ABD’li video gözlem denetimi ve analizi şirketi IPVM, Alibaba’nın geliştirdiği bulut veri sistemi Cloud Shield’ın özellikle Uygur Türklerini etnik azınlık olarak tanımlamak üzere kod geliştirdiğini öne sürdü.
İddiaya göre, Cloud Shield’da görüntüleri kategorilere ayırmak için yapılan sınıflandırma kodlarında “gözlük”, “maske” ve “cinsiyet” gibi sınıflandırmalar yapılırken özellikle Uygurları tanımlayan bir kod yer aldı.
Cloud Shield’a entegre herhangi bir canlı yayın platformunda Uygur Türkleri video yayınladığında sistem görüntüdeki yüzün Uygur Türklerine ait olduğunu saptayarak şirket yetkililerine ilgili görüntünün gözden geçirilmesi veya sistemden kaldırılması için uyarı gönderiyor.
IPVM daha önce Çinli Huawei ve yapay zeka tabanlı yüz ve görüntü tanımlama şirketi Megvii’nin de “Uygur alarmı” şeklinde yüz tanıma sistemlerinde Uygur Türklerini hedef alan kodlar bulunduğunu iddia etmişti.
Öte yandan, kasım ayında Çinli elektronik izleme ekipmanları üreticisi Zhejiang (Cıciang) Dahua teknoloji şirketinin, yüz tanıma teknolojisini destekleyen yapay zeka yazılımında Uygur Türklerini hedef alan etnik tanımlayıcı bir kod bulunduğu öne sürülmüştü.
Cıciang Dahua, ABD hükümetinin Uygurlara yönelik kitlesel takip uygulamaları ve hak ihlallerinde rolü olduğu gerekçesiyle 20 Temmuz’da yaptırım uygulama kararı aldığı yapay zeka ve izleme teknolojisi alanında faaliyet yürüten 11 Çin şirketi arasında yer almıştı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.