Spor Arena / Nuri Ali İMRE – Hikayeler Menemen ve Sındırgı’da başlar… İkisinin de başrolünde o dönem Buca Genç Futbol Akademisi’nde görevli eski stoper Sedat Gündoğar vardır… Bir gün Gündoğar’a bir telefon gelir, hemen Menemen’e gider, yanında 13 yaşındaki Çağlar Söyüncü ile döner. Stoper, stoperin kumaşından anlayacak elbet… Benzer bir telefon da Balıkesir’in ilçesi Sındırgı’dan alır Sedat Hoca… “Hocam gel, burada ele avuca sığmaz bir çocuk var” çağrısı, Cengiz Ünder’in keşfidir aynı zamanda.
82 çocuktan 2’si dünya yıldızı oldu
Sedat Gündoğar’dan “Bu çocuk olur” mesajını alan Seyit Mehmet Özkan’ın kurup büyüttüğü Buca Genç Futbol Akademisi, önce Ünder ailesini davet eder İzmir’e… Ortamı ve tesisleri gören anne-baba, “Siz, bizden çok daha iyi yetiştirirsiniz evladımızı” der, bırakırlar henüz 10 yaşındaki Cengiz’i, kendisini altyapıya adamış Özkan’ın himayesine. Gün gelir, Bucaspor ile Seyit Mehmet Özkan arasındaki köprüler atılır… 2012’de Altınordu Kulübü’nün futbol şubesini alıp şirketleştiren ve kısa sürede Altınordu Futbol Akademisi’nin (ALFA) temellerini atan Özkan, Bucaspor’a yaptığı 12 milyon liralık yatırıma karşın 82 çocuk alır, başkanı olduğu yeni kulübe getirir… İşte o 82 çocuktan ikisi Cengiz Ünder ile Çağlar Söyüncü’dür…
28 Aralık 2014’te ilk kez yan yana
Eğitimlerini ALFA’da alan iki futbolcudan Çağlar, 16 yaşında geldiğinde BAL Ligi’ndeki pilot takım Gümüşordu’ya gönderilir… O sezonu, Çağlar’ın deyimiyle, “Futbol yaşamındaki mihenk taşıdır.” Cengiz ise 16 yaşında geldiğinde direkt profesyenel yapılır ve Altınordu A takımına katılır. Tarih 28 Aralık 2014… 1.Lig’de Altınordu ile Manisaspor arasında kritik bir Ege derbisi oynanacaktır. Esame listesinde Altınordu 11’inde 68 numarayla Cengiz Ünder ve 96 numarayla Çağlar Söyüncü’nün adları yazmaktadır. İşte bu maç günümüzün iki yıldız oyuncusunun birlikte oynadıkları ilk profesyonel futbol karşılaşmasıdır.
Cengiz’i Beşiktaş da çok istedi ama…
Ve ardından Fenerbahçe kupa maçı… Emenike’nin emdiği sütü burnundan getiren Çağlar ve ayağına gelen her topta futbolcu kumaşını ortaya döken Cengiz bir anda tüm Türkiye’nin dikkatini çeker. İkisi de Altınordu 11’inin vazgeçilmezleri, transfer piyasasının da gözdeleri olmuştur. Cengiz’i Beşiktaş çok ister ama Seyit Mehmet Özkan onu çok daha az bir bonservis parasına 18 Mayıs 2016’da 700 bin Euro’ya Başakşehir’e verir… Çünkü Cengiz’in yıldızını parlatacak ismin Abdullah Avcı olduğunu düşünür, haklı da çıkar… Sadece bir sezon sonra Cengiz, Türk futbol tarihinin en büyük bonservis bedellerinden biriyle; 13.5 milyon Euro’ya Roma’ya transfer olur.