Vosskuhle, Alman Die Zeit gazetesine verdiği röportajda, Alman Anayasa Mahkemesi’nin ECB tahvil alım programının haklı sebeplerle yapıldığının kanıtlanamaması durumunda Almanya yasalarına aykırı olacağına kararını savundu.
Vosskuhle, “Anayasa mahkemesinin ECB kararı Avrupa için iyi olduğuna kesinlikle inanıyoruz çünkü hukukun üstünlüğünü güçlendirir. Bu orta ve uzun vadede görünür hale gelecek.” ifadesini kullandı.
SÜREÇ HAKKINDA
ECB, 2015 yılında başlayan varlık alım programı kapsamında piyasalardan 2 trilyon avrodan fazla tahvil alımı gerçekleştirmişti. Söz konusu uygulama, Almanya’da yoğun biçimde tartışılmış ve bir grup siyasetçiyle akademisyen program hakkında hukuki süreç başlatmıştı.
AB’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı 2018’de ECB tahvil satın alma programının yasal olduğuna hükmetmişti. Söz konusu programın avro para birimini kullanan AB ülkelerinin para politikası alanına girdiğine dikkati çeken mahkeme, uygulamanın orantılı olduğunu karara bağlamıştı.
Almanya Anayasa Mahkemesi ise 5 Mayıs 2020’da açıkladığı kararında, ECB tahvil alım programının haklı sebeplerle yapıldığının kanıtlanamaması durumunda Almanya yasalarına aykırı olacağına hükmetmişti.
ECB’ye söz konusu programın gerekçelerini açıklamak için 3 ay süre tanıyan mahkeme, aksi halde Alman Merkez Bankası’nın programa katılamayacağını bildirmişti.
Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan ECB, Avro Bölgesi’nde fiyat istikrarını sağlamak için yüzde 2’nin hemen altında ancak yüzde 2’ye yakın seviyede enflasyon hedefliyor ve bu doğrultuda varlık alım programı ve düşük faiz politikasını da kapsayan bazı tedbirler uyguluyor.