ki vadiden yangın öbür bir tarafa geçmesin. Ormanın içinde arazözlerle bir arada yangını söndürmek öteki bir kahramanlık öyküsüdür, bir inanç sıkıntısıdır. Provakasyon var mı, evet var. İstanbul’da durup, bilmem nerede durup buradaki insanları telaşa koymanın bir manası yok. Burada beşerler birbirleriyle çok rahat bir halde haberleşiyorlar” dedi.’SANATÇI OLABİLİRSİNİZ, PROFESÖR OLABİLİRSİNİZ’Kamuoyuna yanlış bilgi vermenin insafsızlık ve vicdansızlık olduğunu söyleyen Soylu, “Buradaki insanların emeğine ve burada yaşayanların hislerine hakarettir. Her şey olabilirsiniz, sanatçı olabilirsiniz, profesör olabilirsiniz. Buradaki insanların hayatlarıyla, hisleriyle, gerçekleriyle oynamanıza kimse müsaade etmez. Sağlıkçısından AFAD’çısına kadar, belediye çalışanından karayolu çalışanına ve vatandaşına kadar herkes büyük bir uğraş içerisindedir. Her türlü takviyesi ve morali ortaya koyabilirsiniz, fakat spekülatif, manipülatif açıklamalar yapılmamasını istirham ediyorum. Burada binlerce makine var, tüm belediyelerimizin tüm kamu kurumlarımızın tüm envanterleri burada seferber. Türkiye’de ne kadar belediye varsa, bir iki üç dört ne getirebiliyorlarsa buradalar. Büyük kentinden küçük kentine kadar her belediye burada seferber. Bu tartışmalar o kadar ayıp ki, üzülüyorum, yapmasınlar” dedi.TOMA TARTIŞMASIKamuoyunda TOMA’larla ilgili de bir tartışma olduğunu söyleyen Soylu ” Bunu da milletvekilleri bazen ortaya koymaya çalışıyor, yapmasınlar. Polisin TOMA’sı vatandaş şov yaparken su sıkıyor, artık su sıkacak mı diyorlar, baştan beri sıkıyor. Biz söyledik de oldu diyorlar, siz söylediniz de oldu desem kendinizi tatmin edecekseniz buyurun edin tatmin. Fakat o denli değil, baştan beri işin bir programı var. Yangın yerleşim yerlerine inmeye başladığı andan itibaren TOMA’lar devreye girdi. Antalya’da birinci gün bunu gördüğümüz andan itibaren oldu. TOMA denilen araç ormanın içine giremez, yerleşim yerlerine sıçramaması için güçlü bir halde itfaiye ve başka araçlara yardımcı oluyor TOMA’lar. Burada bir yangından bu tartışmayı mı çıkaracağız, bu türlü mi yangına yardımcı olacağız. Onlarca TOMA var şu anda, herkes her bir tarafta” dedi.’BAGET BULAMIYORUZ’Alandaki çalışmaların uyum içerisinde yürütüldüğünü söz eden Soylu, “Jandarmanın helikopterleri yardım ediyor mu diyorlar. Jandarmanın helikopterlerinin teknik aygıtları yoktu. Sonuç itibariyle biz de baget dedikleri 5 tane su alan sepetleri Orman Bakanlığımıza daha evvel vermiştik aslında. Hatta bu sene kurak geçti ve bu bahiste muhtaçlığımız olabilir diye biz hepsini çalışmalar için vermiştik. Artık yangının boyutu büyüyünce, arkadaşlarımız, Dış İşleri bakanımız, ben, sayın Cumhurbaşkanımız hepimiz bir çaba gösterdik. Türkiye’de baget yok. Bu suları taşıyan sepet. Birçok ülkeden bulmaya çalıştık, şu ana kadar da 4 tane bulduk. Tekrar bir ülkeden 3 tane daha bulduk, onların teknik aygıtlarını da arkadaşlarımız nasıl yapabiliriz diye 24 saat çalışarak yapıyorlar. Elimizdeki bütün imkanları ortaya koyuyoruz. Bu telaffuzlar ve tartışmalar neyi söz ediyor anlayabilmiş değilim. Kızılay yemek dağıtıyor, neyi varsa ortaya koyuyor. Jandarmamız, emniyetimiz destek çalışanla devriye atıyorlar. Toplumsal medyada o denli işler duyuyoruz ki, birileri bomba getirmiş koymuş, patlamış, sonra onlar bulunmuş. Biz güvenlik güçleriyiz, ben onlardan en azından sorumluyum. Ben bu türlü bir şeyi toplumsal medyadan görüyorum, Allah Allah bu türlü bir şey mi var diye arkadaşlarımıza soruyorum. Büsbütün palavra üzerinden bir provakasyon ile karşı karşıyayız. Dünyada birçok ülkedeki afetleri izliyoruz. Elbetteki birçok vatandaşımız ellerini sıvayıp işin içine giriyor yardım için, bizde herkes klavyelere saldırıyor. Yangınları söndürelim, işimizi bitirelim sonra er meydanında isteyen istediğini söylesin” dedi.’HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’
İçişleri Bakanı Soylu, hasar tespit çalışmalarının da Etraf ve Şehircilik Bakanlığı takımları tarafından yapılmakta olduğunu belirterek, “Arıcılıktan zeytinciliğe kadar tüm tarım ziyanları tespit edilmektedir, araç hasarları varsa bunlar tespit ediliyor. Meskenleri hasar görenler, ağır hasarlı, yıkık, orta hasarlı ve az hasarlı yaklaşık 347 konut burada tespit edildi. Bu sayı Antalya’nın yaklaşık 6-7’de biri kadar. Burada şu anda Antalya kadar mesken hasarı kelam konusu değil. Bu saat itibariyle toplam 543 bina, 784 konut, 114 ahır, 64 işyeri, 5 tane de kamu binasında ağır, orta ve az hasar tespitleri gerçekleştirildi. 128 ağır hasarlı ve yıkık binalarımız kelam konusu. Bunların yanı sıra Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığımız, AFAD ve Etraf ve Şehircilik Bakanlığımızdan 20 milyon TL’lik bir nakdi yardım geldi ve bu sayı da daima artmaktadır. Şu ana kadar Muğla’da yaklaşık 28 mahallede toplam 3 bin 219 hane, 16 bin 603 kişiyi kara ve denizden tahliye ettik. İnşallah el birliğiyle karşı karşıya kaldığımız bu yangın afetinden daima birlikte kurtulacağımıza inanıyoruz” dedi.
Davut CAN/İZMİR,
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Davut Can
