TamSaha dergisine röportaj veren Ali Akman, transfer dönemi ve kariyeri hakkında konuştu.
Bu sezon gösterdiği performans hakkında konuşan 18 yaşındaki futbolcu, ”Beklediğim gibi, patlama yaptığım sezon oldu. Hep hayalini kurduğum bir çizgi vardı, “16-17 gibi oynamaya başlarım, 18-19 yaşıma geldiğimde de A Millî Takım’ı isterim” diyordum. Hayallere gem vurulmaz. Hayal ettiğim gibi de sezona güzel başladım. İstatistiklerim de oldukça iyi. Ama rakamların ötesinde benim kendimde görmek istediğim asıl şey, oyuna verdiğim katkıdır. Her maçımı sonra çok sık izlerim. Mesela bazen gol attığım maçlarda istediğim şekilde oynayamadığımı görüyorum. Bu da beni çok mutlu etmiyor. Tabiî ki gol atmak ya da attırmak güzel şeyler. Ama oyuna bir katkı verebiliyorsam, asıl bu benim iyi bir yolda olduğumu gösterir. Benim özellikle dikkat ettiğim konu hep bu oluyor. Oyuna verdiğim katkı nedir ya da kaç top kaybettim… Benim için en önemli istatistikler bunlar.” şeklinde konuştu.
”BENİ İNANDIRAN KİŞİ OZAN KABAK OLDU”
Eintracht Frankfurt’a transferini değerlendiren Ali Akman, ”Kafamın çok karışabileceği bir yaştayım… “Hayatımda vereceğim en önemli karar bu, doğruyu yapmalıyım” modundaydım. Birçok kulüp beni istedi ve onlarla da temasımız oldu. O sırada ben de git-geller yaşadım. “Ne yapmalıyım, nereye gitmeliyim?” diye çok düşünüyordum. Aklımda hiçbir zaman Türkiye’de kalmak olmadı. Bunu hiç düşünmedim. Yönümü hep Avrupa’ya çevirdim. Çünkü orada daha iyi gelişeceğimi düşündüm. Bu karmaşık karar verme sürecinde Eintracht Frankfurt tercihimin doğru olduğuna beni inandıran kişi Ozan Kabak oldu. Ozan’la çok konuştuk. Ama bana bir-iki cümlesi zaten yetti. “Burası çok farklı. Geldiğinde göreceksin. Hiç düşünme bile” sözleri, kararımı kesinleştirdi. Şu da çok önemliydi benim için, “Beni isteyen kulüp, bu isteğinde ne kadar samimi?” Bu aşamada sportif direktör Fredi Bobic ve teknik direktör Adi Hütter’in beni arayıp konuşmaları ve verdikleri güven de çok önemliydi. Maçlarımı o kadar çok izlemişler ki, nasıl bir oyuncu olduğumu çok iyi biliyorlar. Anlattıkları projeler ve beni bu kadar istemeleri de kararımı vermemde etkili oldu Frankfurt gibi büyük ve köklü bir kulüp, bir oyuncuyu bu kadar çok istiyorsa, bu yolda çok güzel şeyler vardır diye düşündüm.” sözlerini kullandı.
”DAHA KALİTELİ BİR HAYAT, DAHA KALİTELİ BİR GELİŞİM…”
Kariyerini Avrupa’da sürdürmek istediğini belirten Akman, ”Ben daha kaliteli bir hayat, daha kaliteli bir gelişim istediğimden ötürü Avrupa’yı planladım. Avrupa liglerini izlediğim zaman aldığım zevki, farklı liglerde alamıyorum. Bunun sebebini şimdi gidip göreceğim. Bunları yaşamak, kaliteli bir şekilde futbol oynamak istiyorum. Benim hedefim tamamen bu… Kaliteyi görüp yaşayabilmek. Bir anda patlayıp sonra yok olup giden çok oyuncu var. Dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi, kesinlikle havaya girmemek. Profesyonelleşmek çok önemli. İyi bir profesyonelsen, ona göre yaşamalısın. Benim hayatımda yaptığım en iyi şey futbol oynamak. Bu işte neden laubalilik veya saygısızlık yapayım ki? Bana verilen en iyi şey, benim işim… Saygı duyduğumdan dolayı bu konunun gündeme geleceğini çok düşünmüyorum. Eğer öyle bir şey olursa hata tamamen bana aittir. Uğruna her fedakârlığa katlanabileceğim, inandığım bu yolda yanlış şeyler yaparsam kendime ihanet etmiş olurum. Kendime ihanet edemem. İnsan her zaman kendi doğrularıyla yaşar. Bu biraz da kişinin kendi düşüncesiyle alâkalıdır. Ben de kendime inandığım için, kendimi mutlu etmek için yapıyorum birçok şeyi. Eğer kendinizi mutlu ediyorsanız, birçok insanı da mutlu edersiniz. Ben de kendimi her şekilde korumayı düşünüyorum bu anlamda. Doğru beslenmeyle, doğru uykuyla, doğru antrenmanla profesyonelce yaşamak istiyorum.” dedi.
”KEŞKE BİRAZ DAHA SÜRATLI OLSAM”
Geliştirmek istediği yönler hakkında konuşan Ali Akman, ”Fiziksel olarak bence biraz daha kuvvetlenmeliyim. Kuvvetin en büyük etkenlerinden birisi yaş. Ben 23-24 yaşında olduğum zaman, güzel antrene edilirsem çok farklı bir oyuncu olacağımdan eminim. Aslında o dönemlerimde patlayacağım. Genç oyuncunun asıl amacı çıkış yapmak, “Ben buradayım” demektir. Sonrasında güçlenerek devam edeceğim. O yılları da fiziksel olarak güçlenip geçmek istiyorum. Her genç oyuncunun en büyük dezavantajı kuvvet oluyor; fiziksel güç oluyor. Tabiî bu doğuştan gelen de bir şey. Bunun üzerine gitmek lâzım. Sonra biraz daha hızlansam keşke diyorum. Hız da doğuştan gelen bir şey aslında. Manchester City’de Phil Foden var mesela… O bir özel hocayla koşu idmanları yapıyor. Ben de keşke biraz daha süratli olsam. Hızın varsa bir adım öndesin. Yüzde 1 bile olsa hızımı geliştirsem iyidir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
”LA LIGA’YI KENDİME DAHA UYGUN GÖRÜYORUM”
Uzun vadede hayallerini açıklayan genç golcü, ”Hayallerin tabiî ki sınırı yok. En üst seviyeleri görmek istiyorum. Gideceğim kulüp Frankfurt. Çok iyi bir kulüp. Orada öncelikle iyi bir yer edinmek, güzel şeyler yaşamak istiyorum. Performansım iyi olursa zaten işler farklı yerlere gidiyor. Bu seviyeleri de görmek istiyorum. O yüzden öncelikli hedefim Frankfurt’ta iyi işler yapıp, iyi bir yer edinmek. Bana inananları mahcup etmemem gerekiyor. Bundesliga’da futbol ayağa paslarla çok güzel oynanıyor. Fiziksel olarak da yüksek kaliteli bir lig. La Liga ve Premier Lig’i en üst seviye olarak düşünürsek, La Liga’yı kendime daha uygun görüyorum.” şeklinde konuştu.